Yüksek lisans ve doktoraya müthiş ilgi var. Sayılar, hızla artıyor.
Dışarıdan bakıldığında Türkiye’deki araştırmacı sayısında patlama gerçekleşti yorumları yapılıyor.
Peki bu ne kadar doğru?
Madalyonun bir yüzünde gerçekten de pembe bir tablo var. Sayısal olarak, akademik kariyere yönelen yani mastır ve doktora yapan öğrenci sayımız, önceki yıllara göre üç, beş kat hatta daha fazla arttı.
Aynı şekilde tez, makale ve patent sayılarında da önemli artışlar var.
Ama madalyonun öteki yüzündeki ayrıntılar hiç de umut verici değil.
Mezun bile vermeyen üniversiteler doktora programları açtı.
Askerlikten kaçan, iş bulamayan, üniversite eğitimini yetersiz bulan hemen herkes mastır ve doktoraya yöneldi.
Tezsiz yüksek lisans ve doktora programları ise ayağa düştü.
Üniversiteler, işyerleri ile anlaşıp, sizin gelmenize gerek yok biz ayağınıza kadar gelip, herkesi mastır, doktora sahibi yaparız noktasına geldi.
Yayınlanan makale, hazırlanan tez ve alınan patentlerin ise ülkemize katkısı da sorgulanır durumda...
Sonuç olarak, bu gelişmeler, ticari kazanç ve manevi tatminin ötesinde ne işe yarıyor, biri bize bunu anlatmalı...