Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ekonomik krizi savunun bir ekonomistle ilk kez karşılaştım.
Trakya Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, ekonomiye farklı bir pencereden bakan isimlerden. Kriz gibi ev alma yerine kirada oturmayı savunanlardan. Kendine göre çok çarpıcı açıklamaları var. Kriz ayağımızın yere değmesini sağlar diyor. Ev fiyatlarının ise zaten uçtuğunu, bu yüzden kirada oturmanın çok daha avantajlı olduğunu vurguluyor...
Üsküdar Üniversitesi’nde önceki gece gerçekleşen Genç Bakış’ta, ikinci konuğumuz ise CNN Türk Ekonomi Editörü Cem Seymen’di. O da tarım arazilerinin yok edildiğini, tarım olmadan ülkemizin kalkınamayacağının altını kalın çizgilerle çizdi. Sonunda kentten köye döüş başlayacak dedi.

Zaten kriz var!
İşte programdan satır başları:
Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu
- Kapitalist sistemde krizler gereklidir. Krizden korkmayın. Kriz bir düzeltmedir. Uzun süre kriz yaşamazsa balonlar oluşur ve daha büyük patlamalar yaşanır. Kriz kendini yeniden üretmek ve toparlanmak için bir çözümdür
- Küresel ölçekte bir kriz yaşanıyor ve henüz bitmedi.
- Bugün bir ev almak isteseniz 300-400 bin lira. Krediyle böyle bir ev almak için en az 10 yılınızı ipotek etmeniz gerek. Aynı standartlarda bir ev kiralasanız yaklaşık 1250 lira ödersiniz. Yani bugün için kirada oturmak ev almaktan daha avantajlı.
- Kredi kartında taksitin önlenmesi son derece önemli ve yerinde. Ama biraz geç kalındı. Çünkü faizler düşünce bizim gibi tüketim toplumları daha fazla tüketmeye başladı ve herkes kredi kartına ve taksite bağımlı hale geldi.
- Aslında taksitli kredi kartı yoktur bu tüketici kredisidir.

Çok tüketiyoruz
- Son model akıllı telefonlar, sürekli değiştirdiğimiz televizyonlar, bunlar neyle oldu? Hepsi kredi kartıyla. Olmayan bir parayı harcamaya alıştık. Türkiye bilgisayar ve telefon mezarlığı oldu. İşlevine bakmıyoruz moda diye alıyoruz.
- Türkiye’de tasarruf yüzde 20’lerden yüzde 13’lere düştü.
- Hane halı gelirinin yüzde 3’ü kadar borcu iken bugün borç gelirin yüzde 50’sine ulaştı.
- Kredi kartı mühim. Kayıt dışını kayıt altına almak için olmazsa olmazdır, karşı çıkmanın bir anlamı yok.
- Gelir dağılımı her krizde bozuldu. Aslında bankalara fazla kızmayın gelir dağılımını bir şekilde dengeliyorlar.
- Türkiye ithalat ülkesine döndü yeniden üretime dönmesi gerek. Üretime dayalı ekonomiye geçmemiz için de popülizmden vazgeçmemiz lazım.
- Neden bankalara ödediğimiz faizleri tartışıyoruz gelirimizi tartışmamız gerek. Neden gelirimizle ilgili şikayetçi değiliz. Faiz sıfır olsa ne olacak, gelir olmadığı zaman yine ödeyemeyeceğiz.
- 80’lerden beri dünyada ve bizde arz yanlısı politikalar başladı. İnsanları formatladılar. 5 yıl yetecek kadar kıyafetimiz var ama yine de mağazaya gidiyoruz. Bu politikalarla herkes borçlandı.

Lüksü seviyoruz
- Türkiye’de en iyi denetlenen sektör bankacılıktır. İstenirse bir günde bir kişiye tek bir kredi limiti verilir ve iş biter ama bizim büyümemiz tüketimle. Biz bir tutku gibi tüketimden başka bir şey düşünemiyoruz.
- Çocuk üniversiteden mezun oluyor hemen evleneceğim diyor. Oysa daha üretime geçmemiş, para kazanmıyor. Aileler borçla her şeyi alıyor ve her şeyin en iyisini alıyor. Sonra bir aile kurulurken iki aile batıyor. Avrupa’da böyle değil, insanlar ikinci el eşyalar alıp evleniyorlar.
- Türkiye’de kayıt dışı ekonomi çok olduğu için kayıtlı olan kesimden daha fazla vergi alınıyor. Bu kez de üretici, üretim maliyeti çok pahalı diye üretmekten vazgeçip dışarıdan alayım diyor ve böylece denge bozuluyor.

Cari açık çok fazla
Cem Seymen:
- Türkiye’de cari açık en önemli sorun. Tasarruflarımız az olduğu için cari açık var.
- Eğer kendi sattığımız malla dışarıdan para girişi sağlasaydık, içeriden üretim yapsaydık ekonomide bu kadar tedirgin olmazdık.
- Büyümenin kendisi önemli değil kalitesi önemli. Kaliteli büyümeyi sağlarsak sorunlarımızı büyük ölçüde çözmüş oluruz.
- Sanayi ülkesi olmaya çalışıyoruz olalım ama tarım ülkesi olmadan sanayi ülkesi olamayız.
- Türkiye’de ithalata dayalı bir tarım politikası var. Çiftçi üretmekten vazgeçmiş. Büyük şehre gitmiş.

Çiftçi çok borçlu
- Bugün çiftçinin 32 milyar lira borcu var.
- Köylü tabii üretmez. En pahalı ikinci mazotu kullanıyoruz. Kullanılan mazotun yüzde 65’i vergi.
- Türkiye’de net asgari ücret 803 lira. 4 kişilik bir aile bir ay boyunca üç öğün simit ve çay ile beslense 1008 lira harcamış olacak. Nasıl kredi kartı kullanmasın?
- Şehirlerde üretici pazarları olsun, aradaki aracıları çıkarın, çiftçi ürettiğini doğrudan tüketiciye satsın. Almayın büyük marketlerden. Tarıma çiftçiye destek verin.
- Uluslararası kredi değerlendirme kuruluşlarının verilerine göre Türkiye’de gelecek 1-2 yıl içinde kriz beklenmiyor.
- Tarlada 50 kuruşa satılan bir ürüne markette 10 lira etiket konuluyor...
Özetin özeti: Ekonomik gelişmeler, önümüzdeki dönemde çok daha sarsıcı bir şekilde Türkiye gündemine oturursa hiç şaşırtıcı olmaz!..