Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Üniversite giriş sınavı sonuçları bugün açıklanıyor. Kimin kaç puan aldığı bugün belli olacak. Kimin nereyi kazandığı ise bugün açıklanan puanlar doğrultusunda hazırlanacak tercih listelerinin teslim edilmesinden sonra ağustos ortalarında kesinlik kazanacak...
Aslında üniversite adayları için en sıkıntılı dönem şimdi başlıyor. 1.5 milyon adaydan yaklaşık 900 bininin 105 barajını, 650 bin kadarının da 120 barajını aşması bekleniyor. Her ne kadar toplam kontenjan 300 bin kadar gösterilse de, ilk 5 tercihindeki fakültelere gireceklerin sayısı 50 bini geçmeyecek. Bu yüzden günlerce hangi puanla nereye girerimin ince hesapları yapılacak...
Ama bu aşamada adayları şok eden gelişme, çok soru yapanın değil de az soru yapanın çok daha fazla puan aldığı görüldüğünde yaşanacak. Örneğin sizin de, bir başkasının da sözel ve sayısal netleri aynı. Size gelen puanla, ona gelen puan ve Türkiye sıralamasında müthiş farklılıklar görürseniz hiç şaşırmayın. Çünkü bu mevcut sınav sisteminin en büyük saçmalıklarından birisi...
Farklılık orta öğretim başarı puanından kaynaklanıyor. Bol kepçe not dağıtan hocası ve arkasında dayısı olan öğrenciler avantajlı, sıfırcı hocaların ağırlıkta olduğu okullardaki öğrenciler ise dezavantajlı. Geçen yıl bu konu çok tartışılmıştı. Ama hala düzeltilmedi...

Sınav sonuçları açıklandıktan sonra tercih konusuna ağırlık vereceğimizi daha önce belirtmiştim. Önümüzde daha en az iki hafta var. Bu süre içerisinde mümkün olduğunca size en uygun tercih yapmanın püf noktalarını irdeleyeceğiz. Sakın unutmayın: hatalı bir tercih, yaşamınızın bundan sonraki bölümünü cehenneme çevirebilir. Bu yüzden tercih sıralamasını ne kadar ciddiye alırsanız o kadar iyi olur!..
Tercih konusuna genel bir şablonla yaklaşıp, şunu şöyle, bunu böyle yapın demek çok yanıltıcı olur. Her adaya göre özgün modeller geliştirmek gerekir. İsterseniz gelin bugün genel hatlarıyla neler yapmanız gerekiyor bunları ele alalım, sonraki günlerde de sıralamanın nasıl olacağı konularını irdeleyelim.
Her şeyden önce puanınız ölçüsünde olaya yaklaşmak gerekiyor. Yani cebinizde ne kadar para varsa o kadarlık alışveriş yaptığınız gibi elinizde ne kadar puan varsa ona göre tercih sıralaması yapmakta sonsuz yarar var.
Hayal kurma ve uçmanın tercihleri boşa kullanmanın ötesinde hiçbir yararı yok. Bu aşamada yüzdelik sıra çok önemli. Puandan çok onu dikkate alırsanız daha yararlı olur.
Bu ön hatırlatmadan sonra ilgi alanınızı tespit etmek gerekiyor. Sakın unutmayın: meslek seçimi hayatta verilebilecek en önemli kararlardan biri.
Bu aşamada mümkün olduğunca kendinize uygun meslekleri araştırın. 5, 10 yıl sonrasını düşünün. İş bulabilecek misiniz, önü açık mı, ekonomik getirisi iyi mi? Dahası: sizin için bir heves mi yoksa tutku mu? Popüler olduğu için, kazancı iyi olduğu için mi yoksa sizi mutlu edeceği için mi gönlünüz o meslekten yana?
Evet bugünkü dersiniz: hiçbir sınırlama olmasa ve istediğiniz meslek alanını seçebilseydiniz, hangisini seçerdiniz sorusunun cevabını bulmak. Sonrasını sonra irdeleyeceğiz.