Türkiye zor günlerden geçiyor. Herkesin kendisine göre bir senaryosu var. Oysa her zamankinden çok daha fazla, birlik ve bütünlük zamanı...
Böylesi kavgaların kazananı olmaz! En büyük zararı da ülke ve vatandaş görür.
İşte bu yüzden, doğru olan her ne ise onun yapılması ve belki de Cumhurbaşkanı’nın çok daha fazla inisiyatif alması gerekiyor...
Hemen her alanda ciddi bir ayrışma söz konusu. Eğer bu eğitime de yansırsa, faturası çok daha ağır olur...
MEB ve YÖK’te benzeri bir operasyona ya da suçlama yarışına girilirse, ardı arkası gelmez ve da bu yediden yetmişe herkesi etkiler hale gelir. Eğitimin tadı tuzu kaçar...
YÖK zaten kendi içinde üçe beşe bölünmüş durumda. MEB’de de durum farklı değil. Üniversiteler ise nereye bakacaklarını şaşırmış durumdalar. Bakan değişikliği ile birlikte YURTKUR’da da her an yeni gelişmeler olabilir...
Anlayacağınız, 20 milyon öğrenci, 30 milyon veli ve bir milyondan fazla öğretim elemanının huzuru için ne olur çok daha dikkatli olalım...
Tatil cennetiyiz
Dünyada eğitim süresi en kısa olan ülkelerden biri de biziz. Ama buna rağmen hâlâ tatile doymuyoruz. Yılbaşı nedeniyle önümüzdeki hafta hepten tatil edilmiş durumda. Resmen mi? Hayır. Ama böylesi fiili bir tatil herkesin işine geliyor. Öğrenci için tatilden daha güzeli yok. Öğretmen ve okullar için de sayamayacağınız kadar faydaları var. Kimi üzerimdeki yük kalktı diye seviniyor. Kimi de bu kış günlerinde masraflar azalacak diye fiili tatile göz yumuyor...
Tatil olmayacak mı? Elbette olacak. Ama dozunu kaçırmadan, kararında. Yoksa, eğitim niye böyle lime lime dökülüyor diye hiç kimsenin şikâyet etmeye hakkı olmaz!..
Servis ücretleri
Döviz şaha kalkınca benzine, benzine zam gelince de servislere, yeni bir ücret ayarlaması zorunlu hale geliyor.
Servis şirketlerinin bırakın öğretim yılının sonunu, ikinci yarı yılı beklemeleri bile zor gözüküyor.
Gelen sinyaller, yeni yılın ilk zam furyasının servislerle başlayacağı yönünde.
Haksızlar mı? Kendilerine göre, fazlasıyla gerekçeleri var. Ama velilerin hali de ortada. Allah iki tarafa da sabır ve kolaylık versin. İşleri zor...
Sınav maratonu
2014’te 10 milyona yakın adayın sınavlarda yarışmaları bekleniyor. Peki, ne kadarının yüzü gülecek? Çok azının.
Öyle bir noktaya geldik ki, artık kazananlar bile sevinemiyor. Çünkü hangi anadolu lisesine, koleje ya da fakülteye girerlerse girsinler, en büyük sorun, mezuniyet sonrası. Çünkü hiç kimse, önünü göremiyor!..
Bu arada, ÖSYM’nin 2014 sınav ve başvuru tarihleri açıklandı. Buna göre, 23 Mart’ta yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na 02-15 Ocak’ta, 6 Nisan’da yapılacak Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı’na (İlkbahar Dönemi) 03-12 Şubat’ta, 27 Nisan’da gerçekleştirilecek Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (EKPSS) 24 Şubat-7 Mart’ta, 11 Mayıs’ta yapılacak olan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı’na (İlkbahar Dönemi ) 10-19 Mart tarihlerinde başvurulacak.
Üniversite adaylarının gireceği ve 14-15 Haziran ile 21-22 Haziran’da yapılacak olan Lisans Yerleştirme Sınavlarına başvurular ise 21-30 Nisan tarihlerinde yapılacak.
Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS Lisans) ve KPSS Öğretmenlik Alan Bilgisi (ÖABT) sınavları için başvurular da 5-14 Mayıs’ta alınacak. KPSS Lisans 5-6 Temmuz, ÖABT 13 Temmuz’da gerçekleştirilecek.
Dikey Geçiş Sınavı ise 19 Temmuz’da yapılacak. Bu sınava başvurular ise 26 Mayıs-6 Haziran’da alınacak.
Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (Sonbahar Dönemi) başvuruları ise 30 Haziran-9 Temmuz’da alınacak. Sınav ise 6 Eylül’de yapılacak.
KPSS önlisans ve ortaöğretim düzeyi başvuruları da 30 Haziran-16 Temmuz tarihlerinde alınacak. KPSS önlisans sınavı 27 Eylül’de, ortaöğretim düzeyi ise 28 Eylül’de gerçekleştirilecek.
ALES sonbahar dönemi sınavı ise 23 Kasım’da yapılacak. ALES’e başvurular 22 Eylül-1 Ekimde alınacak.
Adaylara şimdiden başarılar diliyoruz. Onlar için 2014 zor bir yıl olacak...
Özetin özeti: Bugün dünden, yarın da bugünden daha iyi değilse, işin en kolayı, suçu başkalarına atmaktır. Peki, bunda bizim hiç mi payımız yok?..
