Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Klasik anlamda sekreterlik artık çok gerilerde kaldı. Hala sadece telefona bakıp, gelen giden trafiğini yöneten sekreterler az değil. Ama seviye öyle yukarılara çıktı ki pek çoğunu takdir etmemek olanaksız.
Adları da değişti. Artık kimine asistan, kimine danışman, kimine de özel kalem müdürü deniyor.
Sekreterin de sekreterleri var. Hatta birkaç tane sekreteri olan çok sekreter tanıyorum. Hele hele bazılarının öylesine görkemli odaları ve havaları var ki, patronlarını gölgede bırakıyorlar.
Aslında sekreterler bir anlamda patronlarının aynası. Aksi görüntü verenler de yok değil. Ama genelde hemen her yönden patronlarını, yani bakanlarını, müdürlerini, başkanlarını, amirlerini her haliyle yansıtıyorlar.
Yazının başlığında da dile getirdiğim gibi biz gazeteciler için gerçek patron onlar. Onlarla iyi diyalog kuramazsanız yandınız. Ne patrona ulaşabilirsiniz ne de en ufak bilgi alabilirsiniz.
Kraldan çok kralcı sekreterlerin sayısı da o kadar çok ki bazen tepeniz atıp görevini hatırlattığınızda yine zararlı siz çıkarsınız. Yüzde yüz haklı olsanız bile patronlar kırk yıllık sekreterlerine kızacak değiller ya! Sizin gönlünüzü alıp onlara da bildiklerini okuma konusunda adeta gaz verirler...
Herhalde biz gazetecilerden daha çok sekreterler ile muhatap olanlar yoktur. Haber peşinde koşarken önümüzdeki en büyük engel onlar gibi gözükseler de en büyük kurtarıcımız yine onlar olurlar. Tam ümitleri kesmişken dünyanın bir ucunda da olsa patronlarını bulup bizimle görüştürürler ya da aradığımız ayrıntıyı verecek veya doğrulatacak birilerini hemen karışımıza çıkarırlar.

Sekreter tipleri
Zaman zaman görev sınırlarını aştıkları için tartıştıklarımız olsa da genelde onlarla diyaloğumuz hep iyi olur. Patronlarını vezir eden de rezil eden de yine onlar. İyi bir patron sekreteri o kurum için belki de en önemli kişi. Ama hala bunun farkına varabilmiş değiliz. Bir ara üniversitelerde bölümler açıldı ancak arkası gelmedi. Çünkü ne istediğimizi tam olarak anlayabilmiş değiliz.
İşte sık sık karşılaştığımız sekreter tiplerinden bazıları:
Vurdumduymaz olanlar: Mesleğe kendilerinden bir şey katmazlar. Telefona bakar, çay kahve servisi yapar, varsa var yoksa yok deyip hiçbir gayret içerisine girmezler. Ne gazete okurlar ne de dünyada olup bitenle ilgilenirler. Çoğu zaman karşı tarafı sinir ederler.
İş bitiriciler: Ne yapar eder istediğiniz kişiye ve bilgiye sizi ulaştırırlar. Patronlarının ve kurumlarının çıkarı her şeyden önce gelir ama karşı tarafı da mağdur etmezler. Sonuçta herkes mutlu olur.
Kendilerini patron sananlar: Sayıları giderek artıyor. Ne holding patronları onlar kadar havalı ne de bakanlar, genel müdürler ve parti başkanları. Rektörleri, bakanları, yaşını başını almış saygınlıklarını tüm ülkeye kabul ettirmiş olanları bile önlerinde selam durdururlar. En az iki sekreterleri, makam arabaları ve özel garsonları her an emirlerine amadedir...
Yüz ağırtanlar: Allah her patrona böyle sekreterler nasip eylesin. Bazen yardımcı, bazen kurtarıcı, bazen de moral dopingçisidirler. Ellerinde güç vardır ama nerede, ne zaman kullanacaklarını çok iyi bilirler. Mütevazıdırlar ancak her an kaplan olabilirler. İşlerinin hakkını verirler. Patronları kadar karşı tarafın haklarına da saygı duyarlar.
Kendine yontanlar: Onlar için ne patron önemlidir ne de kurum. Varsa yoksa kendileridir. Dayıları öylesine güçlüdür ki kimse dokunamaz. Patronlar bile. Bazen bir şekilde gerçek patron olurlar bazen de patrondan çok patron olanaklarını kullanırlar. İçlerinde oturduğu koltukta profesör olanlar bile var.
Özetin özeti: Sekreterlik sıradan bir meslek gibi gözükse de günümüzün en önemli kariyer alanlarından birisi. Sürekli kendini yeniliyor. Nitelikli gençlerin bu mesleğe yönelmesi yakındır!..