Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bayramlarda hep nostalji yapılır. Herkes bir şeyleri özler. Bayram sohbetlerinde söz okumadan açılınca, çocukluğumuzun çizgi romanlarını çok, hem de çok özlediğimiz ortaya çıktı. Böylesi uzun tatillerde hiç elimizden düşmezdi. Yeterince stok yapılmış olurdu. Ama yine de hepsi okunup bittiğinde, kimde okunmayan kitaplar var bilinir, onlarla değiş tokuş yapılırdı.
Şimdiki çocuklar kitap okumuyor. Hangi yaşta, hangi okulda ve hangi sosyal ortamda olursa olsun, velilerin ortak şikayeti bu. Varsa yoksa televizyon ve bilgisayar oyunları. Öyle eskisi gibi sokağa çıkıp oyun oynadıkları da yok. Ya saatlerce televizyonun karşısına çakılıyorlar ya da odalarına kapanıp bilgisayarın başından hiç kalkmıyorlar.
Her ne kadar büyüklerimiz kızsa da Teksas, Tommiks, Zagor, Red Kit tipi kitapları iyi ki okumuşuz. Eğer okuma bir alışkanlık ve disiplin işi ise biz o çizgi romanlarla bunu kazanmıştık. Ardından daha ciddi kitaplar, gazeteler, dergiler gelmişti.
Zamane çocuklarının çoğuna olduğu gibi bizimkilere de kitap oku demek sanki en ağır küfürlerden biri gibi geliyor. Kitabın her türlüsünü denedik ama yine de okumayı sevdiremedik yakınmasını anne babalardan öylesine sık duyuyoruz ki...
İyice umudu kesince bir de bizim zamanımızdaki çizgi romanları bulup getireyim diye arayışa girdim ama bulmak ne mümkün. Kahramanlar, konular, baskı teknikleri çoktan değişmiş. Görsel olarak bizim kahramanlarımızın kitaplarından daha iyiler ama okunmuyorlar. Belli ki eksik olan bir şeyler var.
ABD yıllardır tartışıyor. Avrupa'da da konuşulmaya başlandı. Bizim ise henüz bir kaygımız yok. Tartışılan şu: Televizyon, özellikle de internetin yaygınlaşmasından sonra bilgisayarlar, çocukları asosyal konuma getirdi. İçe dönük oldular. İnsan olmanın sosyal gereklerini unuttular...
Bu yüzden çocukların TV ve bilgisayar başında kalma sürelerine sürekli yeni sınırlamalar getiriliyor. Yöntemler geliştiriliyor. Amaç hayattan kopuk nesillerin yetişmemesi.
Nereden nereye. Dün bize yasaklananları şimdi biz okusunlar diye neredeyse çocuklarımıza yalvaracağız. Büyüklerimiz mi yanlış yaptı, yoksa şimdi biz mi yapıyoruz?..
Rahmetli Özal, Ret Kit hastasıydı. O da ders kitaplarının arasına saklayıp okurmuş. Öğretmenlerimiz ne derler bilmem ama, okumayı sevdirme adına bir şeyler yapmaları gerektiği kesin. Bayram sohbetlerinden ancak Teksas, Tommiks, Kaptan Swing, Red Kit, Zagor çıktı. Eminim hemen bu kitaplara karşı çıkacaklar. O zaman ne yapıp edip, çocuklarımızı okur hale getirsinler. İstediğimiz bu. Yöntem onlara kalmış.