Yılbaşı ve bayramlarda artık eskisi gibi abartılı hediyeler gönderilmiyor. Onların yerini anlamlı, anlamlı olduğu kadar da işlevsel armağanlar aldı. Örneğin bazı kuruluşlar bizim adımıza öğrencilere burs vermiş. Benotton gibi. Bazıları da toplumsal konulardaki duyarlılıklarını kitaba, CD'ye dönüştürmüş. Örneğin Raks. Bu örnekleri fazlasıyla artırmak mümkün. Hepsine gönülden teşekkür ediyoruz.
Raks Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı ile Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu'nun birlikte düzenlediği "Uyuşturucuya Hayır" kampanyası, büyük bir ciddiyetle devam ediyor. Tıpkı "Medyada Şiddete Hayır" kampanyası'nda olduğu gibi.
Gençlerin düşmanı çok: Terör, uyuşturucu, şiddet, irtica, terör örgütleri, işsizlik, vs... Koruyucu ve savunanları ise, maalesef düşmanları kadar güçlü değil. En büyük savunucu devlet. Anayasa'nın 58. maddesi bakın ne diyor?
"Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır."
Devlet baba koruyuculuğunu sürdüre dursun, genç tıp öğrencisi Kanat, herkesin gözünün içine baka baka, kurtarın beni diye bağıra bağıra yaşama veda etti. Televizyona çıktı, gazete, dergilere röportajlar verdi, anlayan dinleyen, koruyan, kurtaran çıkmadı. Oturdu kitap yazdı, belki ciddiye alırlar diye ama yine dinleyeni, koruyanı olmadı ve uyuşturuca batağında tutkularının esiri olarak bu dünyadan göçüp gitti.
Oysa Raks'ın kitabında, gençliğin sahipleri o kadar çok ki. Cumhurbaşkanı, Başbakan, TBMM Başkanı ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı. Neler dememişler ki:
Demirel: "Uyuşturucu maddelerin üretiminden tüketimine kadar bütün safhalarında başarılı bir mücadele veren ülkemiz, uyuşturucu kaçakcılığını bir insanlık suçu olarak nitelendirmektedir..."
Hikmet Çetin: Anayasamızın 58. maddesi, gençlerin alkol ve uyuşturucu maddeler ile benzeri tüm kötü alışkanlıklardan korunması için gerekli önlemlerin alınmasında devleti görevlendirmiştir..."
Yılmaz: "Gençlik gelecektir, gelecek Türkiye'nindir...Asla ihmale ve küçümsemeye tahammülü olmayan uyuşturucu ve kötü alışkanlıklarla mücadelede, gençlerimizi aydınlatmak ve uyarmak kadar, bu alışkanlığa yakalanmış olan evlatlarımızı da tedavi ve rehabilite etmek, yeniden ailesine ve topluma kazandırmak hepimizin görevidir..."
Işılay Saygın: "On binlerce kitapcık, büroşür, afiş, çıkartma gibi eğitsel dökümanlar hazırlatılarak yurt çapında dağıtılmıştır. Ayrıca 80 il valisine gönderdiğimiz bir genelge ile okul aile birliği ve okul dernekleri yöneticilerine, öğretmen ve öğrencilere yönelik olarak uyuşturucuya hayır konulu panel, konferans ve toplantılar düzenlenmiş ve halkımız bilgilendirilmiştir..."
Evet, devlet elinden geleni yapmış. Demeç, genelge, panel, konferans...
Daha ne yapsınlar, gereğini yerine getirmişler!..
Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr
