Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Üzümü çok severim. Dünyanın en güzel meyvelerinden biridir ve ülkemizdeki çeşitliliği ve lezzeti başka ülkelerde bulmanız mümkün değil...
Siyahı, sarısı, pembesi, yemelik, şaraplık, sirkelik, pekmezlik, hoşaflık, pestillik, miracığı, kocamanı, ne ararsanız var...
Anadolu’nun neredeyse her yerinde yetişiyor ve çiftimizin en önemli geçim kaynaklarından. Ama belli ki şu günlerde, onların da ciddi sıkıntıları var ve seslerini kimseye duyuramıyorlar...

Çiftçiler kan ağlıyor!
“İstanbul da yaşıyorum ama ailem Tekirdağ Şarköy’de; üzüm yetiştiriciliği yapıyorlar.
Ağustos ayı bizim oralarda Kardinal (Cardinal) siyah üzhasat dönemidir. Bu üzüm hasat edilip İstanbul Yaş Sebze ve Meyve Hali’ndeki komisyonculara gönderilmektedir. Bu şekilde İstanbul market ve pazarlarına dağıtımı sağlanmaktadır.
Kardinal (Cardinal) siyah üzümünü biz tüketiciler İstanbul’un gelir seviyesi en düşük ilçelerinde marketlerde minimum 4.95 TL’ye alabiliriz.
Aynı ürünün pazarlarda görebileceğimiz minimum fiyatı 3 TL’dir.
Fiyatlar ayın ilk günlerinden itibaren aynı seviyesini korumaktadır.
İlk hafta ürün pazarlarda bulunmuyordu.
Bu yönüyle bakıldığında, bu işte iyi para var, üretici iyi kazanıyor diye düşünebiliriz.
Gelelim üretici tarafına; ürün hasadı, sofralık üzüm olduğundan zahmetli ve vakit alıcıdır. Yani işçilik maliyeti yüksektir.
Hasat öncesi ve sonrasında bu kadar zahmetli olan bir üründen üretici de emeğinin karşılığını almak istemektedir.
Maalesef ki üreticiye komisyoncular ilk günlerde gönderilen ürünlerin faturalarını göndermiş. Sonrası için de fatura gönderimi yapılmamıştır.
Ürün ilk günlerde 2-3 TL’den satılmış gözükmektedir.
Bu fiyat piyasadaki satış fiyatına göre kabul edilebilir rakamlardır.
Ne yazık ki faturalar devamında böyle değildir. 80-60-50-25 kuruşlara ürün satılmış gözüküyor.
Ve hatta bazı ürünler için 0.01 kuruşa faturalama yapılıp üreticiden artı para istenmiştir.
Artı talep edilen tutarın nedeni ürün kaça satılırsa satılsın 1.5 TL taşıma ve navlun ücreti ödenmesi gerekliliğidir.
Üretici 8 kg ürün kapasiteli bir kasayı ortalamada 1.80-3.5 TL arasında satmış gözükmektedir.
Bu bedelden ayrıca 1 TL boş kasa bedeli düşüleceğini varsayarsak üretici neredeyse hayrına üzüm üretmiş durumdadır.

Kazanan kim?
Üretici ve tüketicinin durumu böyleyken, kazanan kim?
İBB Hal idaresine şu soruları sormak isterim;
- Ürün fiyatlarıyla ilgili herhangi bir denetim yapılıyor mu? Hal idaresi bu ürünün fiyatını internet sitesi üzerinden 3.5-6 TL olarak referans fiyat açıklarken komisyoncuların satış fiyatları üzerinde bir denetimi söz konusu mu?
- Hal de komisyonculuk yapan kişilerin kimlere satış yaptığı denetleniyor mu?
- Ürünlerin hal çıkış fiyatları faturalar üzerinde bu kadar düşük seviyelerde iken bu ürünlerin satışının aynı oranda düşük fiyattan yapılması gerekmiyor mu?
- Pazarcının ve marketçilerin bu kadar yüksek kârlarla yaptıkları satışlar vergilendiriliyor mu?
Konuyu köşenize taşıyıp emeğinin karşılığını alamayan üreticinin ve gereksiz fahiş fiyatlarla parası cebinden çalınan tüketicinin sesi olmanızı dilerim.“

Nakiller başladı ama!..
Liselere giriş sınav maratonunda en önemli aşamaya gelindi. Dananın kuyruğu nakillerde kopacak. Yani taşlar, nakil döneminde yerli yerine oturacak. MEB’in öngörüsü bu yönde. Peki, bu mümkün mü?
Bu bir anlamda MEB’in tutumuna bağlı.
Biraz daha açalım?
* Hangi okulda kaç açık kaldığı, taban puanın ne olduğu, en son hangi sıradaki öğrencinin alındığı tek tek açıklanmalıdır.
* Hızlı olmalı. Çünkü okulların açılmasına sayılı günler kaldı ve bu gidişle boş kontenjanlar zor dolar. Bu yüzden gerekiyorsa, kayıt periyotları daha da kısaltılmalı ya da kolejlerle ortak yerleştirme yoluna gidilmelidir...
* Açıklayıcı olmalı, çünkü veliler, sorularına cevap verecek makam bulamıyorlar.
* Evinden çok uzakta okula yerleştirilenler, imam hatibe kesin kayıtları yapılan gayrimüslimler, istemediği okullara mecbur bırakılan diğer öğrenciler için de umarız çözüm yolları aranır...
Özetin özeti: Çiftçi de dertli, öğrenci, öğretmen ve veliler de. Umarız bu hengâmede Ankara’da seslerini duyan birileri çıkar.