Anaokulundan üniversiteye tüm okullara kayıt süreci, tam anlamıyla eziyete dönüştü. Veliler, adeta sabır testinden geçiyor.
Girmek için yüz binlerce öğrencinin yarıştığı Galatasaray ve Robert gibi Türkiye’nin en iyi liselerinde bile kontenjanlar boş kaldı.
Velilerin ilgisizliğinden mi?
Kesinlikle hayır.
Ortada öylesine ucube bir sistem var ki, ne yaparsanız yapın kontenjanların dolması mümkün değil.
Aşağıda Türkiye’nin en iyi okulları arasında yer alan yabancı liselerin kontenjan ve başvuru sayıları var. Biraz dikkatle incelediğinizde tek başvuru dahi almayan okullar söz konusu.
Böyle bir sistem olabilir mi?..
Boş kontenjanlar?
Hangi lisede kaç kontenjan var ve kaç öğrenci başvurdu? Aşağıdaki tabloda bu veriler yer alıyor. Listede yer almayan Türk kolejlerinin birkaçı dışında tamamına yakınında da durum farklı değil. Onlar da öncelikle, iddialı anadolu liseleri ve yabancı okulların dolmasını bekliyorlar. Çünkü onlar dolmadan, diğer okullara öğrenci yönelmiyor. Ve bu süreç, okullar açılıncaya kadar devam edecek. (Aşağıdaki listedeki ilk rakam kontenjan, ikincisi ise 1. ön kayıt döneminde başvuran aday sayısıdır.)Alman lisesi (130-193), Robert Lisesi-Kız (99-70), Robert Lisesi-Erkek (99-75), Galileo Galilei İtalyan Lisesi (72-0), İtalyan lisesi (80-0), Notre Dame De Sion Lisesi (132-36), Saint Benoit Lisesi (192-10), S. G. Avusturya TO Lise Bölümü (80-51), Sankt Georg Avusturya Lisesi (20-5), Saint Joseph Lisesi (176-27), Saint Michel Lisesi (100-4), Saint Pulcherie Lisesi (86-11), Üsküdar Amerikan Lisesi-Kız (84-26), Üsküdar Amerikan-Erkek (84-36), İzmir Amerikan Koleji (156-132), İzmir Saint Joseph Lisesi (72-36), Tarsus Amerikan Koleji-Kız (48-33), Tarsus Amerikan Koleji-Erkek (48-36), VKV Koç Lisesi-Kız (30-88),VKV Koç Lisesi-Erkek (30-68)
Puanlar bir düşecek, bir çıkacak
Anadolu liselerinde 2. yedek kayıt dönemi yarın, kolejlere yönelik 2. ön kayıt dönemi de pazartesi günü başlayacak. Kolejlerde puanlar muhtemelen önce düşecek daha sonra da yükselecek ve bu süreç sonraki kayıt dönemlerinde de devam edecek. Anadolu liselerinde ise kolejlere kaymalar nedeniyle sürekli kontenjan açıkları oluşacak ve o da puan değişimlerine neden olacak...
İkinci yabancı dil?
Anadolu liseleri ve kolejlere yönelik yoğun ilginin en önemli nedeni, yabancı dil ağırlıklı eğitim yapıyor olmaları. Ama ne kadarı, bunu gerçekleştiriyor onu sorgulamak gerekir.
Hangi liseye gitseniz, sadece bir yabancı dil değil, ikincisini de öğrettiklerini söylerler. Hatta üçüncü dil konusunda iddialı olanlar da var. Peki bunu başaranlar var mı? Bireysel olarak her okuldan birkaç öğrenci elbette çıkıyor. Ama genele baktığınızda alkışlanacak düzeyde olanlar çok az...
Bir de İngilizce çılgınlığı aldı başını gidiyor. Bu duruma en fazla kızanların başında da Almanca ve Fransızca öğretmenleri geliyor.
Birçok okulda ikinci yabancı dilin zorunlu hale gelmesine karşın, derslerin ya boş geçtiğini ya da bu derslerde de İngilizce öğretildiğini iddia ediyorlar. Ve bu duruma da şiddetle karşı çıkıyorlar.
Aslında haksız da değiller. Boş geçen İngilizce dersleri yerine Fransızca ya da Almanca derslerinin konulması çok daha iyi olur. Üstelik AB’ye üye olmayı ciddi anlamda düşünen bir ülke için İngilizce dışında diller biliyor olmak, gençlerimize önemli avantajlar sağlar. Ama nedense MEB, ikinci yabancı dil konusunu hiçbir şekilde ciddiye almıyor...
Yurtdışını düşünenler aman dikkat!
Üniversite konusunda Türkiye’de aradığını bulamayan ya da dünyaya açılmak isteyen gençlerin öncelikli hedeflerinden birisi de yurtdışı üniversiteler.
Eğer koşullarınız elveriyor ya da burs bulduysanız elbette düşünmelisiniz. Ama gideceğiniz üniversiteler, mutlaka gittiğinize değmeli. Yoksa bu hayaliniz, maceraya dönüşebilir.
Gideceğiniz üniversitenin YÖK tarafından resmen tanınıyor olması çok önemli. Eğer resmi yollardan değil de aracı kurumlar kanalıyla bu maceraya atılıyorsanız, danışman firma konusunda ince eleyip sık dokumalısınız. Çünkü, doğru seçim yapılmadığında, başına gelmedik iş kalmayan öğrenci hikâyelerini çok dinledik...
Özetin özeti: İyi bir gelecek arayışı, meşakkatli olduğu kadar yorucu, yıpratıcı ve pahalı bir süreç. Bu yüzden sabırlı, kararlı ve araştırmacı olmak zorundasınız. Çünkü söz konusu olan sizin ya da çocuklarınızın geleceği. Eğitimde yapılan hataların telafisi de hiç kolay olmuyor!..