Söz verildiği halde yüz binlerce meslek liselinin üniversiteye giriş sorunu hala çözülmedi. TBMM son günlerde neredeyse hemen her gün 8, 10 yasa birden çıkartıyor. Ama nedense meslek lisesi mezunlarının önündeki engelleri kaldırıcı yasaya bir türlü sıra gelmiyor. Oysa, YÖK'ün hatasını Meclis'te telafi edeceğiz sözü verenlerin sayısı o kadar çoktu ki!..
Geçen yıl bu zamanlar başta Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Ecevit olmak üzere devleti yöneten tüm yetkililer sorunun çözümü için devreye girmiş ama, bu yıl için artık zaman geçti, gelecek yıl sorunu çözeceğiz sözleri verilmişti. İşte yine son dakikaya gelindi. Tercihler bir ay sonra yapılacak. YÖK ve ÖSYM yine ortaya çıkıp hayır efendim olmaz, kılavuzlar basıldı, bu yıl mümkün değil diyebilir. Onlar istediklerini söylesin. Eğer karar verilirse sorun rahatlıkla çözülebilir!..
Sekiz yıllık ilköğretim, ilk mezunlarını bu yıl verdi. Okula devam eden öğrenci sayısına bir artış getirdiği kesin. Ama o kadar. Ne eğitimin kalitesi arttı, ne de söz verildiği gibi sınıf mevcutları düşürülüp, öğretmen açığı kapatılabildi.
En büyük kazığı da anadolu liseleri ve kolejler sınavına giren ilk mezunlar yedi. 10'lu yaşlarda bir yıl çok önemli. Çocuğu her açıdan geliştirir. Hele hele iki yaş, ileri yaşlardaki 5 yaşa bedel. Durum böyle olduğu halde, bu yıl sınava sekiz yıllık kesintisiz eğitimin ilk mezunlarıyla birlikte, 4, 5 yıl önce 5 yıllık ilkokuldan sonra anadolu liseleri ve kolejlerde bir, iki yıl hazırlık okuyup ilköğretimden mezun olanlar da girdi. Yani 15 yaş grubu 16, 17 yaşındaki öğrencilerle yarıştı. Doğal olarak da daha avantajlı bir durum elde ettiler. Daha da önemlisi onlar zaten daha önce kazandıkları bir okulda okuyorlardı ve şu anda onların boşaltacakları yerler boş kalacak.
Özetin özeti: Bir yanda anadolu liseleri ve kolejlere girmek için can atan on binlerce öğrenci, öte yanda boş kontenjanlar ve hiç de adil olmayan bir yarış. En azından ön kayıtlarda yaşı küçüklere öncelik verilebilir...
Üniversite öğretim üyelerine yapılacak zam konusunu 136'ncı kez de olsa yazmaya devam edeceğiz. Ta ki verilen söz yerine getirilinceye dek. Sayın Ecevit'e hatırlatmak isteriz, üçüncü kanun hükmündeki kararnamenin de yürürlülük süresi bitmek üzere. Eğer bu kez de erteleyip dördüncü kararname çıkartacağız, onu bekleyin derseniz inanın ki seçimlerde size oy verecek bir hoca bulamazsınız, tıpkı size ve ortaklarınıza tepki duyan gençler gibi.
Bize oy vermeyip de kime oy verecekler gibi bir polemiğe girip tıpkı hükümet konusunda olduğu gibi alternatifimiz yok diyebilirsiniz. Ama o konudaki inadırıcılığınız da yok olup gitti...
Siz de çok iyi biliyorsunuz ki Türk halkı hoşgörülü ve gerektiğinde unutmasını bilir. Gelin iş işten geçmeden üniversitelerden başlayarak kendinizi affettirmeye başlayın...
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025