Aslında eğitimin yaşı olmadığı gibi zamanı ve mekanı da yok. Gelişmiş ülkelerde çocuk ve gençlerin eğitimi kadar yetişkinlerin eğitimi de çok önemli. Yetişkin derken öyle eğitimsizler değil, eğitimliler de dahil herkes. Örneğin üniversite bitirmişsiniz ama teknoloji öylesine gelişmiş ki mühendis olarak bilgileriniz yetersiz kalıyor. Ek eğitim almak zorundasınız. Doktor, öğretmen, bankacı ya da teknisyen fark etmiyor. Kendinizi geliştirmek zorundasınız.
Ya da yıllarca yaptığınız meslekten sıkıldınız. Yeni arayışlar içine girdiniz. Karşınıza sizi mutlu edebilecek çok farklı meslek alanları çıktı. İşte o zaman; yaşınız geçmiş, kapıda milyonlarca genç varken size de ne oluyor gibi caydırıcı bir mantıkla değil makul önerilerle karşınıza çıkıyorlar. Sonuçta hem sunulan ve üretilen hizmetin kalitesi artıyor hem de kişiler kendi içlerinde çok daha mutlu oluyorlar...
İşte tıpkı yaş konusunda olduğu gibi eğitimin devamlılığı açısından da bir sınırlama yok. Yani okullar açıkken eğitim yapılacak, kapalıyken uzaklaşılacak diye bir mantalite söz konusu değil. Okul içi eğitim kadar okul dışındaki saatler de çok önemli. Örneğin öğrenci yaz tatilini nasıl geçirecek konusu genel eğitimin bir parçası. Okullar kadar onlar için de yatırım yapılıyor.
Öğrenci, yaz tatilinde elbette olabildiğince dinlenmeli. Ama üç ay süresinde ileriye yönelik yapacağı bir şeyler de olmalı. Örneğin bol bol kitap okumalı. Yabancı dilini ilerletmeli. Bilgisayar öğrenmeli. Bol bol spor yapmalı. Verilen proje ödevlerini gerçekleştirmeli. Eğer yoksa yeni hobiler edinmelidir.
Plan program kesinlikle gerekli. Yoksa tatil bittiğinde yarım kalan, yapılamayan, gidilemeyen, görülemeyen pek çok şey kalır. Hazır daha tatilin başlarındayken bir durum değerlendirmesi yapmakta sonsuz yarar var...
Yurtdışı üniversiteleri
Yurtdışına yönelik eğitim istekleri giderek artıyor. Ama bu konuda çok dikkatli olunması gerektiği de bir gerçek. Siz siz olun yurtdışına öğrenime gidiyorsanız, YÖK'ün onayını almadan dışarıya adım atmayın. Çünkü harcayacağınız onca emek ve para boşuna gidebilir. Aldığınız diploma da hiç bir işe yaramayabilir...
Her şeyden önce YÖK'ün belirlediği puan barajını aşmanız gerekiyor. ÖSS'ye girmeden, koyduğu puan barajını aşmadan, aracı bir kurum kanalıyla yurtdışı üniversitelerinden birine kayıt olup, sonra da öğrenciliğinizi resmi hale getirmek başınızı çok ağrıtabilir.
Sorunlar sadece KKTC ve Türk Cumhuriyetleri üniversitelerinde yaşanmıyor. İngiltere ve ABD'deki pek çok üniversiteyle ilgili olarak da denklik problemi yaşanıyor. YÖK'ün tanımadığı üniversitelerden diploması olanlar şu günlerde çok sıkıntılı. Hele askerlik dönemi gelen erkek öğrenciler için durum çok daha vahim.
Özetin özeti: İlla da yurtdışındaki üniversitelerden birinde öğrenim görmek istiyorsanız, hem Türkiye tarafından tanınıyor olması hem de Türkiye'deki üniversitelerden daha iyi konumda olması gerekiyor. Yurtdışından diploma alanların sayısı o kadar çok arttı ki, işverenler artık onları da ince eleyip sık dokuyorlar...
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025