Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eğitim şart diyoruz da, niye’sini fazla sorgulamıyoruz.
Örneğin eğitimin temel amacı ne?
Sınavlarda başarılı olmak mı yoksa kendi kendine yeten mutlu insanlar yetiştirmek mi?
Ya da farklı bir açıdan bakalım, sınav şampiyonları, en iyi meslekleri edinip, en iyi işleri bulup, en mutlu olan insanlar da, sıradan okullarda okuyanlar, doğru düzgün işler bulamıyor, sıkıntı içerisindeler ve mutsuzlar mı?
Çevremize baktığımızda mutlu insan görmek zor.
Sınav şampiyonları da mutsuz, her şeyi boş verenler de...
Peki, o zaman onca fedakârlık ve onca mücadele niye?
Hani eğitimdeki birinci önceliğimiz insandı?..

Öncelik sıralaması?
Eğitime yönelik öncelikler hızla yer değiştiriyor.
Kendisiyle barışık, sağlıklı nesiller yetiştirebiliyor muyuz sorusu, yerini, çoktan,”Kolay iş bulmasına aracı oluyor mu?”ya bıraktı.
Siz de bu soruyu, yani eğitimin birinci önceliği ne olmalı sorusunu, hiç kendinize ya da başkalarına sordunuz mu?
Eğer sormadıysanız şimdi sorabilir ya da eskiden sorup cevabını bulduysanız, günün koşulları çerçevesinde, hâlâ eski kararınızda mısınız?
Bunu sorgulayarak düşünmeye başlayabilirsiniz...

Suçlu kim?
Daha önce de dile getirmiştik, dünyayı ateşe verenlerin ya da suçluların çok önemli bir bölümünün eğitimli olduğu varsayımından yola çıkarak, o insanları, eğitim canavarlaştırdı demek işin en kolayı...
Eğitim, elbette çok önemli ama insanları robot gibi kurgulamıyor, sadece eğitiyor.
Ama şu kesinlikle tartışılmalıdır:
Eğitim, etik değerler konusunda, öğrencilere yeterli donanımı sağlıyor mu?
Bu konuda, başkalarını bilmem ama benim evet demem mümkün değil.
Bu durum, sadece ülkemiz için geçerli değil.
Eğitimdeki erozyon, belki bizde biraz daha fazla ama dünyanın neresine giderseniz gidin, önce insan, önce sevgi, önce hoşgörü, önce barış, önce demokrasi, önce hukuk devleti diyen ve bunu öğrencileriyle içselleştiren bir eğitim modeli bulmak çok da kolay değil...

Her çocuk masumdur!
Doğan her bebek, masum olarak hayata gözlerini açıyor ve yine masum olarak okula başlıyor.
Peki, ya ondan sonrası?
Neredeyse tüm ülkelerde 8, 10, hatta 15 yıla varan temel eğitim zorunluysa, o masum çocukları, canavara dönüştüren ne?
Eğitim mi, çevre koşulları mı, vurdumduymazlık mı? Yoksa başka nedenler mi?
Bütün dünya, bütün aydınlar, bütün anne babalar ve ülkeleri yönetenler, bu soruyu, önce kendilerine sonra da bütün topluma sormak ve kafa yormak zorundalar...
Eğitim sistemine yeni bir şekil verilmeye çalışıldığı şu günlerde, her türlü etkiden uzak bir şekilde, bu soruya bir kez daha cevap adamalıyız.
Eğitimin hedefi, amacı, önceliği ne olmalıdır?
Bu soruya, dar bir çerçeveden ve siyaseten bakmak, yanlışların en büyüğü olur.

Sınav cumhuriyeti olduk
Hemen her yıl, artan bir şekilde, milyonlarca öğrenci sınava giriyor. Veliler de onların peşine takılmış gidiyor. İşte bu yüzden, eğitimin asıl vermesi gerekenler ikinci, hatta beşinci plana itildi.
Teste dayalı ezberci test sistemi, miniminnacık öğrencileri bile yarış atı gibi yarıştırıyor.
Oysa zorunlu temel eğitimin öncelikli amacı, iyi yarış atları yetiştirmek değil, önce insan yetiştirmektir.
Birbirini düşman gibi gören, başarısı diğer öğrencilerinin başarısızlığına bağlı olan, hedefe ulaşmak için her yolu mubah sayan, sahte raporları, şişirilmiş notları, şifrelenmiş cevap anahtarlarını reddedeceğine onun peşinde koşan nesiller yetiştirip, sonra da, onlar nasıl bu hale geldiler diye gözyaşı döktüğümüz sürece, daha vahim durumlarla karşılaşmamız hiç şaşırtıcı olmaz!..

Nasıl bir insan?
Yeni dünya düzeni ve sık sık dile getirilen Yeni Türkiye, nasıl bir gençlik, nasıl bir insan istiyor?
Enine boyuna tartışılması gereken çok önemli bir konu.
Buna, iktidarlar mı karar verecek yoksa tüm Türkiye mi?
Evet, kalın çizgilerle bir kez daha soruyoruz...
Bundan sonra, nasıl bir eğitim modeline geçeceğimize, kim ya da kimler karar verecek?
İçeriği ve hedefleri ne olacak?
Misyonu ve vizyonu ne zaman tartışmaya açılacak?..
Eğitim, doğru yapıldığında ve doğru amaçlar için kullanıldığında, doğru insanlar yetiştirir. Ama Seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da, sık sık bıçak örneğinde verdiği gibi, eğitim de, doğru ellerde kurtarıcı, kötü ellerde, vahim sonuçlar doğurabilir.
İşte bu yüzden, eğitim adına atılan her adımı, ciddiye almak zorundayız. Çünkü sadece çocuklarımızı değil, ülkemizin geleceğini de yakından ilgilendiriyor...
Özetin özeti: Eğitim, başkalarına havale edilmeyecek kadar önemli bir iştir!..