YÖK’ün bile bile ladesine Danıştay bir kez daha dur dedi. Üniversiteye girişte katsayıların önce kaldırılması ve ardından da etkisiz hale getirilmesi, yargıdan onay almadı. YÖK Başkanı Özcan’ın Danıştay’ın ilk iptal kararından sonra, “Bu kez hukuku arkadan dolanacağız” yönündeki yeni YÖK uygulamasına da yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
Aslında iktidarın da istediği tam buydu. Yine olası bir seçim var ve yine yargıdan dönen bir katsayı kararı. İktidar mensupları yine halka dönüp, “Bakın işte, biz katsayı sorununu çözmek istiyoruz ama yargı buna müsaade etmiyor” diye şikâyete başlarlarsa hiç şaşırmayın.
YÖK tarafından alınan söz konusu kararın, tıpkı ilki gibi yargıdan dönmesine yüzde yüz kesin gözüyle bakılıyordu. Çünkü, ortaöğretimdeki alan farklılığı göz ardı ediliyordu. Bu köşede bunu defalarca dile getirip, kararın iptal edileceğini anlattık. Ama biraz önce de dediğimiz gibi YÖK’ün amacı, öğrencileri mağduriyetten kurtarmak değil, tam da seçim öncesinde iktidarın eline koz vermekti. Bunda da başarılı oldu.
Ama bakalım Türk halkı daha önce defalarca oynanan bu senaryoyu bir kez daha yiyecek mi? Bekleyip göreceğiz...
Oysa yüz binlerce meslek liseli çözüm bekliyordu. Ve bu çok basitti. Ama yine hayalleriyle oynandı!..
MEB’in imajı?
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türkiye genelinde 1 821 eğitimciye uyguladıkları anketle, eğitimin sorunlarının gözler önüne serildiğini açıkladı.
Ankete göre eğitimin en önemli sorunu adam kayırma ve kadrolaşma. Bakan Çubukçu’yu başarılı bulanların oranı ise sadece yüzde 16. İşte anketten bazı çarpıcı başlıklar:
* Koncuk, ankete katılanların yüzde 79.3’ünün Türkiye’deki eğitim sisteminin istenen başarıyı sağlayamadığını düşündüklerini, yüzde 17’sinin kısmen istenen başarının sağlandığını söylediğini belirtti. Eğitim sisteminin istenen başarıyı sağladığını düşünenlerin oranı ise yüzde 3.7.
* Milli eğitim sisteminin en önemli sorununun adam kayırma, kadrolaşma olduğunu dile getirdi. Ankete katılanların yüzde 41.4’ü Türkiye’nin en önemli sorunu olarak kadrolaşma ve adam kayırmayı görürken, yüzde 21.2’si öğretmen yetiştirme ve istihdam sorunu (kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil öğretmenlik), yüzde 11.4’ü eğitim sisteminin yenilikçi, milli ve çağdaş olmaması, yüzde 9.7’si eğitimin öğrenci yerine sınav odaklı olması, ezberci eğitim, yüzde 5’i mesleki ve teknik eğitime gereken önemin verilmemesi, yüzde 4.7’si eğitim sisteminin kaynak sorunu, yüzde 3.4’ü eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamaması, yüzde 3.2’si de kalabalık sınıflar olarak gördüğünü açıkladı.
* Türkiye’de okulların en önemli sorunlarının ne olduğu sorusuna, yüzde 29.8’inin okullara ayrılan ödeneklerin yetersizliği, yüzde 22.6’sının öğretmen açığı, yüzde 21.2’sinin okullarda ders araç-gereç, laboratuvar, bilgisayar, spor salonu eksikliği, yüzde 14’ünün kadrolu yöneticilik olmaması, yüzde 5.6’sının da derslik açığı cevabını verdiklerini ifade etti.
* Eğitimcilerin yüzde 59.6’sının müfredatın çağın gereklerine ve beklentilere cevap vermediğini, yüzde 32’sinin kısmen cevap verdiğini belirttiğine de dikkat çekti. Müfredatın çağın gereklerine ve beklentilere cevap verdiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 8.4.
Çubukçu başarılı mı?
* Koncuk, ankete katılan eğitimcilerin yüzde 90’ının Talim ve Terbiye Kurulu’nun çalışmalarını yeterli bulmadığını belirtti. Koncuk, “Talim ve Terbiye Kurulu’nun hazırlamış olduğu kitap içeriklerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise, eğitimcilerin yüzde 47.8’inin “Kitap içerikleri çağdaş ve milli değerlere uygun değil”, yüzde 20’sinin “Bilimsel gelişmelere uygun değil”, yüzde 12.7’sinin “Kitap içerikleri yenilikçi değil” dediklerini kaydetti.
* Koncuk, eğitimcilere Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’dan memnun olup olmadıklarının da sorulduğunu ifade ederek, yüzde 46.7’sinin “Hiç memnun değilim”, yüzde 37.5’inin “Memnun değilim” dediklerini, yüzde 13.4’ünün “Memnunum”, yüzde 2.4’ünün de “Çok memnunum” dediğine dikkat çekti.
Özetin özeti: Anketlere kızmak yerine, dikkate almak sanki en doğru olanı. Abartı olsa bile içinde gerçekler saklı...