Yüreğimiz yanıyor!

Hain teröre daha nereye kadar can vereceğiz!

Dursun artık bu acılar.

Azalacak, bitecek dedikçe, daha da arttı.

Bir yerde bir hata yapılıyor ama nerede?

Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine de sabır diliyoruz...

Böyle bir ortamda artık hiçbir şeyin önemi kalmıyor ama hayat da akmaya devam ediyor.

Ne olur artık günü değil, geleceği kurtarmak için kafa yoralım, kişisel hesaplaşmalarımızı bir yana bırakarak, gereğini yerine getirelim.

Vatan, Millet, Sakarya nutuklarında da dozu aşmayalım çünkü samimiyetini kaybetti.

Ateş düştüğü yeri yakıyor.

Ve bu son yakış olsun artık!..

Nafile turları!

Liselere girişte 3. dönem nakiller tamamlandı ama hâlâ değişen bir şey yok.

Nafile turları devam ediyor. Muhtemelen okullar açılıncaya kadar da devam edecek.

Bu nakil sürecinde 283 bin 795 öğrenci müracaatta bulundu ve bu öğrencilerden 64 bin 784’ü tercihleri doğrultusunda bir başka okula nakil oldu. Bu dönem sonunda, liselerde 227 bin 769 kontenjan hâlâ boş bulunuyor.

Peki, yüz binlerce öğrenci gittiği okuldan memnun değil ve yeni okul arayışındayken, bu kontenjanlar neden dolmuyor?

15-16 yaşındaki öğrenciler neden açık liseye yönlendiriliyor?..

MEB bu konularda açıklama yaparken daha şeffaf olmalı, hangi okul türünde, ne kadar boş kontenjan kaldığını ayrı ayrı açıklamalıdır.

Ve tabii gerekçelerini de!..

Temel eğitimin 12 yıla çıkarılması ülkemiz için gurur verici bir durumdu.

Yanlış politikalarla buna gölge düşürmemeliyiz...

Bırakalım öğrenciler hangi okullarda okumak istiyorlarsa orada okusunlar.

Dayatmacı okul seçimi, onları eğitimden uzaklaştırır ki bunu da hiçbir koşulda istememeliyiz.

Çünkü öğrencilerin olması gereken yer okuldur!..

Boş kontenjanlar!

Liselerde olduğu gibi üniversitelerde de on binlerce boş kontenjan var.

100 bine yakın olduğu tahmin ediliyor.

Kapıda bekleyen üniversite adayı ise en az bir milyon!

Peki, o kadar kontenjan niye boş?

Liselerde kayıtlar dördüncü tura girerken, üniversitede ikinci turun sonunda neden bitirildi?

Daha da önemlisi, bu konuda niye hiçbir girişimde bulunulmuyor?..

YÖK ve ÖSYM üniversiteye giriş konusunda çok başarısız.

Bunu kime sorsanız, size aynı cevabı verecektir.

Ama nedense, bu kadar önemli bir konu, yani gençlerin geleceği, kendi alanında başarısız ve güvenlerini tamamen yitirmiş bu iki kuruma havale edilmiş durumda.

Bazen, üniversiteye girişin de MEB’e havale edilmesi dile getiriliyor ki işte o zaman bugünleri de ararız.

Peki ama daha farklı çözüm yolları bulunulamaz mı?

İmajları bu kadar yerle bir olmuşken, at gözlüklü ve dayatmacı bu kurumların yerine yenileri düşünülemez mi?..

Özetin özeti: Çocuklarımızın yaşamları kadar, eğitimleri de çok önemli. Ne olur bu konuda biraz daha duyarlı olalım..