Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Coğrafi sınırların artık çok önemli olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Bu çerçeveden bakıldığında hem ülkemizde hem de dünyanın dört bir yanındaki işler için her ülkeden gençler yarışıyor. Örneğin ülkemizdeki büyük şirketlerin çoğu, çok uluslu şirketlerle evlilikler yaptı. Yani bir ayakları Türkiye’de, bir ayakları dünyanın farklı bir bölgesinde.
Eleman alırken de iş pozisyonları herkese açık. Türkiye’deki bir fabrikada Alman mühendis, Fransa’daki bir bankada da Türk bankacı çalışabiliyor.
İşte bu çerçeveden bakıldığında sadece ülkemiz koşullarına göre değil, dünya koşullarına göre gençler yetiştirmemiz gerekiyor. Bunun yolu da evrensel eğitimden geçiyor. Eğer bu eğitimi Türkiye’de alabiliyorsak Türkiye’de okumalıyız; yok eğer aradığımızı burada bulamıyorsak, dünyaya açılmalıyız.
İşte bu noktada gidilecek ülkeler ve üniversiteler çok önemli. Siz, siz olun, Türkiye’de denkliği tanınmayan üniversitelere gitmeyin. Tabii eğer ileride Türkiye’ye dönüş yapacaksanız!
Ama bazen aykırı durumlar da olabiliyor. Örneğin dünyanın en iyi turizm ve otelcilik okulları İsviçre’de. Ve bu okullardan çoğu, çeşitli nedenlerle YÖK tarafından tanınmıyor. Mezunları dünyanın dört bir yanında en iyi koşullarda iş bulabilen okulların YÖK tarafından tanınmıyor olması, elbette ki bir handikap teşkil etmemeli. Ama askerlik ve akademik kariyer gibi süreçlerde, YÖK’ün denkliğinin çok önemli olduğunu da unutmamalısınız.