Songül Öden’in ‘Lal Hayal’ adlı tek kişilik oyununu Uniq’teki prömiyerinde izledim. Bir saatlik oyunda Öden, yaşları ve kültürleri farklı yedi farklı kadın olarak çıktı seyirci karşısına... Oyuncu, arafta kalmış ‘Lal Hayal’in yanı sıra cerrah oğlunun nişanlısını sorguya çeken Nişantaşılı kötü kaynana, isyankar gurbetçi kız, kuaför, öğretim üyesi ve doğulu kadın gibi farklı karakterleri başarıyla canlandırdı. Karakterden karaktere geçişte sadece kıyafet değil, ses tonunu ve şivesini de değiştirdi.
Tek kişilik oyunda Öden’in müthiş performans sergilemesine ciddi katkı sağlayanlar var. Yapımcılığını oyuncuyla Tuba Ünsal’ın üstlendiği tek kişilik oyun, çekirdek bir ekibin başarısı.
Öden’in Birleşmiş Milletler Elçisi olarak görev yaparken aklında iz bırakan kadınları anlattığı Sevilay Saral, başarılı bir senaryoyla farklı karakterleri ortak bir hikayede buluşturdu.
Kardeş Türküler’den perküsyon sanatçısı Diler Özer’le müzisyen Metehan Dada, ‘Lal Hayal’e ayrı bir renk kattı.
Dansfabrika ekibinin oval perde üzerine ışık oyunlarıyla yansıtılan dansları, oyuncuya eşlik eden perküsyon sanatçısı Gökçe Gürçay’ın yaptıkları, podyumun ortasındaki küçük su havuzu, sanat
Perşembe akşamlarının açık ara reyting birincisi Atv’deki ‘Bir Zamanlar Çukurova’ dizisiyle ilgili ilginç bir detay öğrendim.
Çekimleri Adana’da kurulan platoda yapılan projenin yapım şirketi Timur Savcı ile Burak Sağyaşar’ın sahibi olduğu Tims&B...
Başrol oyuncuları ise Murat Ünalmış, Hilal Altınbilek, Vahide Perçin, Uğur Güneş ve Kerem Alışık.
Dizide Ünalmış’ın canlandırdığı Demir Yaman karakterini yapımcı Savcı, ilk olarak ‘Muhteşem Yüzyıl’da oynattığı Mehmet Kurtuluş’a önerdi.
Kurtuluş’un senaryoyu okuduktan sonra Demir Yaman’la Altınbilek’in hayat verdiği Züleyha arasındaki ilişki içine sinmedi. Yapımcının Demir’in her şeyi Züleyha’ya aşkından yaptığını anlatması, sonucu değiştirmedi.
Kurtuluş, rolü oynamayı kabul etmeyince, Ünalmış’a kısmet oldu.
Demir’i Kurtuluş oynasa sonuç nasıl olurdu bilemem ama izlediğim ‘Bir Zamanlar Çukurova’daki Ünalmış’a o karakter, ısmarlama takım elbise gibi ‘cuk’ oturdu. Oyuncu, kendisine verilen rolün üstesinden fazlasıyla geldi ve hakkını verdi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yeni başkanı Muhittin Böcek, bugün mazbatasını alıp, göreve başlayacak. Böcek’in beş yıl sürecek başkanlığında neler yapacağı öncelikle Antalya’da yaşayanları ilgilendiren bir konu.
Turizmin başkenti Antalya’nın sinema dünyasını ilgilendiren bir yönü de var. Çünkü Antalya, Türkiye’nin en eski film festivallerine ev sahipliği yapıyor. Antalya’da belediye başkanlarıyla birlikte film festivali de değişikliğe uğruyor.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kaptırdığı CHP’li Mustafa Akaydın’dan beş yıl sonra geri alınca festivaldeki son köklü değişimi AK Partili Menderes Türel yapmıştı. 2015 yılında Türel, “Antalya Altın Portakal Film Festivali”nin adını “Uluslararası Antalya Film Festivali” olarak değiştirmişti. Türel’in “Ulusal Film Yarışması”nı “Uluslararası Antalya Film Festivali”nin içine katınca sinemanın tüm meslek örgütleri, “Türkiye’nin en eski Ulusal Film Yarışması’nın içi boşaltıldı” gerekçesiyle Antalya’yı protesto kararı almıştı. 2015’ten sonra yapımcılar ve oyuncuların çoğu protestoya uyup festivale katılmamış, hatta sinemacılar, Antalya ile aynı dönemde İstanbul’da alternatif film festivali bile düzenlemişti.
O yüzden Antalya’nın
PowerTürk Müzik Ödülleri, 13 Nisan’da açıklanacak ve dokuz kategoride ‘Yılın En İyileri’ sahiplerini bulacak. Bu yılın ‘En Güçlü Kadın Şarkıcı’ adayları Aleyna Tilki, Aynur Aydın, Ece Seçkin, Gülşen, Hadise, Hande Yener, İrem Derici, Kalben, Simge ve Tuğba Yurt oldu. PowerTürk’ün ‘En Güçlü Erkek Şarkıcı’ adayları ise Buray, Edis, Ferhat Göçer, Gökhan Türkmen, Mabel Matiz, Mehmet Erdem, Murat Boz, Mustafa Sandal, Oğuzhan Koç ve Tarkan... 2018’in en iyi çıkış yapan şarkıcısı, müzik grubu, albümü, proje albümü, klip ve şarkıcısının seçileceği yarışmada, sonucunu en merak ettiğim kategori, ‘En Güçlü Sosyal Medya Yönetimi’… ‘En İyi Kadın’ ve ‘En İyi Erkek’ şarkıcı kategorisinde 10’ar kişiyi aday gösteren PowerTürk, iş ‘sosyal medya yönetimi’ne gelince, aday sayısını niye altıya indirdi?
PowerTürk, onca şarkıcı arasından niye sadece Demet Akalın, Edis, Hadise, İrem Derici, Murat Boz ve Tarkan’ı finalist yaptı? Sahte takipçi, beğeni ve yorum satın almalara dikkat edildi mi? Adaylar takipçi sayılarına, yaptıkları paylaşımların içerik ve etkisine göre mi seçildi? Nitelik mi, nicelik mi ön planda tutuldu? Bunların yanıtları kadar, ödülü kimin alacağını da merak ediyorum.
DÖRT AYDIR
Başlıktaki sorunun yanıtından önce olup biteni özetleyeyim...
Uğur Dündar, 1 Nisan’da attığı şu tweet’le, kanaldan ayrıldığını açıkladı:
“Halk televizyonunu bugünlere getiren ekipten Lale Özan Arslan, Semra Topçu, Rahmi Aygün, Barış Yarkadaş, Atakan Gültekin ve Gökhan Demirel’in işlerine son verilmiş! Bu haksızlığa karşı çıkıyor ve altı yıldır tek kuruş para almadan program yaptığım Halk TV’den ayrılıyorum.”
Aynı gün Semra Topçu, Twitter’dan şu açıklamayı yaptı:
“2011 mayıs ayından beri Halk TV’de hafta içi her sabah ekran önünde sizlerle, ekran arkasında arkadaşlarla büyük emek verdik. Çok güzel, heyecanlı, bazen çok acı, yıpratıcıydı, ama samimi ve düşündüğüm gibi olmaya gayret ettim. Bu kadar nezaketsiz olmamalıydı!”
Arslan: Derin işler
Rahmi Aygün Twitter’da, “Hiçbir başarı karşılıksız kalmazmış. Yorduk… Yorulduk… Kovulduk… Esen kalın!” diye yazdı.
31 Mart’ta gündüz sandığa gidenler, akşam sonuçları öğrenmek için televizyonlarının karşısına geçti. TV8 dışındaki ulusal ve haber kanallarının tümü, seçim sonuçlarını yayınladı. Reyting pastasından en büyük dilimi, FOX aldı. Onu Atv, TRT, Star TV, Kanal D ve Show TV izledi.
TV8’in prime time kuşağında yayınladığı ‘Survivor Türkiye-Yunanistan’, reyting listesinin Total ve ABC1’inde 10’uncu, AB’de ise 9’uncu oldu. TV8’in, ‘Survivor Türkiye-Yunanistan’ı kesip yayınladığı üç dakikalık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim sonuçlarına ilişkin açıklaması da reyting listesinde ilk 10’a girdi.
DORSAY’IN KİTABINDAKİ ÇİÇEK BAR, ÇOK KONUŞULUR
52 kitap yazmış, hakkında iki kitap yazılmış bir yüksek mimar, gazeteci ve sinema yazarı anılarını kaleme alır da merakla okunmaz mı?
Atilla Dorsay’ın Remzi Kitabevi’nden çıkan ‘Bir Ömürden Seçilmiş Tablolar’ını bir solukta okudum. 80 yaşındaki Dorsay’ın çocukluğundan bugüne özel ve iş hayatında iz bırakan anıları medyayla sinemamızın yakın tarihi gibi çünkü... Yazarın anıları, sinema ve medya üzerine nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor okuyanı...
Dorsay’ın kitabında bir zamanlar Yeşilçam ünlülerinin en popüler mekanı Çiçek Bar’la
Türkiye bir kez daha sandık başına gitti. Gündüz oy kullanmaya gidenler, sandıklar kapanınca ekran karşısına geçti. Türkiye’de bütün televizyon kanalları, seçim sonuçlarını ekranlara yansıtma konusunda tecrübeli… Oy kullanmanın sona erdiği saatten itibaren onlarca televizyon kanalı, seçim sonuçlarına odaklandı. Televizyon kanalları da seçim nedeniyle ekran karşısına geçenlerden en çok seyirci kapmak için kadrolarındaki en güçlü isimleri ekrana sürdü.
Halef selef bir arada
Kanal D ile CNN Türk, 31 Mart akşamı ortak yayın hazırladı. Kanal D’den Buket Aydın moderatörlük yaptı, CNN Türk programcıları Ahmet Hakan ve Deniz Bayramoğlu ile Demirören Medya’nın deneyimli gazetecileri seçim sonuçlarını yorumladı. TRT Haber’in 13.00’te başlayan canlı yayınlarında görev yapanlar arasında da TRT 1’in eski ve yeni haber spikerleri Canan Reçber’le Işıl Açıkkar da vardı.
FOX’un seçim ekranının kadrosu her zamanki gibiydi. Gülbin Tosun’un sunumuyla başlayan FOX’taki ‘Seçim 2019 Özel’in canlı yayını, İsmail Küçükkaya ve Fatih Portakal’la devam etti.
ATV, A Haber, A Para, A News’ın ortak yayınında Salih Naynam, Cansın Helvacı, Hakan Uysal, Hikmet Öztürk, Hilal Özdemir ve Cem Öğretir gibi ünlü
Yıllarca ‘Seksenler’ dizisinde Ergun Plak olarak izlediğimiz Serhat Kılıç, Etiler’in popüler et restoranlarından Scarlet’in ikinci yılı nedeniyle şarkıcı olarak sahnedeydi. Oyuncunun ne yapacağını merak edip mekana gittiğimde, en ön masada Nazan Şoray’ı gördüm. Şoray, “Kılıç’ı bir defa sahnede izledim, bayıldım. Burada çıkacağını öğrenince onu dinlemeye geldim” deyince merakım daha da arttı. 22.30 gibi performansına başlayan Kılıç’ın ilk sözü, “Oyuncuyum, şarkıcıyı oynuyorum ve haddimi biliyorum” oldu. Beş müzisyenin eşlik ettiği konserine, blues söyleyerek başladı. Repertuvarına aldığı blues ve jaz parçalarla dinleyicilerini coşturan Kılıç, Adnan Şenses’in bir eserini önce Bob Marley, sonra ‘Hande Yener ve Serdar Ortaç’ın Çeşme versiyonu’ gibi yorumladı.
Aleyna’ya gönderme
Şarkıcı, yabancı eserlerin yanı sıra Mirkelam’ın ‘Her Gece’, Cem Karaca’nın ‘Islak Islak’, Zeki Müren’in ‘Gitme Sana Muhtacım’ eserlerini söyledikten sonra isim vermeden Aleyna Tilki’ye gönderme yaptı: “Eski parçalar ölümsüz. Şimdi müzik bitti. Yeni bir şarkı yok. Ne o öyle ‘Sen Olsan Bari?’ Bu kıza ‘O kadar para verdik, bir söz yaz bari’ diyecek biri yok mu?”
İki saati aşkın sahne şovunda iki kez