Ali Eyüboğlu

“Nettalks”ın davetlisi olarak İzmirlilerle buluşan yazar Azra Kohen’le

Ege Üniversitesi Diş Hekimliği’nden Prof. Dr. Ece Eden arasında diş macunlarındaki florür yüzünden tartışma çıktı.

Kohen, ısrarla diş macunlarındaki florürün zararlı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Eden ise Dünya Sağlık Örgütü’nün verileriyle yazarın tezlerini çürüttü. Kohen, buna rağmen geri adım atmadı.

İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nden sonra psikoloji masterı yapan Kohen, klinik psikolog değil, ama belli ki bu konuya kafayı taktı. Kohen, aralarında psikologların da olduğu asistanlarını dünyada florür üreten tek tesis olan Çin’deki fabrikada inceleme yapmakla görevlendirdiğini, karşı tarafın “Tesis, insan sağlığı için çok tehlikeli” deyip, taleplerini reddettiğini söyledi.

İnancım o ki, yazar Azra Kohen’le Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ece Eden, TV ekranında diş macunundaki florür konusunu tartışsa, kesin reyting rekoru kırar o program. O yayını izleyen milyonlar da aydınlanır, sadece diş macunu değil, su ve birçok yiyecekle vücudumuza giren florürün zararlı olup olmadığı konusunda.

Çünkü Prof. Dr. Ece Eden, diş macunlarındaki

Atatürk Havalimanı CIP’de Antalya uçağını beklerken, baktım Tamer Karadağlı’yla Esra Sönmezer girdi salona.… Cam kenarındaki bir masaya geçip oturdular ama yüzleri dışarı, sırtları salona dönük… Yanlarına gidip, ‘İki bekar ünlü, biri çapkın, diğeri güzel bir kadın, hayrola’ diye takıldım. Sevgili değil, -şimdilik- arkadaş olduklarını söyleyen Karadağlı, 10 yıl sonra tiyatroya döndüm. Oyunun prömiyeri için İzmir’e gidiyoruz” dedi. Göktürk’ten komşusu Sönmezer’in de ‘İkinin Biri’nde oynadığını söyleyen Karadağlı, beni İzmir’deki prömiyere davet etti. ‘Yüzleşme’ dizisinin galası için Antalya’ya gidip, ertesi gün İstanbul’a dönecektim. Karadağlı’nın yanı sıra Volkan Severcan, Zeyno Gönenç, Sefa Zengin, Bora Severcan, Haluk Özenç, Esra Sönmezer ile Zuhal Yalçın’ın sahne aldığı ‘İkinin Biri’ni izlemek için Antalya’dan rotayı İzmir’e çevirdim. Üç günde üç uçak yolculuğu, üç şehir, yorucu bir trafikti ama izlediğim komedi, tüm yorgunluğumu unutturdu.Ray Cooney’in vodvilini yıllar önce Haldun Dormen ve ekibinden izlemiştim. Aynı oyunu bu kez Bora Severcan’ın yönetmenliğinde sahneleyen yeni kadronun oyununu, Bostanlı Suat Taşer Salonu’nu tıklım tıklım dolduranlar gibi kahkahalarla izledim.

Hollywood’un 152 milyon dolarlık filmi ‘Captain Marvel’, 8 Mart’ta seyirci karşısına çıkacak.
Fantastikbilim kurgu yapımlar tarzım olmamasına rağmen, Anna Boden ve Ryan Fleck’in yönettiği ‘Captain Marvel’i yazı konusu yapmamın sebebi, müzikleri...
Çünkü bu yüksek bütçeli Hollywood filminin müziklerini, besteci genç bir Türk kadın yapmış.
Pınar Toprak, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu. Türkiye’deki keman ve klasik gitar eğitiminden sonra Berklee College’de okuyan, Kaliforniya Devlet Üniversitesi’nde master yapan Toprak’ın müziklerine imza attığı ‘Captain Marvel’in Dünya Kadınlar Günü’nde vizyona çıkması, fırsat tanındığında Türk kadınının neler başarabileceğinin kanıtı.
Dört yıllık ‘film müziği’ eğitimini iki yılda tamamlayan Toprak, şimdiye kadar 40 civarında Hollywood filminin müziğine besteci veya kompozitör olarak katkı sağladı. Genç müzisyen, Marvel Studios’un 152 milyon dolarlık yapımının müziklerini tek başına yapınca Amerika medyasının da gözdesi oldu. ABD’nin ünlü magazin dergilerinden Variety bile Toprak’la yaptığı söyleşiye geniş yer verdi. Kendisini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

‘YÜZLEŞME’ DİZİSİNİNEKRANDAKİ İLK SINAVI

Kanal D’de bu akşam başlayacak ‘Yüzleşme’, birçok yönüyle iddialı bir dizi… Dört ortaklı yapım şirketi T-Company’nin Alanya’da kurduğu dünyaya hayat veren zengin bir kadrosu var. Uğur Yücel, Hande Doğandemir, Engin Öztürk, Yiğit Kirazcı, Yeşim Ceren Bozoğlu, Zeynep Eronat, Mesut Akusta, Şerif Sezer, Macit Koper, Durul Bazan, Gülsim Ali, Derda Yasir Yenal, Gözde Çığacı, Müfit Kayacan ve Yeşim Gül’ün oynadığı projenin yönetmenleri, Ömer Faruk Sorak ve Burak Arlıer…
Altuğ Küçük, Pelin Karamehmetoğlu ile İsa Yıldız’ın yazdığı yapımı genç yıldızları Hande Doğandemir ve Engin Öztürk anlattı.

‘İNTİKAM AĞIR BİR YÜK’
‘Yüzleşme’nin nesi sizi cezbetti?
Yıllar sonra intikam için dönen bir karakterin hikayesi, sinema tarihinin de en eski konularından biri. Fark yaratan, nasıl anlattığınız ve kurulan dünya. Masal’ın yaşadığı tüm acıları cebine koyup, kendisinden çalınanları almak için dönmesi beni çok heyecanlandırdı. Ömer Faruk Sorak ve Burak Arlıer’le çalışacak olmak zaten başlı başına bir sebep. O kadar şanslıyız ki, harika bir dünya yarattılar.
Dizi ve rolünüz için neler söylersiniz?

Avrupa Yakası’nın elektrik dağıtım şirketi verilerini açıklayana kadar İstanbul’da kaç ülkeden insanın ikamet ettiğine dair sağlıklı bir veri yoktu. Şirket yönetimi, geçen hafta bölgelerinde toplam 102 bin yabancı abonelerinin olduğunu açıkladı. İşin bir diğer ilginç yanı da şu:

Sadece 2018 yılında şirkete 57 bin yabancı müşterinin yeni abone olması…

Avrupa Yakası’ndaki 102 bin yabancı elektrik abonesinin 149 ülkeden olması da İstanbul’un tam manasıyla uluslararası bir metropol haline geldiğinin kanıtı.

Birleşmiş Milletler’e (BM) kayıtlı ülke sayısı 193… BM’ye üye olmayan veya her devletin tanınmadığı ülke sayısı ise 206… Sadece Avrupa Yakası’nda 149 ülkeden insanın ikamet ediyor olması, Türkiye’nin ve İstanbul’un stratejik önemini ortaya koyması açısından kayda değer bir tablo değil mi?

HALUK LEVENT’İ UTANDIRAN OLAY

Haluk Levent’in uçakta yaşayıp, Twitter’dan paylaştığı ders niteliğindeki anı, insanoğlunun zaaflarından birini bir kez daha gözler önüne serdi.

Nedir bu zaaf?

Gerçeğe göre değil, hislere gören hareket edip, peşin hüküm vermek. Hislerinizin sizi nasıl yanılttığını anlayınca da tıpkı Haluk Levent gibi derin bir mahcubiyet hissetmek. Siz de günün birinde yaptığınızdan anında p

Türkiye’de çalışan ve yönetici kadın sayısı artıyor mu, azalıyor mu?
TÜİK verilerine göre, 82 milyonluk nüfusun yüzde 50.2’si erkek, yüzde 49.8’i kadın. Buna karşın günümüzde kayıtlı çalışanların yüzde 64.3’ü erkek, yüzde 29.1’i kadın. Başta TÜSİAD olmak üzere birçok iş örgütü, cinsiyet eşitliğine verdikleri önemi göstermek için, ‘iş adamları’nı ‘iş insanları’ olarak değiştirdi, ama birçok alan bu konuda hâlâ sorunlu.
Örneğin, televizyon reklamları... Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlileri Dr. Gül Şener, Dr. Eda Öztürk, Dr. Önder Yönet ve Dr. Hande Bilsel’in, Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu iş birliğiyle hazırladıkları ‘TV Reklamlarının 10 Yıllık Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi’, Türkiye’de cinsiyet eşitliğinde yaşanan değişimin reklamlara yansımadığını ortaya koydu.

489 reklam incelendi
Ödüllü 489 televizyon reklamını kapsayan araştırmaya göre, kadınların yıllara göre reklamlarda görülme oranında düşüş var.
Reklamlarda yer alan ana karakterlerin sadece yüzde 35’i kadın. Erkek kullanımı oranı ise yüzde 65...
Ana karakter kullanımının yıllara göre dağılımı ise reklamda ana karakter olarak kadın temsilinin düşmekte olduğunu ortaya koydu. Buna

1 Mart’ta (yarın) vizyona girecek beş filmden biri, Murat Boz’la Seda Bakan’ın başrollerini paylaştığı romantik komedi... Açelya Topaloğlu, Özgür Emre Yıldırım, Yosi Mizrahi, Dilşad Şimşek ve Ali Yoğurtçoğlu gibi isimlerin de rol aldığı projenin senaristi Murat Dişli, yönetmeni ise Şenol Sönmez...
“2018 yılında bile erkek şiddeti sonucu 440 kadın öldürüldü bu ülkede, ne diyorsunuz bu konuda?” diye sorulsa, bu isimlere, ‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ üyelerinden daha sert demeçler verirler. Hepsinin hesaplarına tek tek bakmadım, belki sosyal medya hesaplarında bile vardır, kadına şiddeti kınadıklarına dair paylaşımları.
Her medeni insanın her türlü şiddete karşı olması gerekirken, ‘Öldür Beni Sevgilim’ adlı bir filmde yer almak niye?
Türü romantik komedi bile olsa sonuçta, ismi şiddetin en acımasızı olan ‘öldür’ü yerleştiriyor beyinlere...
Yapım için sinemaya gidenler, beş yıllık karı-koca Demet’le Okan’ın birbirlerini öldürmeye karar vermesi sonrası yaptıklarını gülerek izleyebilir. Sonuçta, romantik bir komedi...
Filmi izlemeyip sadece ‘Öldür Beni Sevgilim’i görenlerin beyinlerine, kadın hakları konusunda sorunlu birçok atasözü, deyim ve şarkı gibi

91’inci Akademi Ödülleri sahiplerini buldu. Bu yılki ‘Oscar Ödülleri’, favori gösterilenlere değil, diğer adaylara gitti. Amerika ile Türkiye arasındaki saat farkı nedeniyle canlı yayını izlemek için benim gibi uykusuzluğu göze alanları bekleyen sürprizler vardı.
Yıllardır sunucusunun beyaz veya siyahi olması, sunucularının yaptığı siyasi göndermelerin tartışıldığı Oscar Töreni, bir ilke imza attı. Sinemanın en prestijli ödüllerinin dağıtıldığı tören ilk kez sunucusuzdu. Geceyi izlemek için ekran karşısına geçenler bu durumu, “Ev sahibinin ortada gözükmediği davet gibi” diye eleştirdi.
Sosyal medyada en çok yorumlanan bölüm ise, Venedik Film Festivali’ne el ele gitmeleri aşk söylentilerine yol açan ‘A Star Is Born’ filminin yıldızları Bradley Cooper ile Lady Gaga’nın ‘Shallow’ şarkısındaki romantik bakışmaları oldu. İkili arasındaki bu yakınlaşmanın Cooper’ın sevgilisi Irina Shayk’ı bir hayli kıskandırdığı iddia edildi.
Lady Gaga, başrol oyuncusu olduğu ‘A Star Is Born’ filmi için bestelediği ‘Shallow’ şarkısıyla Altın Küre ve Grammy’den sonra ‘En İyi Film Şarkısı Oscarı’ kazanınca, rol arkadaşı ve yönetmeni Bradley Cooper’a, “Yeryüzünde bu şarkıyı benimle senden başka