“Direklerarası diye bir ödül var. Bugün ödülleri açıklamışlar. Tiyatrokare, böyle bir jüriyi tanımadığı ve kapıdan içeri sokmadığı için değerlendirilmeyi hiçbir biçimde kabul etmemiştir. İlgilenenlerin dikkatini çekmek isteriz. Biz kapıdan içeri sokmuyoruz. Değerini ve tiyatro bilgisini sorguladığımız kişilerin bizi değerlendirmesini istemiyoruz. Direklerarası jürisi kimse, değerlendirme izni vermeyen tiyatroların da listesini açıklamalı.”
Tiyatrokare’nin sahibi Nedim Saban’ın bu çıkışına tiyatrocu Zafer Gecegörür, “Onlar oynanmamış oyuna ‘En İyi Oyun’, tiyatro yapmayan adama ‘Tiyatro Emek Ödülü’, oyun yazmayan ama çalan adama da ‘Tiyatro Yazarlığı Ödülü’ verdiler. Belgeli, şahitli ve ispatlıdır” diye destek verince, merak edip araştırdım Direklerarası’nı.
direklerarası.org adlı sitede ‘Direklerarası Ödülleri’ni belirleyen ‘Halk Jürisi’nin kimlerden oluştuğuna dair bir bilgi bulamadım.
Sitede, hangi oyunların değerlendirildiği, Kadıköy Belediyesi’nin katkılarıyla 21 Nisan’da Kozyatağı Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek törende, kimlerin ödül alacağı belli.
Sitede ‘Değerlendirilen Oyunlar’ın altında, ‘Değerlendirilmeyen Oyunlar’ bölümü var.
‘Değerlendirilen’leri
‘Hürkuş: Göklerdeki Kahraman’, ‘Babamın Ceketi’, ‘Aslı Gibidir’ ve 5 Nisan’da vizyona girecek ‘Hababam Sınıfı Yeniden’ filmlerinin yapım şirketi HANN, yeni bir projeye daha başladı. Senaryosunu Ayşe Balıbey Tanıl, Evren Erdoğan ve Bener Karaçor’un yazdığı ‘Annem’, bir dram filmi...
İstanbul’da başlayan çekimleri, Kırklareli’de sürecek yapımın setine gittim.
Sumru Yavrucuk, Özge Gürel, Sercan Badur, Tuna Orhan, Itır Esen ile Fatma Toptaş’ın oynadığı projenin öyküsünü, yönetmen Mustafa Kotan’dan dinledim.
İlk kez bir drama filminin yönetmenliğini üstlenen Kotan, ‘Annem’in konusunu anlatırken şunları söyledi:
“Ev kadını bir anne (Sumru Yavrucuk), kamyon şoförlüğünden kazandığını at yarışlarında harcayan bir eş (Tuna Orhan), çocukluktan ergenliğe geçince, babasına katlandığı için annesinden ve yaşadığı kasabadan nefret eden genç bir kızın (Özge Gürel) hikayesi... Üniversite eğitimi için geldiği İstanbul’da zengin bir gençle evlenen ana okulu öğretmeni Nazlı, başına gelen kötü bir olaydan sonra sevmediği kasabaya döner ve iç dünyasına kapanır.”
Okuyan kabul etti
Film için düşündüğü ve istediği tüm oyuncularla ilk görüşmede anlaştıklarını anlatan yönetmen, sözlerini
İnsanlık tarihine kara leke olarak geçen bazı katliamların simge fotoğrafları vardır… Halepçe Katliamı denince, Savaş muhabiri Ramazan Öztürk’ün kaldırımda can veren baba ile kucağındaki bebeği gelir aklımıza…
Rumların Kıbrıs’taki Türk katliamının simge fotoğrafı küvetin içindeki üç çocuktur.
İslam ve insanlık düşmanı bir caninin, 50 Müslümanı öldürdüğü Yeni Zelanda’daki katliamın simgesi ise katiline “Hello brother” (Merhaba kardeşim) diyen 71 yaşındaki Davud Nabi oldu.
Davud Nabi’nin son sözü “Hello brother” önce sosyal medyada insanların ortak dili oldu. Dünyanın birçok yerinde insanlar, katliamı protesto etmek için üzerinde “Hello brother” yazan tişörtler giydi.
İstanbul Başakşehir ve Trabzonspor Futbol Kulüpleri, futbolcularıyla hazırladığı “Hello brother” videolarıyla Yeni Zelanda’daki acıyı paylaştı.
TRT World ise Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki terör saldırısını gerçekleştiren caninin ilk kurşunu sıktığı Davud Nabi’nin son sözleri “#HelloBrother”la yüreklere dokunan bir video yaptı.
TRT World’un İngilizce hazırlayıp sosyal medyada paylaştığı “Hello brother” videosu aslında, insanlar arasında dil, din ve ırk ayrımı yapanlara, teröriste “terörist” diyemeyenlere
Ocak ayının son günleriydi… ATV’de yayınlanan ‘Bir Zamanlar Çukurova’ dizisinin oyuncuları Hilal Altınbilek’le Kerem Alışık’ın ‘set aşkı’ yaşadıklarına dair haberler çıktı. Kerem Alışık’ın bu haberi yalanlamasının üzerinden iki ay bile geçmeden, Altınbilek’in bu kez dizinin bir başka oyuncusu Uğur Güneş’le aşk yaşadığı ‘iddia’ edildi! İddianın sahibi belli değildi, ama Altınbilek’le Güneş’in sosyal medyada paylaştıkları bir fotoğrafa dizi izleyicilerinden iki kişinin yaptıkları yorum, ‘dizi aşkı’na kanıt gibi gösterildi. Neydi o yorumlar?
Ekranda diziyi izleyip, sosyal medyada yıldızlarını takip edenlerden biri, “Sonunda beklenen fotoğraf geldi” diye yazdı. Bir başkası işi bir adım daha ileri götürdü: “Dizide çok yakışıyorlardı. Gerçek hayatta da birlikte olmalarına çok sevindim.”
Altınbilek’in iki ay dolmadan ‘set aşkı’nı değiştirmesi bana tuhaf geldi. Dizinin güzel yıldızına WhatsApp’tan iki haberi gönderdim. Ben, iki habere dair yorumunu soramadan Altınbilek’ten “Daha çok çıkar her halde?” yanıtı geldi. Altınbilek, haberlerden hangisi doğru, hangisi yalan mesajımı okuduktan sonra da şunu yazdı:
“İkisi de doğru değil. Yakıştırma zaten Uğur’unki, Kerem’le niye çıktı
Markaların, ünlüleri reklam yüzü ve kampanya yıldızı yapmalarının iki amacı var.
Kimi markasının bilinirliğine katkı sağlaması için ünlüleri reklam yüzü yapar, kimi ürünlerinin satışını artırmak için...
İş birliğinden iki taraf da memnun olursa, sözleşmeler yenilenir. Reklam yüzü yaptıklarından umdukları faydayı göremeyenler ise anlaşma yenilemek yerine, kendilerine başka ünlüler arar.
Altınyıldız Classics, Burak Özçivit’le yaptığı bir yıllık anlaşmayı bir yıl daha uzattı.
Şirketin ortağı Enis Habif’e, oyuncuyu reklam yüzü yaptıktan sonra satışlarının ne ölçüde arttığını sordum. Altınyıldız Classics’e marka yüzü bulmak için bir yıla yakın araştırma yaptırdıklarını açıklayan Habif, şunları söyledi:
“Kimi marka yüzü yapalım araştırmamızda bir numarada Burak Özçivit çıkınca, oyuncuyla bir yıllık anlaşma yaptık. Reklamlara nisan 2018’de başladık. Satışlarımız, bir yıl öncesinin aynı dönemine oranla yüzde 40 arttı. Burak Özçivit’in reklamlarda giydiği her modelimiz yok sattı. Vitrinlerdeki Özçivit’le fotoğraf çektirenler oldu. İnternet üzerinden de satışımız var. Sanal alışverişte, eşi veya sevgilisi için herhalde, Özçivit için hazırladığımız özel koleksiyonu satın alan
Ataşehir’de yapılan Metropol, henüz müşterilerine kapılarını açmadı, ama bünyesindeki sanat merkezi DasDas, çoktan hizmete girdi. Watergarden’dan bir süre önce Metropol’e taşınan Dasdas’ta cumartesi akşamı oyuncu Gökçe Bahadır, şarkıcılıktaki ilk sınavını verdi. Evimden yürüyerek birkaç dakikada gittiğim DasDas’taki ‘Aykut Gürel Presents Gökçe Bahadır’ albüm lansman konserinin ilk bölümünü Instagram’dan yaptığım canlı yayınla paylaştım. Yaptığım yayını izleyen 2 bin civarındaki takipçiden bir kişi hariç herkes Bahadır’ın sesi ve sahne performansını beğendi. Birçok insan, oyuncuyu birçok anlı şarkıcıdan daha başarılı buldu. DasDas’ta dinlediğim ve izlediğim Bahadır, ilk sınavını başarıyla verdi.
Nilüfer, Sezen Aksu ve Zerrin Özer gibi dinler dinlemez ‘Gökçe Bahadır bu’ diyebileceğimiz ayrıcalıklı bir ses rengi yok. Buna karşın repertuvarındaki şarkıları hissederek ve hakkını vererek okumada başarılı...
İlk sınavın heyecanına rağmen oyuncunun sahne hakimiyeti, dinleyicilerle iletişimi müthişti... Bahadır, sadece şarkı söylemedi, yeri geldi dans etti, espri yaptı ve salondakilerle sohbet etti. Oyuncu, sahnedeki ilk sınavında 40 yıllık şarkıcılar gibiydi. İlk konser sınavını
Yeni Zelenda’da Cuma namazını kılanlara kurşun yağdırıp, 50 kişiyi öldüren caninin çektiği katliam videosunu izlediniz mi?
Önce kamerasının kayıt düğmesine, ardından otomatik silahının tetiğine basan caninin, secdedeki savunmasız insanlara kurşun yağdırışına ancak birkaç saniye tahammül edebildim.
Sırf Müslüman oldukları için insanları katleden caninin yaptığı kadar, dünya medyasının bu olay karşısındaki tavrı vicdan sahibi Ricky Martin’i çileden çıkardı. Sanatçı, isyanını sosyal medya hesabında şöyle dile getirdi:
“40’tan fazla Müslümanı öldüren ve
20 kişiyi ağır yaralayan adam. Bütün uluslararası medya ondan bahsederken tetikçi ve aşırılık yanlısı olarak bahsediyor ama ona terörist demiyor! Neden, çünkü o bir Müslüman değil!”
“Terörist”e “terörist” diyememek
Ricky Martin’in ilk kez fark edip, tepki gösterdiği bir durum, ama bizim alıştığımız bir ikiyüzlülük!
Yıllardır PKK’yı “terör örgütü” olarak görmeyen, PKK’lı teröristlere “gerilla” diyenlerle yaşıyoruz bu ülkede…
Buket Aydın, CNN Türk’teki programı ‘40’ta, Millet İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı CHP’li Ekrem İmamoğlu’nu konuk etti.
CNN Türk, yayından önce Aydın’la İmamoğlu’nun sohbetinden hazırladığı tanıtımı sıkça ekrana getirdi. İmamoğlu’nun Aydın’a neler anlattığını merak edenler, CNN Türk’ün karşısına geçtiğinde, yayının bant olduğunu biliyordu. CNN Türk, bant yayını kesip, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir ödül törenindeki konuşmasını canlı yayınlayınca, sosyal medyada olay oldu bu, ama işin aslı saptırılarak... Bir haber kanalının bant veya canlı yayını kesip Cumhurbaşkanı’nın konuşmasına bağlanması, ilk kez olan bir şey değil.
TV izleyicilerinin yıllardır gördüğü bir gerçek bu!
Suçu ne?
CNN Türk’teki ‘bant yayın’ın sosyal medyada, ‘İmamoğlu’nun konuk olduğu canlı yayın kesildi’ye dönüşmesi ve faturanın Aydın’a kesilmesi, akıl alır gibi değil. Yayını böldükleri için kanalı eleştir ama hiçbir suçu olmayan sunucuyu linç etmek haksızlık ve vicdansızlık. Sosyal medyada Aydın için yazılanlar, İmamoğlu’nu bile rahatsız etti. İmamoğlu, “Program bant yayındı. Buket Hanım’a haksızlık yapıldı” diye açıklama yaptı. İmamoğlu, sosyal medyada estirilen ‘yalan