Kabus gibi geçen 2016’dan kurtulup yepyeni umutlarla 2017’ye “merhaba” dediğimiz saatlerde geldi acı haber...
Kalaşnikoflu bir alçak, yılbaşı gecesi eğlenmek için Reina’ya gidenlere kurşun yağdırdı.
2017’yi arkadaşı, eşi, dostu, sevgilisiyle eğlenerek karşılamak isteyen yüzlerce insandan 39’u öldü, 65’i yaralandı.
Terörist, binlerce eğlence mekanının olduğu İstanbul’da, niye Reina’yı seçti?
Yeni yılın ilk gününde terör yorgunu bir milletin yaşam tarzını hedef alarak moralini yeniden sıfıra indirmekti amaç.
Sadece o mu?
Değil tabii ki...
Bir kişinin, açtığı tazminat davası sonuçlanmadan, kazanacağı parayı, sosyal sorumluluk projeleri yürüten bir kuruma bağışlayacağını açıklaması doğru mu?
Bence değil...
Çünkü o davaya bakan hakimler de gazete okuyan, televizyon izleyen, sosyal medya takip eden insanlar. Baktıkları davanın taraflarından birinin, parayı değil, onurunu ve hayır kurumunu düşündüğünü açıklamasından etkilenme ihtimalleri söz konusu.
O nedenle davalı tarafların, yargılanma sonuçlanmadan, bu tür beyanlarda bulunmaları sakıncalı.
Birincisi; mahkeme heyetini etkileyecek bir hamledir bu...
İkincisi, tazminat kazanılmadığında ‘kaybedenler’ hanesine o kişiyle birlikte, “Bağış yapacağım” dediği kurum da katılmış olur.
Sıla, Yenikapı’daki Demokrasi Mitingi’ne katılmadığı için kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle tazminat davası açtığı Davut Güloğlu’ndan kazanacağı parayı Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) bağışlayacağını açıkladı.
Sadece yarışma tutkunlarının değil, rakip kanal yöneticilerinin de merakla beklediği ‘Survivor 2017’nin kadrosu belli oldu.
Acun Ilıcalı, ‘Survivor 2017’de yarışacak ünlülerden Serhat Akın ve İlhan Mansız’ı sosyal medya hesaplarından açıklamıştı.
İşte Ali’ce farkıyla ‘Survivor 2017’de yarışacak ‘Ünlüler’in tam listesi:
Erkekler: İlhan Mansız, Serhat Akın, Şakşuka Tarık Mengüç, Çılgın Sedat, Furkan Kızılay ve boksör Adem Kılıççı.
Kadınlar: Milli dalgıç Şahika Ercümen, DJ Berna Öztürk, atlet Sema Apak, milli atlet Pınar Saka, dizi oyuncusu Seda Demir, kickboksçu Sabriye Şengül.
Yarışmanın bir de ‘Gönüllüler’ takımı var. Bu yıl da Dominik’te yapılacak yarışmaya ‘Survivor Türkiye’ tarihinde görülmemiş bir başvuru oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sinemaya verdiği yıllık desteği artırması üzerine 26 Aralık’ta kaleme aldığım, “Kredili ve ödüllü filmlerin gişesi” başlıklı yazımın özeti şuydu:
“Bakanlığın desteğini 28.5 milyondan 40 milyona çıkarması yetmez. Bakanlık, Sinema Destekleme Kurulu üyelerini belirlerken de radikal değişikliğe gitmeli.
Aksi takdirde 40 milyon lira da yine seyirciye ulaşmayacak filmlere gider.
Çekilen film sayısıyla birlikte, gişede zarar ettiği için bakanlıktan aldığı parayı iade edemeyenler arasına yeni isimler katılır, o kadar!”
Günaydın’dan Mevlüt Tezel, buna karşın “Sanat filmleri çekilmesin mi?” başlıklı bir yazı yazdı hakkımda.
Sevgili Mevlüt, o yazıdan niye ve nasıl böyle bir sonuç çıkardı, bilmiyorum.
Yazdıklarımdan sorumluyum, ama okuyanın ne anladığı beni aşan bir mevzu.
Derinlemesine bilgi sahibi olmadığım konularda yazmam. Sinema Destekleme Kurulu ve kararları, ilgilendiğim ve bildiğim bir konu. Yıllar içinde yazdıklarım da Milliyet arşivinde.
Yılın son günlerinde gelecek yıla dair ilginç kehanetlerde bulunanların karnesini tutan yok.
Keşke olsa da, Türkiye’ye ve ünlülere dair öngörüleri tutmayanlara birileri, “Attıklarının hepsi karavana. Otur, sıfır” dese...
“Fala inanma, falsız da kalma”yı diline pelesenk eden bir millet olduğumuz için, bu karavanacılar her yeni yıl öncesi sallamaya, “Yalandan kim ölmüş?” diyerek medya da onlara çanak tutmaya devam ediyor.
Maalesef “Tatlı yalanlar”, “Acı gerçekler”den daha çok ilgi görüyor.
Üşenmedim, iki gün boyunca Google’da ünlü astrolog, medyum ve falcıların 2016’ya dair neler öngördüklerini araştırdım. Bu işin uzmanı(!) onlarca kişinin, bir yığın tahminini okudum. İsim vererek ünlülerin 2016’da başlarına neler geleceğine dair tahminde bulunanlardan bir kısmının her tarafa çekilecek yuvarlak laflarını bir kenara bırakıp, nokta atışı yapanların durumuna bakar mısınız?
Bir spritüel danışmanın, “Evlilik konusunda acele etmemesi gerekir. Bu yılki yatırımlarını gayrimenkule yatırmalı. Kısacası evlenmesin, ev alsın” dediği Sinem Kobal, 2016’da evlendi.
“Senaryosunu kendi yazıp çekeceği filmle ününe ün katacak. Bu film onun yurtdışı bileti olacak” denen Barış Arduç, böyle bir film çekme
2016’da sinemaya 28.5 milyon lira destek veren Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2017 için ayırdığı bütçe 40 milyon lira…
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, “15 yıl önce yılda sadece 9 yerli film vizyona girerken, şimdi bu sayı 139’a çıktı. 55 milyon seyircinin 30 milyonu yerli film izledi” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın maddi desteği sayesinde çekilen yerli film sayısında ciddi bir artış olduğu kesin. Ama kesin olan bir şey daha var ki, asıl enteresanlık orada.
Bakanlığın maddi destek, Türkiye’deki film festivallerinin ödül verdiği filmlerin neredeyse tamamı gişede çakılıyor.
Antalya’dan “En İyi Film”, “En İyi Senaryo” ve “En İyi Yönetmen” ödülüyle dönen “Mavi Bisiklet”, 2 Aralık’ta vizyona girdi. Filmi şimdiye kadar 3.460 kişi izledi.
Antalya’dan ödül kazandığı için bakanlıktan aldığı kredi, hibeye dönüşecek.
Bakanlıktan desteği, festivalden ödül var, ama seyircisi yok.
Yıllardır durum böyle.
Reklamverenler Derneği, Reklamcılar Derneği ve ölçülen televizyon kanallarının kurduğu TİAK A.Ş. (Televizyon İzleyici Araştırmaları Anonim Şirketi), reyting ölçüm şirketi TNS/Kantar Media ile sözleşmesini 2020 yılına kadar uzattı.
Kantar Media, 40 ilde minimum 4 bin hanede ölçüm yapmaya devam edecek. Şirket, daha önce de yazdığım gibi, paneldeki haneleri kaydedip, yedi gün içinde izlediklerini de reytinglere dahil edecek.
Türkiye’deki reyting ölçümleri şimdiye kadar uydu, kablolu TV ve karasal yayınların ölçümünü yapıyordu. Bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlardan yapılan izlemeler, reyting sistemine dahil değildi.
Ancak veriler gösteriyor ki insanların TV yayınlarını izleme alışkanlıkları değişti. Bilhassa gençler, diziler ve TV programlarını canları istediği zaman diledikleri yerde mobil cihazlardan izliyor.
O yüzden de son zamanlarda büyük yayın kuruluşları internet televizyonculuğuna yatırım yapmaya başladı.
Dijital de ölçülecek
Müzik dünya- sındaki 40’ıncı yılını “40 Yıl 40 Ses 40 Nefes” adlı albümle taçlandıran Ahmet Selçuk İlkan, Fulya Sanat’ta adına düzenlenen gecede, “Ölümsüz şarkıların efsane şairi” diye takdim edildi.
40 yılda çoğu hit olmuş onlarca şarkıya imza atan, 10’dan fazla şiir kitabı ve albümü çıkaran biri, elbette ki hak ediyor bu tanımı...
Poll Production, İlkan şarkılarından 40’ını müzik dünyasının ünlülerine okuttu. Bu eserlerden 20’sini okuyanlar, Fulya Sanat’ta sahne alıp, şarkılarını söyledi.
Vatan Şaşmaz’ın sunduğu gecede, 40 yıl önce Ahmet Selçuk İlkan’ı ilk anons eden Halit Kıvanç sahne aldı ve o günü anlattı.
Sahnedeki koltuklara gruplar halinde oturan şarkıcılar da, önce İlkan’a dair anılarını anlattı, ardından şarkıları seslendirdi.
Moderatör lüğünü Saba Tümer’in yaptığı bölümde ilk sahneye çıkanlar Cengiz Kurtoğlu, Coşkun Sabah, Ümit Besen, Muazzez Ersoy ve Selami Şahin’di... İkinci grupta Zara, Serkan Kaya, Koray Avcı, Hakan Altun ve Linet vardı.
Moderatörlüğünü Vatan Şaşmaz’ın yaptığı bölümde ise ilk olarak Halil Sezai, Kıraç, Grup 84’ten Tuna ile Yeşim Salkım, son grupta ise Tan Taşçı, İntizar, Kutsi ve Yıldız Tilbe sahne aldı.