Shakira’nın el sallarkenki birkaç saniyelik görüntüsünün, İran’ın devlet televizyo-nundan aynen yayınlanması ülkeyi karıştırdı
Pop müzik yıldızı Shakira’nın Brezilya’da İtalya’yla İspanya arasındaki maçtan İran devlet televizyonu’na yansıyan birkaç saniyelik bu görüntüsü, ülkede olay oldu...
Shakira’nın tribünde olma sebebi malum:
Barcelona’da top oynayan sevgilisi Gerard Pique, aynı zamanda İspanya Futbol Milli Takımı’nın da futbolcusu. Şarkıcı, sevgilisini desteklemek için tribünde yerini aldı.
Dünyanın pek çok ülkesi gibi İran da ‘Konfederasyon Kupası’ maçlarını naklen verdi.
Malum bu tür maçları yayınlayan ülkeler, kanallar farklı olsa da görüntüler tek merkezden dağılır. Onlar ekrana ne getirirse, televizyonlar da onları yayınlar.
FOX, yeni yayın dönemine iddialı yeni dizilerinden çok, Türkiye’de şimdiye kadar denenmemiş bir formatla giriyor
Perşembenin gelişini çarşambadan değil, birçok kez olduğu gibi yine günler öncesinden haber vereceğim.
Türkiye’deki bütün televizyon kanalları gibi FOX’un yeni yayın dönemi de Eylül ayında başlayacak. Kanal D, ATV, Star, FOX ve TRT 1
gibi eğlence ağırlıklı yayın yapan kanalların yeni yayın dönemine hangi yeni dizilerle girecekleri hemen hemen belli.
Entertainment kanallar arasında kendine özgü bir yayın anlayışı olan FOX, yeni yayın dönemine iddialı yeni dizilerinden çok, Türkiye’de şimdiye kadar denenmemiş bir formatla girecek.
Yeni yayın döneminde FOX, prime time kuşağına peş peşe yayınlayacağı günlük dizilerle girecek. Önce ‘Unutma Beni’, ardından ‘Deniz Yıldızı’ ve ardından kanalın yeni işi ‘Çocuklar Duymasın’... Başrollerini Tamer Karadağlı’yla Pınar Altuğ’un paylaştığı ‘Çocuklar Duymasın’dan sonra ana haber başlayacak. Geç saatlerde ana haber bülteni yayınlamak, FOX’un daha önce de denediği bir sistem.
Yıllar önce Bodrum’da yaptıkları toplantıda da dile getirmiştim kanalın yöneticilerine, saat 22.00’de başlayan haber bülteniyle değil FOX’un
İnsan Hakları Örgütü, Türkmenistan’da insanların ifade ve örgütlenme özgürlüğüne getirilen katı yasaklardan bahsediyor, Mustafa Sandal konser vereceği sahnenin bizim standartlarımıza uygun olup olmadığına bakıyor
Jennifer Lopez gibi bir dünya starı, ülkesinde ifade ve örgütlenme özgürlüğüne getirdiği katı yasaklar nedeniyle İnsan Hakları Örgütü’nün ‘kara listesi’ndeki Türkmenistan Devlet Başkanı’nın 56’ncı doğum gününde konser verdiği için özür dilerken, aynı partide sahneye çıkan Mustafa Sandal’ın Milliyet’e yaptığı açıklamaya ne demeli? İşte Musti’nin dün Cadde’nin birinci sayfasındaki açıklaması:
“Ben Azerbaycan, Özbekistan, Dubai ve Türkmenistan gibi ülkelerde Türkiye ve Türk pop müziğinin tanıtım elçiliğini yapıyorum. Konser verdiğim ülkenin iç siyaseti beni ilgilendiren bir durum değildir. Beni işin sanatsal yönü ve sahne şartlarının bizim standartımıza uygun olması ilgilendirir.”
İnsan Hakları Örgütü, Türkmenistan’da insanların ifade ve örgütlenme özgürlüğüne getirilen katı yasaklardan bahsediyor, sen; konser vereceği sahnenin bizim standartlarımıza uygun olup olmadığına bakıyorsun.
Bu neyin kafası Musti?
Değiştir şu bakış açını...
Anla artık!
Bu kadar çalışanla da ses getiren haber televizyonculuğu yapmak mümkün
Varsayalım ki sokaktasınız. Bir muhabirle, kameraman çıktı karşınıza.
Muhabir mikrofonunu uzattı ve şöyle bir soru yöneltti size:
“Son günlerde halkın nabzını en iyi tutan, sokaklarda olup bitenleri olduğu gibi ekrana yansıtan kanal hangisi?”
Yanıtınız ne olurdu?
Kanaatim o ki, bugün bu soruya yanıt verenlerin çoğu şöyle derdi: “Halkın nabzını en iyi tutan
kanal; Halk TV.”
Bir yıl içinde çekilen 60-70 Türk filminin vizyon takvimini 12 aya yaymak yerine ekim-mart arasına sıkıştırıp, yarıştıran yapımcılar ve dağıtımcıların böyle bir önyargısı var
Değişen Türkiye’nin acı gerçeklerinden biri bu...
Yazın sinemaya gidenlerin iddialı ve yeni yerli bir film izleme şansı yok. Üç ay içinde 89 film buluşacak seyirciyle...
Bunlardan sadece 5’i yerli...
İşte haziranda vizyona giren yabancı filmler:
Arkadaşım Max, Star Trek: Bilinmeze Doğru, İntikam Kurşunu, Babadan Oğula, Paranoyak, Benim Çocuğum, Saksı Olmanın Faydaları, Man of Steel, Muhbir, Trans, Havada Aşk Var, Beşinci Emir: Ölüm, Başvuru: Kabul, Dünya Savaşı Z, Sevimli Canavarlar Üniversitesi, Sessiz Ev, Hipnozcu, Rüzgarlar, 38 Şahit, İnşallah, Dünya Yeni Bir Başlangıç, Kayıp Umutlar, Ölüm Kapanı, Aşk Taktikleri, Dehşet Kaseti, Hayalet Öğrenciler, Baldan Acı...
Haziranda vizyona giren Türk filmi ‘Sarı Siyah’ oldu.
Gazeteci William Engdahl’ın, Amerikalıların genetiği değiştirilmiş organizmalarla dünyayı nasıl kendine bağımlı hale getirdiğini bilimsel kanıtlarla ortaya koyduğu ‘Ölüm Tohumları’ adlı bir kitabı var.
Engdahl, kitabında Amerika’nın bunu niye yaptığını, ABD’nin efsane Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ın şu meşhur sözüne atıfta bulunarak anlatır:
“Eğer petrolü kontrol edersen, bütün bölgeleri ve kıtaları, gıdayı kontrol edersen bütün insanlığı kontrol edersin.”
Amerika’nın Henry Kissinger’ın izinde gidip gitmediği ortada...
21’inci asırda yepyeni bir güç çıktı ortaya:
Sosyal medya...
Bilişim ve iletişim teknolojisinin geldiği son nokta, petrol ve gıda kadar olmasa bile sosyal medya datasının ne denli önemli olduğunu gösterdi.
Kendileri için ‘adil yargılanma’ isteyenler, ‘yargılayan’ taraf kendileri olduğunda niye ‘adil’ davranamaz?
Mahkeme, Aziz Yıldırım’ı ‘şike’den suçlu bulup, ceza verdi. Top şimdi Yargıtay’da. Yargıtay, ya kararı onaylayacak ya da ‘Usül’ ya da ‘Esas’tan bozup, iade edecek.
Beşiktaş’ı 1, Fenerbahçe’ye 2+1 yıl Avrupa Kupaları’ndan men eden UEFA’nın ‘Şike Dosyası’nda adı geçenlerle ilgili kararı henüz çıkmadı.
Aziz Yıldırım hakkında herkesin bir kanaati olabilir ve vardır da...
Ancak Aziz Yıldırım için bugün ‘suçlu’ ya da ‘masum’ demek hukuki olarak yanlış.
Hukuk tanımamazlık olur bu...
Aynı dönemde bir başka mahkemeden Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu ve İlhan Ekşioğlu için ‘Yönetim Kurulu üyeliklerinin dondurulması’ kararı çıktı. Fenerbahçe’nin eski yöneticilerinden Recep Özcan’ın açtığı bu davada da nihai kararı temyiz verecek.
Mikonos’ta göğüs kafesimde müthiş sancıyla Acil’in kapısını çaldık. Health Center of Mykonos, aslında hastaneyle poliklinik arası bir yer. Bir saat kaldığım acilde doktora teşekkür ettim, ardından da ödemeyi nereye yapacağımızı sordum. Doktorun verdiği yanıt şu oldu: “Bu tür sağlık hizmetleri ücretsiz bizde”
Siz nasıl bir plan yaparsanız yapın, ister hayata geçirmesi en kolayından olsun, ister en zorundan Allah izin vermedikçe hepsi hikaye, hepsi çöpe...
Mikonos’taki ikinci günümüzde yapılan plan, sabah kahvaltıdan sonra bütün zamanı adanın en ünlü plajlarından Nammos Beach ve Paradise Beach’te geçirmekti.
Ekiptekilerin hepsi Atlas Jet’in PR şirketi Kımız Kımız’ın yaptığı plana, bense Allah’ın yazdığına uydum.
Öğleden önceyi hastanede, öğleden sonrayıysa otelin odasında istirahatte geçirdim.
Çünkü sabah bir ter boşalmasıyla uyandım.
Herhalde şekerim düştü diye, hemen odadaki meyveleri yedim. Meyveler vücutta şekere dönüşmeye başlayınca ter boşalması durdu, halsizliğim geçti ama karın bölgem taş gibi, göğüs kafesimde müthiş bir sancı...