İBO, WSJ’DE 1 NUMARA!

9 Mayıs 2013

WSJ, Türkiye’yle ilgili hazırladığı haberde, Ortadoğu, Avrupa ve Asya’dan Türkiye’ye bıyık ve saç nakli için gelenlerin çoğunlukla İbrahim Tatlıses’in dolgun bıyığını bazılarınınsa Kıvanç Tatlıtuğ’un fotoğrafını cerrahların önüne koyduğuna dikkat çekti.

The Wall Street Journal’dan Jeo Parkinson’ın Yeliz Candemir’in de desteğiyle hazırladığı Türkiye’yle ilgili dosya, gazetenin sitesinde en çok okunan beş haberden biri oldu, hatta bir ara 1 numaraya bile yükseldi.
İbrahim Tatlıses fotoğrafıyla da desteklenen haber, Türkiye’nin saç ve bıyık nakli konusunda nasıl bir cazibe merkezi olduğunu anlatıyor.
Ortadoğu, Avrupa ve Asya’dan Türkiye’ye bıyık ve saç nakli için gelenlerin yarattığı ekonomik büyüklüğü 1 milyar dolar olarak gösteren haberdeki ilginç ayrıntılardan biri, “Türkiye’nin Beverly Hills’i olarak bilinen lüks bir mahalle” vurgusu.
Gazete, o mahallenin ismini vermedi. Ancak haberdeki “Op. Dr. Selahattin Tulunay, saç ekimlerini buradaki kliniğinde yapıyor” cümlesi bana ipucu oldu ve WSJ’nin “Türkiye’nin Beverly Hills’i” diye yazdığı yer Nişantaşı çıktı.
Saç ve bıyık estetiği için Türkiye’ye gelenlerin çoğunlukla İbrahim Tatlıses’in 2008’de çekilen fotoğrafındaki

Yazının Devamı

UĞUR DÜNDAR 19 AY SONRA EKRANDA

8 Mayıs 2013

Düne kadar +1, tanıtımlarda Uğur Dündar’ın adını vermiyordu. Tanıtımlar değişti ve kanal “Hasret bitiyor, efsane geri dönüyor”la Dündar’ı tanıtmaya başladı

Nisan başında ‘test yayın’dan normal yayına geçiş yapan +1 TV (artı bir), günlerdir ana haber bültenini teslim edeceği anchorman’in tanıtımlarını yapıyordu. İlk tanıtımlarda +1, Uğur Dündar’ın adını vermiyor ama silüetteki kişi belli ki ünlü haberci.
+1’in ‘Efsane dönüyor’ tanıtımı, bütün televizyon habercilerini ‘görmeyen’, ‘duymayan’ Türkiye’nin gerçeklerini haber yapamayanlar olarak gösteriyordu.
“Pek yakında efsane dönecek ve ekranlardaki ‘üç maymun dönemi’ bitecek” deniyordu tanıtımda.
Dün gece baktım o tanıtım değişti. +1, Uğur Dündar’ı tanıtmaya başladı:
“Hasret bitiyor, efsane geri dönüyor.”
Ne zaman mı?

Yazının Devamı

CUDİ’DE HORON VE TRABZON’DA HALAY

7 Mayıs 2013

Trabzonlu gençlerin Cudi’de horon tepmesi, kolbastı yapması veya Kürtlerle halay çekmesi ülke adına sevindirici. ‘Bizim uşaklar’ın daveti üzerine Şırnaklı gençler Trabzon’a gelip, gönül rahatlığıyla Trabzonlularla el ele halay çekebilirse işte o zaman gerçek barış gelir ülkemize

En kötü barışın savaştan daha hayırlı olduğunu düşünenlerdenim; o yüzden de ‘barış süreci’ni destekliyorum. Böyle yazdığım için beni AKP’li olmakla, Türk olmamakla itham edeceklerin olacağını da biliyorum.
Türkiye, karşı fikre tahammülün olmadığı bir ülke.
Türkiye, kendisi gibi düşünmeyenleri yargılayanların ya da hakaret yağdıranların ülkesi.
Türkiye, Filli Boya’nın ‘Hayattan rengi alın, geri neyi kalır ki?’ reklamını eleştiren yazımın hiçbir satırında renk körlerinin siyah-beyaz gördüğüne dair bir satır, ima veya vurgu olmamasına rağmen, yazıyı okur okumaz Ekşi Sözlük’te hakkımda “Renk körlüğünü siyah-beyaz görmek olduğunu zanneden bir kişiymiş” diye yazan ‘dudaktiryakisi’ rumuzlu ‘anlama özürlü’lerin cirit attığı bir ülke.
Ama olsun.
Bunlara rağmen dönmek yok, gittiğimiz yoldan.

Yazının Devamı

YILMAZ MORGÜL BiR KARAR VER!

6 Mayıs 2013

İlahi Yılmaz Morgül, artık bir karar ver ne olacağına da kurtar bizi bu dertten... Bir gün Jennifer Lopez’sin, başka gün Justin Bieber, şimdi de “Sanat müziğinin Sezen’i olacağım” demişsin

Yılmaz Morgül, önce, “Ben Türkiye’nin Jennifer Lopez’iyim” dedi.
Morgül, “Bilhassa kalçalarım Lopez kadar güzel” dediğinde 2005 yılıydı. Morgül, 2013’ün başında plak değiştirdi:
“Sosyal medyada beni Justin Bieber’a benzetenler varmış. Bundan mutluluk duyuyorum. Onu çok seviyorum. Çok küçük yaşta şöhret oldu. Bana 15-16 yaşlarındaki hallerimi hatırlatıyor. Onun gibi çocuk ruhluyum ben de. Zamanım olursa Türkiye’de vereceği konsere de gitmek istiyorum. O da Türkiye’nin Justin Bieber’ını tanısın isterim. Ben Türk sanat müziğinin Justin Bieber’ıyım.”
Gerçek Justin Bieber, İstanbul’a gelince aradaki farkı anlamış olacak ki Morgül bir kez daha plak değiştirdi.
Justin Bieber’ın İstanbul’dan ayrıldığı gün Kelebek’te yayınlanan Yılmaz Morgül söyleşisinin başlığı şöyleydi:
“Sanat müziğinin Sezen’i olacağım.”

Yazının Devamı

“Cevap Soruda” kaç ülkeye satıldı?

4 Mayıs 2013

Türkiye artık sadece dizileriyle ilgi gören bir ülke değil... Yarışmalarımız da dünya pazarında yer buluyor kendine...
TRT 1’de yayınlanan “Cevap Soruda” adlı bir yarışma var. Sunuculuğunu Şoray Uzun’un yaptığı yarışmanın yapımcısı eski “Televole” ekibinden Rüyhan Duranlı...
Şoray Uzun, geçen ay Cannes’da yapılan Format Fuarı’nda Akademi tarafından “Yılın Bilgi Yarışması” seçilen programın yedi ülkeye satıldığını söyledi.
İşte projenin sahibi Rüyhan Duranlı’nın “Cevap Soruda”yı sattığı ülkeler:
Sırbistan, Hırvatistan, Belçika, Ukrayna, İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman...
Yapımcı Rüyhan Duranlı ile TRT 1’in bu sezon için 100 bölümlük anlaşması olduğunu anlatan Şoray Uzun, “100 bölümün çekimlerini tamamlayıp kanala teslim ettik” dedi.

Yazının Devamı

‘AMAN ABİ FİLMİNİ FESTİVALE YOLLAMA’

3 Mayıs 2013

Kaçtır yazıyorum, festivallerden ödül alan filmlerin, sıcağı sıcağına vizyona girememe sorununu. Filmler ‘yedinci sanat’ın ürünü, ama sinema salonları ticari işletmeler.
Sinema sahipleri, “Festival filmleri iş yapmıyor” diye, salon tahsis etmek istemiyor bu tür yapımlara.
O yüzden de ödüllü filmler ya ‘ölü sezon’da yer bulabiliyor kendilerine ya da kıyıda köşede kalmış salonlarda.
Hal böyle olunca da gişe yapmıyor ‘festival filmleri’.
‘Festival filmi’ algısının filmin gişesine ne denli olumsuz etki yapabileceğine ya da dağıtımcıyı nasıl korkuttuğuna dair ilginç bir olay anlatacağım şimdi size.
‘4’üncü Antalya Televizyon Ödülleri’nin ana jürisinde birlikte görev yaptığımız ünlü yönetmen ve yapımcı Osman Sınav’la sohbet ediyoruz Barut Otel Lara Resort’ta.
‘Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden açıldı konu.

Yazının Devamı

TÜRK DİZİLERİNİN GELDİĞİ NOKTA

2 Mayıs 2013

Bardağın sadece ‘dolu’ tarafına bakıp, ‘boş’ tarafını es geçmek olmaz. Önümüzdeki gerçeğin bir tarafını yok saymak olur bu.
O nedenle önce bardağın ‘boş’ tarafına bakalım, sonra ‘dolu’ kısmına.
İngiltere’de bulunan Aile ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Bakanı Fatma Şahin, burada sivil toplum kuruluşlarına yaptığı konuşmada ‘Türk dizileri’ne dair bir soru üzerine şunları söyledi:
“Türkiye’de yaptığımız araştırma yüzde 80 şikayet ediliyor, ama RTÜK’e şikayet etme oranı yüzde 2.5. Halk bunu izlemek istemiyor, zararlı görüyor ama yüzde 2.5 kuruma başvuru var. Reytinglere baktığımız zaman en çok şikayet edilen diziler, en çok izlenen diziler. Halkımız, ‘Ben bunun zararını görüyorum ama izlemeye de devam ediyorum, bize yardımcı olun diyor.”
Niyet okumak istemem ama bunun sağlıklı bir bakış açısı olmadığını belirtmeliyim.
Fatma Şahin’in bu açıklamayı yaptığı gün, Amerika’nın önde gelen ekonomi gazetelerinden Wall Street Journal’ın ‘Türk dizileri durdurulamıyor’ diye haber yaptığının da altını çizmem gerekiyor.
Bardağın ‘dolu’ tarafından birkaç ilginç bilgi daha:

Yazının Devamı

UĞUR DÜNDAR NEDEN AĞLADI?

1 Mayıs 2013

Akatlar Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Ustalara Saygı Gecesi’nde Uğur Dündar’ı sevenleri yalnız bırakmadı. Nedim Şener ve Soner Yalçın’dan bahseden Dündar, “Nedim ve Soner’i cezaevinde görmek istemezdim, maalesef gördüm” derken gözyaşlarına hakim olamadı

Beşiktaş Belediyesi’nin ‘Ustalara Saygı Gecesi’nin nisan ayı konuğu Uğur Dündar’dı. Akatlar Kültür Merkezi, Dündar sevenler tarafından hınca hınç dolduruldu.
Faruk Şüyun’un organize ettiği ‘Ustalara Saygı’ gecelerinde o kişinin hayatında iz bırakanlar sırayla çıkıp, ortak anılarını anlatır, o ünlü hakkında görüşlerini açıklar.
Dündar için düzenlenen gecede de öyle oldu.
İlk konuşmacı Dündar’ın TRT yıllarından ustası Halit Kıvanç’tı.
Kıvanç’ın ardından gazeteciler Nedim Şener, Atilla Sertel ve Sözcü Gazetesi’nin Haber Koordinatörü Ferda Öngün, tanıdıkları Dündar’ı anlattı.

Yazının Devamı