CENK KORAY’A AYIP OLDU

14 Aralık 2011

Bu olayda Seda Sayan mı haklı yoksa Erol Köse mi, o ayrı bir tartışma konusu. Ama bu olayla bir kez daha anladım ki, sağduyusunu yitirmeye başladı toplumun büyük bir bölümü. “Olur mu öyle şey? Sağduyusunu bu denli kaybetmiş olamaz Türk halkı” diye tereddüt içindeyseniz, girin sosyal medyaya, konuyla ilgili yazılanlara bir göz atın

Gerçekten de çok ayıp oldu Cenk Koray’a. Günay’daki gece, onun adını yaşatmak için düzenlendi. Cenk Koray’ın özelliği neydi?
Başarılı bir sunucu ve televizyoncu olmanın ötesinde esprili biriydi.
Bardağın ‘boş’ tarafına değil, ‘dolu’ tarafına bakanlardandı.
Eğlenceli ve bilgili bir adamdı. Özgür Aras, Stelyo Pipis, Ayşe Ersayın, Esin Övet ve Rahşende Koray Şamlı’dan oluşan ‘Gerçek Hayat Dostları’nın Cenk Koray’ın adını yaşatmak ve yeni nesillere tanıtmak amacıyla düzenledikleri gecenin ikincisi pat diye ‘gerilim filmi’ne dönüştü.

Yazının Devamı

BURCU’YA FENA ÇATTI

13 Aralık 2011

Tayfun Güneyer’ ‘Dedektif Memoli’ dizisinden ayrıldıktan sonra “İnsanlar beni dizide görmek istedi, denedim. Büyük bir yapımla başlamak istemedim. Daha butik bir işte oyunculuk denemek istedim” diyen Burcu Esmersoy’u ağır bir dille eleştirdi

Burcu Esmersoy

Hatırlarsanız bir dönem müzik dünyasında ‘Bakkal müziği’, ‘Süpermarket müziği’ şeklinde garip bir tartışma vardı. Görünen o ki dizi sektöründe ‘butik dizi’, ‘butik oyuncu’ polemiği başlamak üzere.
Bu tartışmanın fitilini ateşleyen de ‘Dedektif Memoli’nin eski başrol oyuncusu Burcu Ermersoy’un şu açıklaması oldu:
“Umutsuz Ev Kadınları’ndan teklif geldi, kabul etmedim. İnsanlar beni dizide görmek istedi, denedim. Büyük bir yapımla başlamak istemedim. Daha butik bir işte oyunculuk denemek istedim. O yüzden ‘Dedektif Memoli’yi seçtim.”


Tayfun Güneyer

Yazının Devamı

KOLESTEROLDE SÖZ BAKANLIKTA

12 Aralık 2011

Tıp dünyasını ikiye bölen kolesterol konusunu sorduğum Recep Akdağ, “Aşı benim uzmanlık alanımdı ama kolesterol değil. Kamuoyunu aydınlatmak amacıyla bilimsel
bir kurul oluşturduk. Birkaç güne kadar bitecek o çalışma ve Sağlık Bakanlığı olarak aydınlatacağız insanları kolesterol konusunda” dedi

Hafta sonu Erzurum Palandöken’deydim. Çünkü Xanadu Snow White Otel’in açılışı vardı. Otelin açılışını AKP Erzurum Milletvekili ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ yaptı. Hazır Sağlık Bakanı’nı bulmuşken ona son günlerin en önemli tartışma konusunu sormamak olur mu? Kahvaltıda karşılaştığım Akdağ’a tıp dünyasını ikiye bölen kolesterol konusundaki fikrini sordum. Aşı olayında Başbakan’la ters düşmesine rağmen fikrinde ısrar eden Sağlık Bakanı’na yönelttiğim soru şuydu:
“Kolesterolün vücuda bir zararı yok, ama kolesterol ilaçlarının var. İlaç şirketlerinin bir oyunu bu” diyenler mi haklı yoksa, “Yüksek kolesterol kalp için tehlikeli, bu durumda olanlar mutlaka ilaç kullanmalı” diyenler mi? Sağlık Bakanı’nın verdiği yanıt şu oldu:
“Aşı benim uzmanlık alanımdı, ama kolesterol değil. Ancak Sağlık Bakanlığı olarak kamuoyunu aydınlatmak amacıyla bilimsel bir kurul oluşturduk. Birkaç güne

Yazının Devamı

‘Tüylü Bamya’ Abacı, bana bunları hatırlattı

10 Aralık 2011

Muazzez Abacı ile Gönül Yazar’ın oynadığı Snickers’ın reklam filmi beni yıllar öncesine götürdü, “Tüylü Bamya” rolündeki Abacı’nın üstüne atılan bilgisayarla birlikte yere düşme sahnesi, ünlü sanatçıyla ilgili bir hatıramı tazeledi...
Milliyet’te muhabirlik yaptığım, ses getiren müzik haberlerine imza attığım 90’lı yılların sonu.
Klip Müzik de o dönem müzik sektörünün önemli şirketlerinden biriydi.
Şirketin albüm çıkardığı şarkıcılar arasında Emrah, Cansever, Sibel Turnagöl ve İzzet Yıldızhan gibi isimler vardı.
1998’de Klip Müzik’e geçen Muazzez Abacı, Mustafa Sandal ve Serdar Ortaç’tan ciddi paralar ödenerek alınan şarkılarla iddialı bir albüm hazırladı.
O dönem Klip Müzik’in Basın Danışmanı olan arkadaşım Nurettin Soydan, arayıp Abacı’nın yeni şarkılarını dinletip görüşümü almak istediğini söyledi. Nurettin Soydan, o zamanki Magazin Müdürümüz Erdal Gökkaya’yı da davet etti.

Yazının Devamı

NiHAT DOĞAN,ÖRNEK OLDU!

9 Aralık 2011

Sedat Peker hakkında çıkan bir haberle ilgili avukatı Yusuf Utku Tekayak’ın yaptığı açıklama vardı dün bizim gazetede. Avukatın söylediği şu: “Müvekkilim, mahkemede, ‘Kartal’da 1.5 milyon dolarlık bir arsam vardı. Adalet Bakanlığı orayı 20 milyon dolara aldı’ demedi. ‘Kartal’daki arsamı 1.5 milyon dolara satacaktım. Yanında Kartal Adliyesi yapılınca değeri 20 milyon dolara ulaştı’ dedi.”
İşin bu kısmı değil, avukatın Nihat Doğan’la ilgili verdiği örnek beni cezbetti. Diyeceksiniz ki, “Nihat Doğan oradan da mı çıktı?”
Arkadaşımız Esra Alus’un, “Adalet Bakanlığı niye açıklama yapmadı bu konuda?” sorusuna avukat Tekayak’ın verdiği örnekte var Nihat Doğan.
Nasıl mı? İşte böyle:
“Şimdi İsrail’in Nihat Doğan’ı ciddiye alıp, açıklama yapması gibi olurdu bu.”
Hâlâ İsrail, Nihat Doğan’ı yalanlamadı, ama avukatın öngörüsü tutmadı.
Adalet Bakanlığı, Sedat Peker’den arsa almadığını açıkladı.

Yazının Devamı

BU FiLMDE BAŞKA BiR ‘YANGIN VAR’

8 Aralık 2011

Yangın Var’ izleyiciye, Diyarbakırlı ile Trabzonlu veya bir Artvinliyi nelerin ayrıştırıp, nelerin birleştirdiğini tarafları rahatsız etmeyecek şekilde anlatan, yangına körükle değil, suyla giden bir film. Kutluyorum emeği geçenleri

Mesut Yılmaz, “Avrupa Birliği’ne giden yol Diyarbakır’dan geçer” dedikten sonra güneşin etrafında kaç kere döndü dünya?
Türkiye’nin AB’ye müracaat ettiği gün Ekvator’un herhangi bir noktasından bir deve kervanı çıkmış olsa yola, dünyanın etrafında kaç tur atmıştı acaba?
Kapısında süründüğümüz ‘Avrupa Birliği’nden Sorumlu’ nice bakanlarımız da oldu oysa.
Baktık ki ‘sorumlu’ lafı biraz ‘sorunlu’, o bakanlığın adını doğrudan ‘Avrupa Birliği’ yaptık, ama ne fayda!
Türkiye’nin pozisyonu hâlâ ‘yerinde say’ modunda.
AB’nin Türkiye’ye ne zaman “Uygun adım, marş” diyeceği, ne zaman arasına buyur edeceği bile belli değilken ha Diyarbakır’dan çıkmışın yola, ha Edirne’den hiçbir fark yok arada!

Yazının Devamı

iVANA SERT MAKAS ATTI

7 Aralık 2011

‘Bugün Ne Giysem?’ yarışmasında jüri olan İvana Sert, kıyafetini beğenmediği yarışmacının koltuk satıp aldığı elbisesinin göğüs kısmını bir güzel kesti!

Show TV’nin gündüz kuşağında yayınladığı ‘Bugün Ne Giysem?’ adlı bir program var. Şimdiye kadar yarışmanın para ödülü 10 bin TL’ydi. Show TV, ‘büyük final’ için ikramiyeyi 10 kat artırıp, yarışmayı daha da cazip hale getirdi.
Bu devirde 100 bin TL iyi para, ama ‘Bugün Ne Giysem?’e katılanların sayısı ne kadar çoksa, içlerinden birinin bu parayı kazanma ihtimali de o denli az... Buna rağmen böyle bir yarışma ve para için evliliğini riske atar mı insan? Nil Çiftçi adlı bir yarışmacı yaptı bunu.
İşte yarışmacının anlattığı:
“Eşim yarışmaya katılmamı istemiyordu. Doğal olarak bana bütçe vermedi. Ben de evdeki koltukları sattım bin liraya, haberi yokken. Bu elbiseyi aldım. Öğrenince boşadı beni.” Jüri üyeleri üzerine gidince, “O işin
esprisi, zaten boşanma aşamasındaydık. Ondan habersiz koltukları satmam, son damla oldu” diye küçük bir düzeltme yaptı yarışmacı...

Yazının Devamı

HUKUKA AYKIRI KANUN OLUR MU?

6 Aralık 2011

‘Özel yetkili’ de olsa bir savcı, Ceza Kanunu’nda yeri olmayan bir şeyi uygulayabilir mi? Uygulayamaz... Ama uyguladı

‘Şike’ iddianamesini hazırlayan savcı Mehmet Berk’in verdiği kararla statlara girişi yasaklanan 44 kişi arasında kimler yok ki? Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili de var yasaklılar arasında, kulüp başkanı, kulüp yöneticileri ve profesyonel futbolcular da... Mahkeme mi verdi bu kararı? Hayır... Çünkü henüz mahkeme iddianameyi kabul etmedi.
Soruşturmayı yürüten savcının verdiği bir karar bu.
Spor hukukçularının yaptıkları açıklamalardan anlıyoruz ki savcı Mehmet Berk, 6222 Sayılı Sporda Şiddet Yasası’nın 18. Maddesi’ne istinaden 44 kişinin statlara girişini yasakladı.

Beraat bile kurtarmıyor
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkan yasanın garipliğine bakar mısınız? Sporda Şiddet Yasası uyarınca yargılanan biri beraat etse bile, bu yasa gereği bir yıl daha giremiyor statlara... ‘Beraat’ ne demek? “Sen suçlu değilsin” demek... Mahkemenin ‘suçlu’ bulmadığı birine hak mahrumiyeti getirmek sadece hukuka değil, insan haklarına da aykırı. Ama gel gör ki yasa böyle.
Spor Hukuku Enstitüsü ve Ceza Hukuku Derneği’nin yöneticilerinden Avukat Engin

Yazının Devamı