Üç boyutlu gözlüğü takınca film seni anında içine çekiyor ve iki saat boyunca kameramanın gözü gibi takip ediyorsun
Üç boyutlu filmler oldum olası ilgimi çekmez... Çünkü gerçeklik duygusu vermez bana o filmlerin hiçbiri...
Pinema Film’in sahibi Pamir Demirtaş, üç boyutlu ‘Hugo’ filmini Acun Ilıcalı ve ‘Yok Böyle Dans’ ekibiyle Astoria’daki özel gösteriminde izleyeceklerini söyleyip, beni de davet etti.
O nedenle Astoria’ya üç boyutlu ‘Hugo’ filmini merak ettiğimden değil, davet sahibi kıramayacağım biri olduğu için gittim.
Pamir Demirtaş ve ‘Yok Böyle Dans’ın yarışmacılarından Şenol İpek ve Altay’la sohbet ederken Nez geldi.
Epeydir görmemiştim, ‘Yok Böyle Dans’ bayağı fit bir kadın yapmış Nez’i...
Çok geçmeden Acun Ilıcalı da geldi.
TNT’de perşembe akşamları yayınlanan “Kurtlar Vadisi Pusu”dan başka dizi veya yapım yok mu?
Olmaz olur mu?
Onlarca programı var TNT’nin...
Peki o dizilerden veya programlardan hiçbiri reyting listesinde ilk 10’a girmiyor da, neden sadece “Kurtlar Vadisi Pusu” giriyor?
Çünkü ilk 100’e giren yapımları var ama “Kurtlar Vadisi Pusu”dan başka yüksek reyting elde edecek işi yok TNT’nin.
Yeni yayın dönemi başladı başlayalı gün birincisi olan hiçbir dizisi yoktu atv’nin...
Bir dönem yayınladığı dizilerin yakaladığı yüksek reyting nedeniyle Türkiye’ye “Dizi atv’de izlenir” sloganını ezberleten bir kanaldaki bu düşüşün ciddi bir sebebi olmalı.
Boşu boşuna dememişler, “Zaafı kadar güçlüdür insan” diye. Kameralar karşısında ‘vatan, din, iman’ nutukları atıyorsan, kameraların olmadığı yerde de aynı şekilde kendine sahip olacaksın
Nihat Doğan’ın konuk olduğu ‘Teke Tek’ programını izlemedim. Doğan’ın Fatih Altaylı’ya söylediklerini dün HT Magazin’de okudum.
Açıklamalarını okuyunca şunu bir kez daha anladım, ‘çok para haramsız, çok laf yalansız’ ı-ıh.
Bakar mısınız Doğan’ın söylediklerine:
Müjdat?Gezen’in Bursa Nilüfer’de açtığı merkezde, Tiyatro Kahramanları ve Yalvaç Ural Oyuncak Müzesi, kafeler, butikler, üst katlarında sınıflar ve 450 kişilik modern bir tiyatro salonu bulunuyor
Ziverbey’deki Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin yanındaki otoparktan tam dört otobüs kalktı salı günü. Ön camlarına ‘sanatçılar’, ‘konuklar’ ve ‘öğrenciler’ yazan otobüsler hareket ettiğinde saatler 15.00’i gösteriyordu, Bursa’ya vardığımızdaysa hava çoktan kararmıştı. İstanbul’dan dört otobüsün Bursa’ya gitmesinin bir sebebi vardı, o da Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin (MSM) beşincisinin Nilüfer ilçesinde açılacak olmasıydı.
Bursa Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin açılışına Bursa Valisi Şahabettin Harput, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Yıldız Kenter, Türkan Şoray, Emel Sayın, Perran Kutman, Levent Kırca, Zeki Alasya, Halil Ergün gibi çok sayıda sanatçının yanı sıra CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal’la ‘her şeye rağmen Baykalcı’ kalan üç arkadaşı; Yılmaz Ateş, Mehmet Sevigen ve Onur Öymen de katıldı.
İki elin çıkardığı sese doymak
Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin eski öğrencileri Şevket Çoruh, İlker Ayrık, Sevtap Çapan ve Mustafa Üstündağ’ın
Allah akıl fikir versin size! Madem dizilerin ve bazı programların bu kadar zararlı olduğunu düşünüyorsunuz o halde ne işiniz var saatlerce televizyonun karşısında?
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle bir kamuoyu araştırması yapılmış.
Projenin koordinatörü Prof. Talip Küçükcan’ın AA’ya açıkladığı araştırmanın sonuçları ilginç.
2 bin 227 kişiyle yapılan araştırmaya katılanların yüzde 50.2’si kadın, 49.2’si erkekmiş.
Araştırmaya katılanların yüzde 39.2’si günde iki saate kadar televizyon izliyormuş.
Dört saatten fazla televizyon izleyenlerin oranıysa 26.5’miş.
Gelelim araştırmadan çıkan çarpıcı sonuçlara:
TRT yıllarca Eurovision’a kimin gideceğini hep halka sordu. Yılların ortaya koyduğu acı gerçek şu ki, Türkiye’deki halk oylamasından birinci çıkanların hiçbiri ‘Eurovision birinciliği’ni Türkiye’ye getirmedi
Anlaşılan o ki bu gidişle daha çok yazı yazacağız Eurovision’la ilgili.
Bugün Eurovision’la ilgili iki çıplak gerçeği dile getirmek istiyorum.
Birincisi dün CADDE’ye de manşet olan Hadise’nin açıklamalarında saklı.
2009’da Türkiye’yi temsil edip dördüncü olan Hadise, “Sadece biz Türkler bu kadar değer veriyoruz bu yarışmaya” demiş ve eklemiş:
Bugüne kadar kadına yönelik şiddetin önüne geçmek için yapılan kampanyaların tümü toplumun belli bir kesimine yönelikti. İlk kez hedef kitle değişti ve bence camiler, hedefe ulaşmak için en doğru adresti. Diyanet’in cuma günü camilerde okuttuğu hutbeye baktım, müthiş etkileyici
Türkiye’nin ayıplarından biri olan ‘kadına şiddet’in azalacağına dair ilk kez bu denli umutluyum. Bunun sebebi, ne Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’le birlikte 3-5 erkek sanatçının “Kadına şiddete hayır” diyerek yürümesi, ne de ‘Kadına Yönelik Şiddete İlişkin Avrupa Sözleşmesi’ni ilk kabul edenin Türkiye olması.
Beni bu konuda umutlandıran şey; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın attığı adım.
Diyanet, geçen cuma, Türkiye’nin büyük sosyal yarası olan ‘kadına şiddet’e dikkat çeken bir hutbe okuttu tüm camilerde.
Bugüne kadar kadına yönelik şiddetin önüne geçmek için yapılan kampanyaların tümü toplumun belli bir kesimine yönelikti.
İlk kez hedef kitle değişti ve bence camiler, hedefe ulaşmak için en doğru adresti.
Diyanet’in cuma günü camilerde okuttuğu hutbeye baktım, müthiş etkileyici.
Ayla: Lise 2’de okurken ailesi onu okuldan alıp gelin yaptı. 17 yaşında yaptığı evlilik 6 yıl sürdü, eşinden, kayınvalidesinden ve kayınpederinden şiddet gördü, bu yüzden dört düşük yaptı. Hamileyken aldatılınca eşinden ayrılıp, çocuğunu tek başına büyüttü.
Gülhan: 17’sinde yaptığı ilk evlilik 5 yıl, ikinci evliliği ise 2 yıl sürdü. İki evliliğinden de birer çocuk sahibi.
Hatice: 16 yaşında yaptığı evlilik şiddet ve alkol yüzünden bitti. İkinci evliliğini ise kendisinden 25 yaş büyük biriyle yaptı.
İpek: 18’ine girerken severek evlendi. Evliliği üç yıl sürdü. Eşinin ve ailesinin sebep olduğu şiddet yüzünden hafıza kaybı yaşadı, ağır bir travma geçirdi. 3 yaşında oğlu var, ama onu parası olduğunda icraya yatırdığında polis nezaretinde görebiliyor.
M.: 13 yaşında patronunun oğlu tarafından tecavüze uğradıktan sonra zorla evlendirildi. 17 yaşında resmi nikahı bile yapılmadan evden atıldı. Eşinden sürekli dayak yedi...
Neşe: 18 yaşındayken imam nikahıyla evlendi. İlk çocuğu, 9 aylık hamileyken kocasından dayak yediği için erken doğum yaptı ve bebek doğum sonrası öldü. Kocasından sürekli şiddet gördü. 6 aylık hamileyken kocası bir adam öldürdü ve hapse girdi, şimdi kızına