Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Güzel kadın komik olmaz” klişesini ters yüz eden Demet Evgar yarın ENKA Açıkhava Buluşmaları’nda sahneye çıkıp şarkılar söyleyecek. On parmağında on marifet olan oyuncudan bir sürpriz daha...

Hem güzel  hem komik

Yıl 2008, Türkmax ekranlarında kısa skeçlerden oluşan bir sitcom başlıyor: “1 Kadın 1 Erkek”. Daha RTÜK nikah memurluğuna soyunmamış, o yüzden aynı evde kalabilen iki “nişanlının”; Zeynep (Demet Evgar) ile Ozan’ın (Emre Karayel) maceralarını izlemekteyiz. Üstelik şifreli kanal ve +18 ibaresi sayesinde bu maceralar bir hayli “cesur”. Ve “1 Kadın 1 Erkek” internet marifetiyle dalga dalga yayılan bir fenomene dönüşüyor. Zeynep bütün kadınlardan, Ozan bütün erkeklerden izler taşıyor çünkü ve çok da iyi oynanmaktalar.

Haberin Devamı

Aynı anda hem güzel hem komik hem seksi hem sarsak olabilen “acayip” bir kadın oyuncu ile tanışmış oluyor böylelikle televizyon izleyicisi. Tamam, öncesinde “Yedi Numara” gibi, “Aslı ile Kerem” gibi, “Tatlı Hayat” gibi dizilerde yan rollerde boy göstermiş, Mustafa Altıoklar’ın “Banyo”suyla “Beyza’nın Kadınları”nda da oynamıştı ama hiç kimse ondaki bu bütün diziyi olduğu gibi alıp sürükleyecek cevheri fark etmemişti. Tiyatro izleyicileri hariç... Onlar için Demet Evgar zaten dört başı mamur bir yıldızdı. Her fırsatta asıl derdinin tiyatro olduğunu söyleyen bir oyuncu için başarının ta kendisiydi bu. Belki de bu yüzden, “1 Kadın 1 Erkek” ile sokakta yürüyemeyecek kadar ünlü olduğunda da aynı sokaklarda yürümeye devam etti. Doğallığından zerre kadar kaybetmedi.

Evde açlık grevi...

Üniversitede tanışan bir anne-babanın daha öğrenciyken dünyaya getirdikleri çocukları Demet Evgar, 19 Mayıs 1980 Manisa doğumlu. Arnavut kökenli kalabalık bir ailesi, birlikte büyüdüğü bir anne-babası, bir de kendisinden yedi yaş küçük erkek kardeşi var; Yiğit.

Manisa’da Anadolu Lisesi’nde okur, üniversite sınavlarına hazırlanırken tiyatro girdi hayatına. Amatör bir topluluk olan Afsem’de ilk kez sahneye çıktı, Ray Cooney’in “Kaç Baba Kaç” oyunuyla. İşletme’yi kazanmış olması, babasının “Önce mesleğini eline al, sonra tiyatro” demesi onu durduramadı. “Madem demokratik bir aileyiz, grev hakkımı kullanayım o halde” diyerek açlık grevine bile kalkıştı ve sonunda İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’ne girdi.

Haberin Devamı

Haldun Dormen ve Yıldız Kenter vardı onu okula alan jüride. Yıldız Kenter’in sonraki oyunculuk hayatında da önemli bir yeri olacaktı. Öğrenciyken arkadaşlarıyla Tiyatro Kılçık’ı kuran Evgar’ı pek çok kişi ilk kez Kent Oyuncuları sahnesinde tanıdı. Özellikle Yıldız Kenter, Selçuk Yöntem gibi ustalarla Yeşim Koçak, Osman Sonant gibi genç yetenekleri buluşturan “Gece Mevsimi” ile (daha o zaman Pargalı’dan çok uzaklarda olan) Okan Yalabık, Hakan Gerçek, Bülent Şakrak, Demet Evgar şahane dörtlüsünden izlediğimiz “39 Basamak” unutulmaz oyunlardı. Demet Evgar da tiyatro meraklıları için geleceğin “diva”sı. Daha o zamandan, aralarında “Gece Mevsimi” ile alınmış bir Afife ve “Anna Karenina” ile gelen bir Sadri Alışık ödülü de olmak üzere pek çok ödülün sahibiydi.

Bir dönüm noktası

Haberin Devamı

Ancak ekran ve sinema macerasının aynı parıltıda devam ettiğini söylemek güçtü. O yüzden “1 Kadın 1 Erkek” gerçek bir dönüm noktası oldu Demet Evgar için. “Güzel kadın komik olmaz” klişesini ters yüz eden, eni konu komik ve de on parmağında on marifet olan bir oyuncu olduğu aşikardı artık. “Vay Arkadaş” filmindeki direk dansı sahnesinden hatırlayacağımız gibi dans ediyor, Harbiye Açıkhava’daki “Rock Müzikalleri”yle keşfettiğimiz gibi şarkı söylüyordu. Marilyn Monroe’nun çok sevdiği cümlesi hayatındaki yol göstericisiydi: “Ne şöhreti ne de parayı takarım. Taktığım şey mükemmel olmak.” Bu doğrultuda çalışmalarını sürdürüyordu. “Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum” diye anlatıyordu Ayşe Arman’la röportajında: “Üstelik
şanslıyım da, kafamın yatmadığı projede yer almama lüksüm var.”

Bu lüksü ona sağlayan en çok kanaldan kanala geçerek yedi yıl devam eden “1 Kadın 1 Erkek”ti. Sitcom’un zaman olarak oyuncuyu rahat ettiren bir iş olduğu düşünülürse, istediği gibi müziğiyle, tiyatrosuyla ilgilenebildi. Sinemada Mahsun Kırmızıgül’ün “Güneşi Gördüm” filminde, Cem Yılmaz’ın “Yahşi Batı”sında, en son da Onur Ünlü’nün “Sen Aydınlatırsın Geceyi”sinde oynadı.

Yeni sürprizlerle karşılaşabiliriz

Sahnede aynı kafadaki meslektaşlarıyla kolektif oyunlar yapabilecekleri bir tiyatroydu hayali; Pangar, 2012 İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahnelenen “Macbeth” ile perdelerini açtı. Geçen sezon ise Altıdan Sonra Tiyatro ile birlikte “Kral (Soytarım) Lear”ı oynadılar.

Yarın akşam, 27. Yıl ENKA Kültür Sanat Açıkhava Buluşmaları kapsamında “Rock Müzikalleri”nde ve “Soytarım Lear”da da birlikte çalıştığı Tuluğ Tırpan ile konser verecek, Demet Evgar. Saksafonda Serdar Barçın, gitarda Çağlayan Yıldız, kontrbasta Volkan Hürsever, davulda Nedim Ruacan gibi bir rüya kadro eşliğinde. Repertuvarda özellikle Evgar için bestelenmiş parçalar olacağı söyleniyor. Merak etmek için bir sebep daha... “Bol sohbetli, bol müzikli bir geceye hazır olun” diyor tanıtım metni... Orası kesin... Bir de türlü çeşit sürprize hazır olmak lazım, Demet Evgar söz konusu olunca...

Çocuklara resim atölyesi

Gezi Parkı’nda 30 saat uykusuzlukla çıktığı bir gece gördüğü rüyadan etkilenip bir resim yapmış, ertesi gün çocuklar için bir resim atölyesi kurmuştu Demet Evgar; Gezim Çocuk Atölyesi. 51. Altın Portakal kapanış törenine ise ismini anmadan Gezi’ye çaktığı selamla damgasını vurdu: “28 Mayıs 2013 tarihinden bugüne bu ülkede hayatını kaybetmiş ve hayat amacına yeni anlamlar katmış bütün gençlere selam olsun.”

Azınlık olmaktan memnun

Özgü Namal’ın hamileliğinde “Yetenek Sizsiniz”de onun yerini alan Demet Evgar, bu âlemin gördüğü en açık sözlü jüri üyesiydi, nitekim uzun ömürlü olmadı. Mesele tiyatro olunca taviz veremeyeceğini belirterek demode bulduğunu söylediği bir genç grubun Acun Ilıcalı tarafından savunulması ortamı gerdi. Seyircinin alkışları sonrası Evgar, “Başarı alkışla doğru orantılı değildir. Çoğunlukla da alakalı değildir. Azınlık olmayı göze alıp, bundan da memnun olup, sunduğunuz şeye hayırlı bir ‘hayır’ hediye etmek isterim” demişti.

Kostümlerini annesi dikiyor

Demet Evgar babaanne, büyükbaba, hala, amcanın aynı evde yaşadığı, beş teyzeli bir ailede büyümüş. Babaannenin kalabalık sofralara, yedirmeye içirmeye merakı Demet Evgar’da devam ediyor. Çok güzel İzmir köfte yapıyor, babaannesinden öğrendiği gibi börek açıyor. Bir Boğa burcu olarak yedirmek kadar yemeğe de meraklı olduğu için her gün spor yapmayı ihmal etmiyor. Bu arada giyim kuşam konusunda da babaannesinin sandığı hâlâ gözde kaynaklarından. Kostümlerini ise annesi dikiyor.

Her 14 Şubat’ta bir şarkı

Demet Evgar’ın müzik macerası çeşitli mecralarda sürüyor. En çok da 14 Şubat hediyeleriyle... 2012’nin 14 Şubat’ında o zamanlar sevgilisi olan Sertaç Özgümüş’ün grubu Multitap ile “Bu Şarkıyı Dinliyorsan”ı paylaştı sosyal medyadan. Ayrıca Multitap’ın albümlerine yapımcı olarak da imza attı. 2013 şubatında Fikret Kızılok’un “Fark Etmeden”ini onun kendine özgü yorumuyla dinledik. 2014’te söz ve müziğe de imza atan Kemal Hamamcıoğlu ile birlikte söylediği “Mek Mak Mok” geldi, 2015’te ise Serkan Keskin ile düet yaptığı “Gitme Sana Muhtacım”. Şarkıların kardeşi Yiğit Evgar’ın çektiği klipleri var.