Beşiktaş’ın ağaran yüzü: Muleka

9 Şubat 2024

Türkiye Kupası son 16 turunda en az 5 maç izledim. Sonuncusu Antalyaspor-Beşiktaş arasında oynananıydı. Antalyaspor oynarken, Beşiktaş bu gösteriden uzun süre uzak durdu. Türkiye Kupası, organizasyon olarak Avrupa kupalarına en kısa yoldan katılım hakkı veriyor. Dahası büyük hedeften kopanlar için de gerçek anlamda bir teselli kaynağı. Bu gerçekleri futbolseverler biliyor. Medya biliyor. Ne yazık ki önemsemesi, benimsemesi gereken bazı futbolcular ve bazı takımlar durumun farkında değiller.
Beşiktaş kupa heyecanını taşımayan takım olarak 71 dakika uyudu… Sonra uyanıp kazandı.
Sergen Yalçın’ın elinde farklı bir iddia ve anlamla heyecan tazeleyen Akdeniz’deki incimiz Antalyaspor baştan sona hamleler, takımca oynama istek ve gayretiyle “maçın efendisi”ydi. Bytyqi’nin golüyle de ödüllerini aldılar.
Beşiktaş’a bakarsak…
Baştan taa 71’de Muleka’nın golüne kadar oynadıklarına oyun demek o kadar kolay değildi. Koca takım, Antalyaspor’un oyununa yanıt verecek niyet ve enerjiyi taşımıyordu. Rakip oyuncular, üzerinde

Yazının Devamı

Hakem mi? Ver cezayı, vur odunu…

7 Şubat 2024

Beşiktaş-Trabzonspor maçı da gösterdi ki futbolumuzda hakemlerin birer birer kurban sunağına götürüldükleri seri cezalandırma kararları devam edecek.
FİFA kokartlı başarılı hakemlerimizden Arda Kardeşler’in yönettiği geçen haftanın önemli maçı Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşmasına yeniden bakalım.
Müsabaka karşılıklı ataklarla, ağırlıklı olarak Trabzonspor baskısıyla 0-0 sürerken, Beşiktaşlı Svensson ceza alanı içinde Trabzonsporlu rakibi Enis Bardhi’yi durdurmak için formasından çekiyor. Hareket, esneme nedeniyle Arda Kardeşler’de ciddi faul/penaltı etkisi yaratmıyor. Kardeşler’in bakış açısı ve bulunduğu yer, tek cepheden değerlendirildiğinde “devam” kararına haklılık kazandıracak nitelikte. Ancak her öykünün, her tablonun bir de görünmeyen yanı var. Svensson Bardhi’yi formadan çekerken sağ diziyle de rakibinin kalçasına baskı uyguluyor. Elle çekme, dizle itme hareketi doğal olarak düşürmeyi sağlıyor. Bunun sonucu da penaltıyı gerektiriyor.
Hayır, oyun devam ediyor… Gerçekten oyun

Yazının Devamı

Cömert golcü Semih

5 Şubat 2024

Sezonun en sıkıntılı takımlarından ikisi… Fenerbahçe ile Galatasaray Süper Lig tarihinde görülmemiş biçimde “yapışık ikizler” pozisyonuyla şampiyonluğu kovalarken, peşindekilerden iki takım Trabzonspor’la Beşiktaş… Normal sezonlarda şampiyonluk için çekişmelerine bizi alıştırmış olan dört takım zirvede sıralanmış.. Ne var ki bu sıralamada zirvedekilerle üçüncü-dördüncü sıradakiler arasındaki puan farkı garip, tuhaf ve acayip… Yine de hedef hedeftir. Türkiye Kupası.. Konferans Ligi ya da UEFA Avrupa Ligi. Artık kimin şansı, hangisine yeterse!
Peki başlangıç pozisyonlarına baktığımız iki takımın oyunu nasıldı? Hiç de beklendiği gibi değildi. İkisi de günün moda transfer deyimiyle “fırsat” beklediler. Gol için fırsat şansı… O fırsatı yakalayabilmek için Trabzonspor, koşan, bastıran ve isteyen takım oldu. Beşiktaş ise tam anlamıyla bir punduna getireceği golleri bekledi ve attı. Asıl gariplik, Trabzonspor’un ikişer kez üst üste kazandığı dört kornere karşılık Beşiktaş’ın bir

Yazının Devamı

Para, para, para!

31 Ocak 2024

Riyad macerasını unutmadınız değil mi? Suudi Arabistan şirketi Süper Kupa maçı için 4,5 milyon euro ödeyecek, TFF %20 alacak, Galatasaray ve Fenerbahçe de kalanı (yüzde 80) paylaşacaktı. Paralar ödendi. Ancak bildiğiniz nedenlerle maç oynanmadı.
Suudiler, şimdi çok dikkatli bir nezaketle yazılmış mektup gönderip ödedikleri paranın iadesini istemişler. Elbette ödenir. TFF için sorun yok. Kulüplerimize gelince... Gelen paranın yüzde ellisine BBDK el koymuş, borçlara mahsuben payını almış. Yine de ödeyecekler parayı. Herkes bilir, di mi? Kimsenin parası kalmaz! Ancak parayı iade etmeleri biraz zaman alacak. Anlaşıldığına göre ‘nezaketle’ beklemeleri öneriliyor.

Nasıl atladık ama...

Geçen hafta TFF’de VAR ve Yarı Otomatik Ofsayt Sistemi ile ilgili bilgilendirme toplantısına katıldım. VAR Hakemi Mustafa İlker Coşkun’u dinledim, çok değerli bilgiler edindim.
Açıkçası tuhaf bir toplantı oldu bu... Birincisi, beni davet eden arkadaşım, TFF’nin resmi görevlisi değildi. Hatır için katılmışım gibi bir durum oluştu.

Yazının Devamı

Tokat var, Santos yok!

29 Ocak 2024

Futbolun kuralları belli: İtip kakarak, tekme-tokat kazanamazsınız. Böyle olursa, ya kurallar çiğneniyor, ya da başka bir oyun oynanıyor demektir.
Kuralların uygulanmasını belirleyen protokol çiğnendi dün. VAR sistemi yok sayıldı.. Penaltı kararı veren hakemin rolü, Beşiktaş’ın beraberlik şansı çalındı. VAR odasındaki Serkan Tokat, maçı yöneten Ali Şansalan’a müdahale etti. Pozisyonu izleyip yeniden değerlendirmesini önerdi. Oysa ikili mücadelede oyuncular arasında karışık bir temas varsa, hakemin o andaki gri pozisyonu değerlendirip karar verme hakkı, VAR’ın müdahale hakkının üstündeydi.
Kimseye kural öğretecek halimiz yok. Biz de kural kitabına ve protokole bakıyoruz. O önermeden sonra Ali Şansalan’ın monitöre gitmesi gereksizdi. Hadi monitöre gittin, penaltıda ısrar edebilirdin. Olmadı. Böyle durumlarda acaba, yerli ya da yersiz, VAR uyarılarına uymamanın, kendi vicdani kararında ısrar etmenin görünür ya da görünmez cezası mı var? Bunu bilmiyoruz. Her ne ise… 6. dakikada Manaj’ın vuruşunda hatalı bir gol yedi Ersin.

Yazının Devamı

Ağır hastaya ağır sorular

24 Ocak 2024

Pendik’ten dört gollü yenilgiyle dönen Beşiktaş, kendi stadı ve seyircisi önünde travmayı unutturacak bir maç çıkarabilir miydi? Evet, ama o kadar kolay değildi bu. Ligin ilk yarısında dört gol yedikleri ilk maç Adana Demirspor maçıydı.

Portekizli teknik direktör Fernando Santos, belli ki siyah-beyazlı kadroya henüz dokunmuyor. O nedenle renksiz, eski tv’lerde izlediğimiz maçlar gibi siyah-beyaz bir oyun izledik.Adana Demirspor da ligin kadro kaybına uğrayan takımlarından.

Beşiktaş’ın kayıpları, onların yarısı kadar değil. Yine de takım kültürü denen bir şey var. Hakçası, topa daha çok sahip olarak (51/49) oyuna ağırlık koyan Beşiktaş’tı.. Ev sahibi takım ilk yarıda 8 şut atarken, onlar 2’de kaldı. Yine de oyunun ortağı idiler. Ancak 48’de Barasi’nin kırmızı kart görmesiyle “baskınlık” Beşiktaş’a geçti.

Ancak etkisiz ve heyecansız bir baskınlıktı bu. Maçın yaklaşık yarısını 10 kişiyle oynayan Demirspor, Beşiktaş’ın hemen bütün ataklarında şut fırsatı vermeden topa el koyan taraftı.

Yazının Devamı

Haydi, yoğun bakıma

21 Ocak 2024

Güler yüzlü, sakin ve sabırlı Fernando Santos dün adeta kimlik değiştirdi. Çatık kaşlı, telaşlı ve sabırsız haliyle dikkat çekti. Hayır karakter değişikliği demek istemiyorum. Yenik başlayan bir maçın bir türlü dengeye gelmemesi, tecrübeli Santos’u bile farklı bir yapıya dönüştürmüştü. 4-0’lık ağır yenilgi üzerine Santos ve yardımcıları elbette “yoğun bakım” uygulayacaktır ama… Hastayı kurtarabilirler mi? Bilmiyoruz.
Pendik’teki maç, santra sonrası alışıldık karşılıklı yoklamalarla akıp geçerken, bir anda ortaya çıkan Umut Nayir, ceza alanına girmeden, çizginin dibinden vurup Mert Günok’u kapattığı köşeden avlayıverdi. Futbolda “dalgınlık” kazası sayılabilecek bir durum…
Beşiktaş, ligin ilk yarısında “dışarıdan gelen top” nedeniyle yaşanan tartışmaların mağduruydu, biliyorsunuz. Pendikspor, o gün koskoca stadda ev sahibini adeta uyutarak bir de hakem kararı sayesinde beraberliği alıp gitmişti. Dünkü sonuç daha gerçek, daha kötü ve elbette daha da

Yazının Devamı

Fenerbahçe bir ayak önde!

17 Ocak 2024

Şimdi birileri çıkıp “ Sen de amma acele etmişsin birader… Bu maraton daha çok su kaldırır.” diyebilirler. Peki, öyle olsun. İstediği kadar su kaldırsın. Hiç itirazım olmaz.
Ancak bir öngörü iddiasıyla değil… Akademisyenlerin henüz bilimsel sonuçlara ulaşamadıkları sorunlarda yaptığı açıklamalara sığınarak “bana öyle geliyor ki” diyerek ampirik bir tezi ortaya atmış olabilirim.
Peki neymiş o tez?
Trendyol Süper Lig’in ikili şampiyonluk yarışında, geçtiğimiz haftaya “sıkıştırılmış maçlarla” önemli gelişmeler oldu.
Fenerbahçe “bir ayak” öne geçti. Dikkat ediniz, bir adım değil, bir ayak!
Fenerbahçe averaj hesabıyla liderliği elinde tutuyordu… Süper Lig’in en golcü (57) ekibiydiler. Buna karşılık Galatasaray da savunmasına güveniyordu. Az atıyorlar (38), ama az (11) yiyorlardı. Kendi evlerindeki maçları da kazanıyorlardı. Takımın efsane golcüsü İcardi’ye güveniyorlardı. Ne var ki İcardi Latin Amerika ülkelerinde eşiyle birlikte tatil yapıp

Yazının Devamı