St. Denis'te yine bildiğimiz bir dersi okuduk: Savunma sıkıntısı...
Milli Takım yenilenmiş kadrosuyla tam da yeteneğine, vizyonuna ve enerjisine layık bir final koşusu yaparken, Fransa'ya değil, kendi savunma sıkıntılarına yenildi. Neydi o peşpeşe gelen üç gol! Adamlar sağdan bastırıyor, bizimkiler her türlü kademe hatasıyla geç kalıp paniğe kapılıyorlar. Sonra topu sol kanada atıp oradaki boş adamla golü buluyorlar. Savunmanın yerleşme hataları, kademe yanlışları, panik... Ne adam takibinde, ne de topu izlemede bir başarı gösterebiliyoruz. Oysa Fransızlar kurt gibi... Topa sahip olmayı, dar alanda paslaşmayı ve savunmanın dengesini bozacak akıllılıkları peş peşe - sistematik biçimde - gösteriyorlar. Savunmamızda takımın en tecrübelileri, çaresiz kaleci Rüştü, Fatih, Alpay ve Bülent var... Öylese bu şaşkınlık niye çocuklar!
Herşeye rağmen Gökdeniz ile golü bulup skoru 2 - 1'e getirdikten hemen sonra yine gafil avlanmak Milli Takıma hiç yakışmadı. Tıpkı Makedonya maçındaki gibi... Gol attıktan sonra bizimkiler galiba mest oluyorlar, şarhoş oluyorlar... Açıkçası boş oluyorlar... El oğlu da uyumuyor!
İkinci yarıda Şenol Güneş'in uyarılarıyla topu rakip yarı alana taşıyıp gol pozisyonları üretmemiz bize kendi gerçeklerimizi hatırlattı yeniden... Hücumda varsın, savunmada yoksun... Ergün, Selçuk ve Yıldıray'la kanatlarda Gökdeniz ve İbrahim ile oluşturduğumuz beşli baskı grubu Tuncay ve Okan'ın daha çok gol pozisyonuyla buluşmasına yetti. Ancak ilk yarıda hayalet gibi dolaşan Okan ikinci yarıda da etkinlik gösteremedi. Kırılmasın, ama keşke onun yerine Nihat'ı çağırıp, oynatabilseydik diyorum. Okan'ın kaçırdığı penaltıdaki talihsizliğine de kahroluyorum.
Oyunu 90 dakika değil hep ikinci 45 dakikalarda büyüten, paçası tutuşunca koşmaya ve vurmaya başlayan, maçı çeviren bir Milli Takımımız var. Dünkü penaltı talihsizliği olmasa uzatmalardan sonra en azından işi penaltılara kadar taşır, belki de hak edilmiş bir finali oynardık. Olmadı.
Yine de Konfederasyon Kupası testinden geleceği kazanarak çıktık. Bu takım İngiltere'yi İstanbul'da yenip Portekiz biletini cebine koyduktan sonra dün Fransızlar'ı titrettiği gibi Avrupa Şampiyonası'nda da bütün rakiplerinin bacaklarını titretir. Yeter ki, savunmada sistematik bir direnç kazanalım.
İnşallah özlediğimiz finali Lizbon'da yaşayacağız.
SPOR
BİR GÜN OLACAK: 3-2
At yarışları
Avrupa Ligleri
Botaş’tan şok karar
2. LİG puan durumu
Zaza, NBA seçmelerinde
Voleybolda zorlu kura
O ARTIK KARTAL
Yönetime tam puan
JARDEL'DEN MESAJ VAR
Trabzonspor'da yüzler gülüyor
Sahada biten ömür
Son umut Henman
Haber turu...
Dünya alkışladı
Kopenhag'da Cim-Bom mriterleri
Final Lizbon'a kaldı
Elbise dar geliyor
Futbol draması
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025