Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Galatasaray, ligin ikinci yarısı için hazırlıklara başlarken, Başkan Özhan Canaydın'la Teknik Direktör Fatih Terim, adını koyamadıkları, kamuoyuna da tatmin edici biçimde açıklayamadıkları bir karar aldılar...
Arif, Hakan Ünsal, Baliç ve Bülent Korkmaz'la yol ayrımına geldiler.
Sezon devam ederken, devre arasında bu nasıl bir yol ayrımıydı, anlaşılamadı. Dört futbolcu kulüpten ayrılmak derdinde değildi. Sözleşmeleri devam ediyordu... Ancak Antalya kampına götürülmeyecekler, lig maçlarında da oynatılmayacaklardı...
Bu uygulamanın adını da "gençleştirme" olarak koydular...
Gereksiz, anlamsız ve tuhaf bir uygulama bu...
Terim artık yola gençlerle devam etmek istiyorsa, dört futbolcuyu oynatmaz, hatta kulübede yanına bile oturtmaz, sezon sonuna kadar sadece idmanlarda onlarla beraber olabilirdi. Böyle bir tercihe de kimse itiraz etmezdi.
Hayır, olayı teknik uygulamadan çıkarıp yönetimin de onayladığı garip bir ayrışmaya dönüştürdüler. Açıklamasını yapamadılar. Frank de Boer'i gönderemeyen, göndermek için formül arayan yönetim günah keçisi olarak dört adamı buldu.
Daha da kötüsü Galatasaray'ın kültürü ve gelenekleri ağır yaralar aldı.

Hoyratlıktır
Türk futbolunun onur ve başarı doruklarına en çok çıkan kaptanı, 23 yıllık emeğinin, özverisinin ve başarısının ödülü (!) olarak daha sezon bitmeden dışlandı.
Bülent Korkmaz'ın hırçınlığına rakipleriyle ve hakemlerle ilişkisindeki kural dışı davranışlarına elbette hep itiraz etttim. Bülent Korkmaz'ın futbol kariyerine de asla toz kondurmadım, saygı duydum.
Kulübünün 100. yılında da kendi kariyerinin 25. yılını kutlayarak forma giyip futbola veda etme düşüncelerinin hemen ardından Bülent'e yapılan, vefasızlık, gaddarlık, hoyratlıktır... Adını siz koyun, ama asla Galatasaraylılık değildir!.
O Bülent Korkmaz, Kore'den 1 yıl için 2 milyon dolarlık teklif aldı, kabul etmedi. Sırtına Galatasaray ve Milli Takım formasından başkasını giymemenin bedelini, en az iki milyon dolarla ödemiş oldu.
Siz şimdi bu sadakati yok sayıyorsunuz... Kaptanı kovulmaktan beter ediyorsunuz. Ayıp ediyorsunuz...

Örnekler
Real Madrid, bu sezonun başında kaptan Hierro ile sözleşme yenilemeyerek yollarını ayırdı. Hierro da, Katar'a gidip profesyonel yaşamını milyon dolarlarla orada kapatma kararı aldı. Sezon ortasında değil, sezon başında... Anlaşma sürerken değil, bitmişken oldu bu ayrılık.
Ama yine Real Madrid'den bir Pirri örneği verebilirim size...
Pirri, yıllar önce kariyerinin sonuna geldiğinde kulübünden ayrılmak istemedi. Kulübede bir yedek olarak, bazı maçların son on beş dakikalarında oyuna katılmaya razı olarak gerçek bir özveriyle bitirdi futbolu... Kulübüyle gönlünce - barış içinde vedalaştı. Bugün herkes Pirri ve Real Madrid'e saygı duyuyor....
Bülent Korkmaz'a da herkes saygı duyuyor... Ama bu kararı alanlara aynı ölçüde saygı duyuluyor mu ? Hiç sanmıyorum!

Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı Sayın Serdar Bilgili, izleyip duyduğum kadarıyla en az iki televizyon kanalında Ahmet Dursun'la ilgili eleştirilere öfke ile karşılık verdi...
Ahmet Dursun'un insan olarak hele de sağlığının ciddi biçimde bozulduğu, en çok himayeye, desteğe ve ilgiye gereksinim duyduğu bir dönemde, asla onaylamadığım hataları ve yanlışları yüzünden - kitabına uygun biçimde - sözleşmesinin feshi yoluyla kapının önüne konmasını kulüp gelenekleriyle asla bağdaştıramamıştım.
Beşiktaş yönetiminin sık sık yapageldiği gibi rakamlara duyguların ve geleneklerin önünde yer veren Bilgili, ne kadar haklı olduklarını anlatmaya kalktı. Efendim, Ahmet Dursun milyon dolarlar alıyormuş da, milyon dolarlar alan bir futbolcunun disipline özen göstermesi gerekiyormuş da, bazı köşe yazarları kendilerini vicdansızlıkla suçluyormuş da... Başkan estikçe gürlüyor, onu konuk eden meslektaşlarımız da efendice dinleyip susuyor.
Biliyorum, Bilgili eleştiriyi pek sevmez. Övgülere de pek alışıktır. O nedenle bazı meslektaşlarımız, yorum yaparken düşüncelerini, eğer - büker, kırar - kıvırır ve sonunda yönetimin ve Bilgilinin hoşuna gitmeyecek sözcüklerden - düşüncelerden arındırılmış - içi boşaltılmış - yorumlar (!) yaparlar... Onların bileceği iş... Biz özgürlüğümüzü peynir ekmekle yemedik. İnanmadığımız uygulamalara karşı çıktık. Doğru uygulamaları da vicdanımızla onaylayıp kendimizce takdirlerimizi dile getirdik.

Kaba uygulama
Şimdii... Sevgili Başkan ne derse desin, tekrar ediyorum!
Ahmet Dursun'a yapılan, insanlıkla bağdaşmayan kaba ve hoyrat bir uygulamadır... Kitabına ve hukuka uygun olabilir, vicdanlara sığmaz....
İlhan Mansız her türlü disiplin dışı davranışıyla yönetimden ceza değil, övgü alırken Ahmet Dursun'un kafasını koparmak da bana pek tutarlı bir yöneticilik örneği gibi görünmüyor.
Tabii, geçen yıl lisanslı ürün satışında Ahmet Dursun'un forması raflarda dururken, Mansız'ın forması yok satmışsa.... Başkan da satış rakamlarına göre değerlendirme yapıyorsa...
Ticari bakımdan tutarlı davranıyor demektir... Her ticari davranış da insaflı, adil ve sportif olmayabilir!

Farklı kaynaklardan gelen haberlere bakılırsa Ariel Ortega Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'dan yeniden para koparamayınca açmış ağzını, yummuş gözünü...
Bırakın Avrupa'da yaşamayı ve oynamayı, Arjantin'de bile kent kültürüne ayak uyduramayan Ariel evde çocuğuna bakıyor. Futbolla ilgisi sıfıra yaklaşmış... O yeniden para bekleye dursun Fenerbahçe de Ortega uğruna vazgeçtiği yıldızlara yanıyor.
Milan Rapajc, Haim Revivo... Önce Ceyhun, şimdi de Yusuf... Kadıköy'deyken kopuşlarında temel neden Ortega... Fenerbahçe'yi tribünleri doldurarak sırtlayacağı ümit edilen Latin yıldız ne yazık ki, kulüpten kaçmakla, yargı tarafından parayı ödemeye mahkum edilmesine rağmen yanlışlar serisini devam ettiriyor.
Hayır... Hiç bir futbolcu bir kulübe böylesine nankörce bakamaz. Hiç bir futbolcu Fenerbahçe'den büyük değildir.
Yapma Aziz Başkan... Beklediği parayı ödeme... Fenerbahçe'yi üç kuruşluk kurnazlığa teslim etme... Ortega'dan alacağını da nasıl olsa tahsil edersin... Hukuk senden yana...
Şimdi Ortega ile sen oyna!





SPOR


BAŞKAN BENİ KANDIRDI
At yarışları
Avrupa Ligleri
Evime döndüm
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
New York'un kumarı
Gülden fırtınası
Bilgili düğmeye bastı
'Ya gelecek, ya bitecek'
Canaydın çekilmeden asla
Fedakârlık şart
Hentbol sınavı
Haber turu...
Hierro ve Bülent