Rekabeti taşımak

     Fenerbahçe'nin Hooijdonk'u, Galatasaray'ın De Boer'u kadrolarına katmalarıyla ligimiz yeniden Hollandalı profesyonellere dönmüş oldu. Hatırlayacaksınız, ilk denemelerden biri Ajax'ın elden çıkardığı Van Vossen ile Van der Brom'un İstanbulspor'a gelişiyle yaşanmıştı.
Hollandalı futbolcuların, Latin Amerikalı meslektaşlarına göre Türkiye'ye daha iyi uyum sağlayacaklarına, kültürel farklılıkların şokunu çabuk atlatacaklarına inanıyorum. Hooijdonk, Fenerbahçe'de kısa sürede taraftarların gönlünde taht kuracak başarıyı elde edebilir. İkili mücadelelerden top kaybetmeden çıkması, yakın - uzak şutlarıyla skoru her an değiştirebilecek teknik kapasitesi, asistleri ve duran topları ustaca kullanmasıyla Daum'un aradığı, Fenerbahçe'nin gereksinim duyduğu bir oyuncu Hooijdonk... Takımın liderliğini de üstlenecek kariyeri ve karizması var. Beklenmedik sorunlar yaşamazsa, takım arkadaşlarıyla uyumlu bir trend yakalarsa, Kenneth Andersson'un aksine Fenerbahçe'de parayı ve başarıyı birarada görebilir...
Frank de Boer, Galatasaray'a Popescu'dan boşalan savunma liderliğini üstlenmek üzere geldi. Bülent ve öteki arkadaşlarıyla kısa sürede uyumlu oynayacağını düşünüyorum. De Boer'da Popescu özelliklerinin fazlası var. Özellikle duran topları çok ustaca kullanabiliyor. Bu konuda Revivo ile tatlı bir rekabete girişmesini bekleyebiliriz. Savunmasını sağlama alan Terim'in kafasında hücum oyununu bol golle gerçekleştireceğini düşünüyorum. Frank de Boer'un, Hagi'nin Türkiye'de yaptığı gibi, kariyerinin doruklarına Galatasaray'da çıkması olası mı? Bekleyip görelim.
Fenerbahçe de, Galatasaray da yerli oyuncu transferlerinde çok daha akıllı davrandılar. Fenerbahçe, Selçuk'la aradığı orta alan savaşçısını buldu... Galatasaray, Hakan Şükür ve Abdullah'la maliyeti düşük, başarı şansı çok yüksek ustaları kadrosuna kattı. Sırada gençler de var! Hakan Şükür'ün Galatasaray'a dönüşü, öteki dönüşlerle karşılaştırılmamalı... Bu dönüşe, her iki tarafın da kesin gereksinimi vardı. Bir yıllık gecikmeyle de olsa bu dönüş iyi bir dönüştür.
Transfere hızlı bir giriş yapıp Ahmet Hassan ve Okan'la heyecan yaratan Beşiktaş, doğrudan katılacağı UEFA Şampiyonlar Ligi ile Türkiye Ligi'nin ağır yükünü taşıyacak santrforlara sahip değil. Ahmet Dursun ve İlhan Mansız, sakatlık sorunlarıyla uğraşıyorlar. Yönetim ve Lucescu, hâlâ güvenilir, istikrarlı bir golcü bulabilmiş değil. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da golleri Sergen, Pancu ve Ahmet Hassan'dan beklemek, çok gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Beşiktaşlı yöneticiler, sabah olmadan uyanıp bu transferi yapmak zorundalar.
Üç Büyükler, bu yıl lige güçlenmiş ve yenilenmiş kadrolarla girecekler... Ötekiler de öyle! Beklentiler her yıl olduğu gibi artacak... Rekabetin yükü ağırlaşacak... Bu ağır yükü taşımak o kadar kolay değil. Teknik direktörlerden futbolculara, yöneticilerden hakemlere, federasyondan medyaya uzanan bir sorumluluklar zinciri söz konusu... Kurallara ve rakiplere saygılı olmak, dürüst bir lig organizasyonunun gerçekleştirilmesi için sabır, iyi niyet ve anlayışla katkıda bulunmak herkesin görevi olmalı!
Transferde gördük ki bu yıl para aklı izliyor.
Özlediğimiz bir lig için de akıl, topu izlemeli!

Bu yıl yüzüncüsü koşulan Fransa Bisiklet Turu'nu izliyor musunuz ? Kendi adıma, fırsat buldukça dünyanın en seçkin bisikletçilerinin birbirleriyle ve doğa ile giriştikleri soluk kesen mücadeleyi hayranlıkla izliyorum... Turun son yıllardaki efsane şampiyonu Amerikalı Lens Armstrong, asıl ustalığı olan tırmanma etaplarında eski gücünü tekrarlayamıyor. Yine de ne yapacağı belli olmaz tabii, Armstrong bu!
Fransa turu, bir zamanlar medyayı, basını ve tek kanallı televizyonu ile günlerce meşgul eden, kamuoyunun ilgisini doruklara çıkaran bizim turumuzu, Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Türkiye Bisiklet Turu'nu hatırlattı bana. Bütçesi sınırlı, olanakları kısıtlı 70'li yıllarda inanılmaz bir heyecan yaşardık. Bisiklet Federasyonu Başkanı Ömer Şahin, bu yıl savaş nedeniyle ertelenen turun, 8 - 15 Eylül'de gerçekleştirileceğini söyledi. Futbol izin verirse, pedalların yarışını da - inşallah - izleyeceğiz sonbaharda. Ama Fransa Turu'nda yarışacak bir ekibimiz hâlâ yok. Geçenlerde koşulan İsviçre Turu'nda Necmettin Özbek 19., Mert Mutlu 29. oldular. Bu başarıyı takımlara da taşımak gerek. Sanıldığının aksine Türkiye'de iyi bisikletçiler var. Fransa Turu'nda dramatik kazalar göz önüne geliyor, bizim bisikletçilerimiz göz ardında. Elazığ'daki Doğu Turu'nda lastiği patlayıp ağaca çarpan ve barsakları parçalanan genç Şevket Şimşek, doktorların ustaca müdahalesiyle hayata döndü.
Sözün özeti bizde de tekerlekler dönüyor... Ancak 600 milyarlık bütçe, bisikleti hak ettiği yere taşıyamıyor. Pedallar destek bekliyor!

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, statları kulüplere devrederken, protokol ve basın tribünlerinin kontrol hakkını saklı tuttu. Basın tribünlerinin kontrolunu ve yönetimini de bir protokol düzenleyerek TSYD'ye devretti. Ne var ki genel müdürlüğün, ilk yıllarda sorun çıkarmayan bu uygulaması, bugünlerde büyük sorunlar yaratacak gibi görünüyor. Bildiğim kadarıyla kulüplerle yapılan sözleşmelerde basın tribünlerinden söz edilmemiş. O yüzden basın tribünlerinin yeni stat projelerinde ya da düzenlemelerindeki konumu, kulüp yöneticilerinin anlayışına kalmış.
Beşiktaş'ta Serdar Bilgili ve yönetici arkadaşları, hiç kimseye danışmadan" Biz yaptık, oldu" anlayışıyla basını yok sayarak tribünümüzü kapalı tribünün içine taşıyorlar... Çarşı Grubu'nun yerine VIP localarının yapılmasına karşı çıkan meslektaşlarım, ne yazık ki kendi sorunlarıyla hiç ilgilenmiyorlar. Şampiyonlar Ligi'nin kuralları ile açıkça çelişen bir durum söz konusu. Basın tribünleri, protokol tribünlerinin yanında yer almalıdır... Ne yazık ki , bu kural daha çok para kazanmak uğruna yok sayılıyor. Medya yok sayılıyor. Bu yanlıştan dönülür mü ? Hiç umutlu değilim...
Terzinin söküğünü dikememesi örneği, bizler de kendi sorunlarımızı unuttuk kulüplerimizi ve futbolumuzu kurtarmaya çalışıyoruz...





SPOR


DAUM'UN İSTEDİĞİ OLDU
At yarışları
Avrupa Ligleri
Milliler zora soktu
2. LİG puan durumu
Fırtına öncesi
Aile boyu transfer
HAYDİ HAYIRLISI
KARTAL, KORE GAZİSİ: 2-1
Fener'den gol provası
Aslan'dan karavana: 6-4
ÇARESİZ GÖKDENİZ!
Turda protesto
Yayla'da sağlık yürüyüşü
İş kazası!
Haber turu...
Rekabeti taşımak