Bitmeyen yorgunlukların, tükenmeyen umutların mutlu sonu bu...Dayanılmaz 100.Yıl gururu ile yedi yıllık hasretin sonunda gelen gerçek bir zaferin buluşması...Kendilerini adayan insanların, akıl, emek ve hüner kahramanlarının topluca sergilendiği bir zafer ritüeli...
Beşiktaş - Galatasaray derbisi fikstürün azizliği, puan cetvelinin oluşturduğu ikili ilişki ile tam anlamıyla bir lig finaline dönüşmüştü. İnönü Stadı'ndaki finale gelenler Beşiktaş tarihinin en sağlam temelini oluşturan sabrın da sınavını verdiler. Hem kulübede, hem tribünde, hem de saha içinde. Çünkü büyük onuru getiren gol için maçın başlangıç vuruşundan itibaren tam 89 dakika 22 saniye süreyle sabretmek, saç - baş yolmak ve bu ağır hasret dakikalarına dayanmak zorundaydılar. İşte kronometrenin 89.22'yi gösterdiği o anda kaptan Sergen hışımla ilerledi Galatasaray yarı alanında. Galatasaray kaptanı Bülent'i ekarte etmek üzere Tümer'e attı topu. İkisi birlikte cezaalanına girdiler. Tümer bu...Bırakır mı kaptanını! Asisti tercih etti ve golcüyü seçti. Sergen'di o golcü. Beşiktaş için beraberlik yetiyordu, ama gönüller bu gol için yanıp tutuşuyordu. Herkesin gönlündeki gibi oldu.
Hayır, bu gole bir tesadüf damgasını yapıştırmak mümkün değil. Lucescu her ne kadar kontrollü oyunun, savunma felsefesinin sahibi de olsa (!) Beşiktaş bu gole kadar Pancu, İlhan ve kaptan Tayfur'la en az dört kez yüzde yüz gol pozisyonuna girip galibiyetin ön mesajlarını zaten vermişti seyircisine.
Yine de bu büyük başarı için kaleci Cordoba ile savunmanın üç büyük kahramanını Zago, Ronaldo ve Ahmet Yıldırım'ı alkışlamalıyız. Guinti ve Tayfur'la kazandıkları orta alan savaşına saygı duymalıyız. Galatasaray maçın ilk 15 dakikasında ve ikinci yarının başlarında müthiş presli, hücum ağırlıklı bir oyun sergiledi. Ancak Beşiktaş savunmasının içine giremediler. Arif oyuna girdikten sonra Revivo ve Ümit Karan'la üçlü forvet oluşturdu, ama sakatlanıp dışarı çıkması hem takımı adına, hem kendi için büyük bir talihsizlik oldu.
Keşke şu kırmızı kartlar olmasaydı. Bu kadar gerilime teslim olmasaydı iki takım da. Çünkü onlar nereden bakarsanız bakın asırlık dosttular...İkisi de Şampiyonlar Ligi'nin yolcusuydular. Kırmızı kartlar Beşiktaş'ın coşkusuna da gölgeler vurdu. Şampiyon ortadaydı ama herkes duruyordu. O sevinç ağırlığının içinde sahanın içi pazar yerine döndü. Turun parıltısı söndü.
Şimdi Beşiktaş'ı yönetimi, teknik ekibi, menaceri ve tüm futbolcularıyla kutlamalıyız. Onlar zaten doğuştan şampiyondular. Hak ettikleri zaferin doruklarına kondular.
SPOR
100'DE 100 ŞAMPİYON
At yarışları
Avrupa Ligleri
BEKLENEN FİNAL: 88-73
2. LİG puan durumu
İlk finalist New Jersey
Gençlere yazık oldu: 1-3
BEŞİKTAŞ KARNAVALI
SESSİZ VEDA: 0-0
Soğuk savaş
Beş dakikada bitti: 1-1
GURURUMUZ EROĞLU
RİZE DE GELDİ
BURSA ATEŞE DÜŞTÜ: 2-2
Elazığspor nefes aldı: 1-0
Altay, Körfez'e patladı: 5-0
Gençlerbirliği gün sayıyor: 1-1
Paris'te tenis zamanı
Malatya'nın UEFA inadı: 4-1
Gaziantep'ten çıkış yok : 4-2
Sociedad koltuğu sevdi
Haber turu...
Tebrikler Beşiktaş
Ter, gol ve gözyaşı
Kartal'a yakıştı
Hurda araba
Şampiyonluk Sergen ile
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025