Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Hayır, bu konuyu ilk kez gündeme getiren ben değilim... CNN Türk'te İhsan Topaloğlu sorguladı ilk kez... Sonra birkaç meslektaşım daha katıldı tartışmaya... Milli maçın gürültüsüyle gözlerden ve akıllardan uzak kalmaması için konuyu buraya taşıyorum.
Konu: İngiliz Milli Takım oyuncularının İngiltere Futbol Federasyonu'na (FA) karşı dile getirdikleri boykot tehdidi.
Öyküyü anımsayalım...
İngiltere Futbol Federasyonu, Manchester United Kulübü'ne uzmanlarını göndererek adı belirlenmiş dört futbolcudan kan ve idrar örnekleri alınacağını bildiriyor. Üç futbolcu idman sonrası istenen örnekleri hemen verirken Rio Ferdinand sudan gerekçelerle hiç bir örnek vermeden duşunu alıp gidiyor.
İngiltere'de uygulanan, bizde de benzeri yürürlükte olan yönetmeliklere göre, doping kontrolünde kan ve idrar örneklerini zamanında vermeyen futbolcu, daha sonradan verdiği örnekler temiz çıksa dahi, doping yapmış gibi cezalandırılır! Ceza süresi federasyon tarafından belirlenir... Azami süresi iki yıldır.

Etik felsefe
Rio Ferdinand, işte bu yönetmeliğe göre - dosyası incelenip karara bağlanıncaya kadar - İngiltere'nin Türkiye maç kadrosundan çıkarıldı. İngiltere Futbol Federasyonu, teknik gerekçelerle (defansın temel direği Rio Ferdinand'ın Türkiye maçında oynama zorunluluğu) etik (ahlaklı davranma kuralları) felsefesinden vazgeçmedi.
Ülkede sansasyon yaratan olay, Manchester United Menaceri Sir Alex Ferguson'un da kışkırtmasıyla rezalete dönüştü. Öteden beri yoğun maçlar nedeniyle kadrosundaki futbolcuları Milli Takıma göndermek istemeyen Ferguson, meslektaşı Eriksson'u baskı altına almak için boykotu tetikledi. Profesyonel Futbolcular Birliği (PFA) Ferdinand ve Manchester United'in yanında yer alıp boykotu dillendirince kıyamet koptu.
Türkiye yolculuğuna 24 saat kala Beckham ve arkadaşları boykottan vazgeçtiler. Tüm gayretleriyle oynayıp formasını giymekten gurur duydukları ülkelerine başarıyla dönme sözü verdiler.
Aylardır Türkiye - İngiltere maçı için olmadık sansasyonlar yaratan, sürekli kışkırtıcılık yaparak maçı maç olmaktan çıkaran bazı İngiliz gazeteleri, boykot tehditlerinin odak noktasında sorumluluğunu hatırladı...Tabloid gazetelerden The Sun, futbolculara cehpe alarak, "Siz kim oluyorsunuz... Haddinizi bilin!" başlığıyla Beckham ve arkadaşlarını yerden yere vurdu.
Sonunda kazanan teknik değil, etik oldu...

Taşa tutulur
Şimdi şu soruyu dürüstçe soralım: "Bu olaylar Türkiye'de yaşansaydı, neler olurdu?"
Kendi adıma şunları söyleyebilirim:
Doping kontrolünden kaçan, örnek vermeyi dört gün geciktiren futbolcu, örnekler de temiz çıktığı için Milli Takım kampında yerini alırdı.
Diyelim ki, Doping Kontrol Komitesi Başkanı Prof. Dr. Turgay Atasü, futbolcunun ciddiyetsizliği karşısında tavır koyarak disiplin uygulaması istedi. O zaman da futbolcunun kulüp yöneticileri ve teknik direktörü ile bazı kulüp (!) yazarları bombardımana başlar, işi milli maç öncesi vatan ihanetine kadar abartırlardı.
The Sun'ın manşetini Türkiye'de atan gazete de - Hıncal Uluç'un anlattığı gibi - sanırım taşa tutulur, yakılır, bunu yapanlar da öteki gazeteler ve TV kanalları tarafından - çaktırmadan - kahraman imajı yaratacak biçimde kamuoyuna tanıtılırdı.
Evet, varsayımlarla yorum yapmak pek doğru değil, biliyorum...
Biraz düşünelim, diyorum...Bizde olsaydı... Sahi neler olurdu ?

Şenol Güneş, Alpay Özalan'ın milli maçta yaptığı kahramanlıklardan (!) sonra Letonya maçlarında kadroya çağırılmayacağını söylemiş... Gecikmiş de olsa duyarlılık göstermiş...Yine de eksik bir tavır bu.
Penaltı kaçıran Beckham'a anasının hatırını (!) soran, bununla da yetinmeyip devre arasında yumruklaşan, sonra da Aston Villa'da oynarken, İngiliz halkının ve medyanın kendisine ikinci sınıf insan muamelesi yaptığını öne sürüp, milli maçtan kendi yararına bir gündemle çıkmak isteyen Alpay'a karşı asıl tavır koyması gereken Türkiye Futbol Federasyonu'dur.
Güneş 'in kararı teknik bir tercih olarak yorumlanabilir...
TFF, kurul kararıyla Alpay'ı kınamalı ve hak ettiği cezayı vermelidir.

İngiltere maçı için Türk Milli Takımı'nın kadrosuna çağırılan 23 futbolcu için, hepsi de liyakat sorununu aşmış, kendini kanıtlamış futbolcular, dedik ve sustuk... Fazla itirazımız olmadı, olmalıydı...
Örneğin takımlarında oynamayan, formsuz ve sorunlu futbolcular ezbere kadroya çağırılmıştı, oynatılmıştı. (Okan, Alpay, Hasan Şaş gibi)
Örneğin, İngiliz futbolunun içinde (Premiership) başarıyla lider kimliğiyle oynayan Mustafa İzzet yok sayılmış, hatırı bile sorulmamıştı.
Örneğin, Beşiktaşlı Tayfur, Fenerbahçeli Ümit Özat, Galatasaraylı Arif tüm birikimlerine rağmen çok erken emekliye sevkedilmiş, bu maç için kimsenin aklına gelmemişti. Oysa bu maçta onlara da ihtiyaç vardı.

Duyarlılık
Buna karşılık, Milli Takım'ın sürekli oyuncularından olmayan Sergen için hep birlikte koro oluşturmuş, Güneş'i bu konuda baskı altına almıştık.
Konfederasyon Kupası'nda ümit veren santrafor Okan Yılmaz'ı da unutmuştuk...O Bursaspor'la Romanya'da hazırlık maçlarında koşuştururken, Hakan Şükür de İngiltere maçında penaltı artistliği yapmış, Collina ile muhabbete girip sarı kartı görmüştü.
Galiba ulusal duyarlılığımız, mesleksel duyarlılığımızın önüne geçti.
Sadece Milli Takım değil, biz de iyi hazırlanamamıştık bu maça!

Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, Divan Kurulu'nda kendine yönelik eleştirileri yanıtlarken, başarısız siyasetçilerin, diktatörlerin ve magazin dünyasındaki çoğu şöhretin saptığı yola sapmış... Hemen bulduğu günah keçisi medya!...
Kendisinin ölümünü bekliyormuşuz güya!... Böylece manşet olurmuş sayfaya...
İnsan sağlığını eleştiri ya da alay konusu yapmayı ahlaksızlık sayarım...
İnsanın sağlık sorunlarını sömürerek eleştiriden kaçması da en azından bir etik sorunudur.
Sevgili Başkan, fair play ödülünü size verenleri zor duruma düşürmeyin...
Medyayı da fazla düşünmeyin...
Ölümünüz bir günlük haberdir... Oysa yaşadıkça bize öyle manşetler veriyorsunuz ki...
Size uzun ömürler diliyorum!





SPOR


İYİ GECELER
At yarışları
Avrupa ligleri
Potada ilk haftanın ardından
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
En uzun jokey
Sultanlar start verdi
Abarttı ama!
Türkiye bize yetmez
Bunun adı vefasızlık
Duygulu karşılama
Alpay'a taarruz
Doping dublörü!
İstanbul hazırlan!
'Hedef güzel yaşlanmak'
'Bu rüya bitmez'
TMOK Ödülleri verildi
Haber turu...
Ya bizde olsaydı!