Vah Galatasaray vah!

4 Mart 2016

Geçtiğimiz sezonu üç kupayla kapatan Aslan, yarıştan uzaklaşmış, adeta yerlerde sürünüyor! Başkanlık trafiğine bakın, baş döndürüyor. Biri gidiyor, biri geliyor.
Ya teknik kadro? Hamza hocayı gönderdiler, büyük umutlarla Mustafa Denizli’yi getirdiler. Sonuç hüsran, Denizli’de ‘pes’ etti, evinin yolunu tuttu!
Arkadaşlar, böylesi hedefleri büyük takımlara yönetmek kolay mı sandınız? Ohh ne güzel! “Onu gönder, bunu getir”le Aslan’ı ayağa kaldıramazsınız! Rüzgara göre hareket ederseniz, olacağı da budur! Eee ortada bir de müthiş ekonomik kriz varsa ki var, o koltuklarda ağzınızla kuş tutsanız, Aslan’ı toparlayamazsınız!
Valla, bir de bu olumsuz tablonun takım yanı var ki, içler acısı! Aslan’nın Hollandalı yıldızı Wesley Sneijder’in kumaşına lafımız yok. Saf ipek! Her takıma lazım. Ancak madalyonun diğer yanındaki Sneijder, bizi hep irite etmiştir.
Saha içinde arkadaşlarına, hakemlere, hatta hocalarına davranış biçimlerini anımsayın. Burak Yılmaz kendisine hatalı bir pas attı diye, ellerini havaya kaldırarak tribünlere hedef gösterdiği fotoğraf aklımızdan çıkmıyor! Evet yıldız ama, davranış biçimlerinde asla profesyonel değil. Hedef gösterdiği Burak Yılmaz gol kralı, üstüne üstlük

Yazının Devamı

Korkma, cesur ol!

1 Mart 2016

Süper Lig’de yaşanan hakem hataları üst seviyede... MHK müthiş baskı altında, sıkıntılı bir süreçten geçiyorlar.
Cüneyt Çakır’ın kalitesini tartışacak halimiz yok. Uluslararası arenalarda ülkemizin gururu... Bu oyunda hakemleri eleştirmemek için kılı-kırk yararız. Ne var ki, öyle bariz hatalar yapıyorlar ki, işin tadını kaçırıyorlar!
Cüneyt Çakır’ın derbiye verilmesini yadırgamadık. Doğru bir tercih idi bize göre... Ancak, özgüveni üst seviyede olan Çakır, yılın derbisinin ilk yarısında yanlış düdükler çaldı. Çıkaramadığı kartları da görünce, ister istemez rotamızı ona çevirdik!
Golden önce İsmail-Alper Potuk mücadelesinde bize göre faul yoktu, o pozisyon gitti gol oldu bu bir...
Beck’in Volkan Şen’e kamikaze yapması kırmızıydı, bırakın kırmızıyı sarıyı bile göstermedi bu iki...
Bitmedi... Caner ve Quaresma’ya çıkardığı iki sarı doğruydu. Ancak yine Caner’in rakibine kayarak yaptığı sert hareket ikinci sarı gerektiriyordu ve atılmalıydı, yapamadı bu da üç...
Devam... İkinci yarı toparlar dedik, olmadı. Volkan Şen, Sosa’nın yüzünü okşamıyor hocam, çenesine yumruk atıyor. Kırmızı yok, sarı var bu da dört...

Yazının Devamı

Nerede kaldı fair play?

26 Şubat 2016

Bol kırmızı kartlı Galatasaray-Trabzonspor maçı üzerine yorumlar sıcaklığını koruyor, uzun da süreceğe benzer. Ortalık adeta savaş alanına döndü, futbolumuz bir bilinmeze yelken açmış, gidiyor! Ortalık toz-duman, faturanın tamamını hakeme çıkarmak adına çırpınıp duruyoruz!

İşte burada durun beyler... Şöyle biraz rotayı geçmişe, yani 25 Ocak 2004’e çevirelim, Beşiktaş-Samsunspor maçını anımsayalım... Hakem Cem Papila, tam beş kırmızı kart çıkardı, oyun 84. dakikada bitti. Zago, İbrahim Üzülmez, Ahmet Yıldırım, Pancu ve İlhan Mansız (ki bilerek), kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Bu dakikaya kadar skor 4-1 Samsunspor lehine idi... Oradaydım, Allah rahmet eylesin, Erdoğan Arıca’nın farkın dörde çıkmasından sonra, oyuncularını uyararak, takımı geriye çekmesi hâlâ gözümün önünde... Tam bir spor adamıydı... Çünkü o da bu oyunun içinden yetişti, psikolojiyi, saygının, sevginın, dostluğun ne demek olduğunu iyi biliyordu.

O gün yazdım, bugün de yazıyorum... Kibar Feyyaz Uçar, hakemle konuştu, “Hocam yüzünü yıka kendine gel” diyerek tepkisini ortaya koydu, birileri gibi (!) tehditler savurmadı. Ahmet Yıldırım ise üzüntüsünü, “Ben ne yaptım hocam” diyerek dile getirirken, soyunma odalarının

Yazının Devamı

Atiba gizli kahramandır

23 Şubat 2016

Bu oyunun hep bir ‘gizli’ kahramanı vardır... Öyle ki, bazı takımlarda öyle oyuncular vardır ki, inanılmaz işlere imzalarını atarlar, canını dişine takarlar, ne var ki, onları görmeyiz, hakkını vermeyiz! Varsa yoksa gol atanları öne çıkarırız.

Örnek mi?

Şampiyonluğa her geçen kanat çırpan Beşiktaş’ta Atiba Atkinson gerçeği var. Adam müthiş bir profesyonel... Sakatlık, ceza olmadığı taktirde her maçta var... İşini öyle güzel yapıyor ki, inanılmaz... Sahanın her yerinde onu görmek mümkün... Düşüyor, kalkıyor, canını dişine takıyor, asla ‘pes’ etmiyor. Benzetme yerindeyse, tam bir ‘ahtapot’... Mücadele ediyor, rakibine nefes aldırmıyor, kritik pozisyonlara set çekiyor. Kartal’ı adeta ayakta tutan adam... Oyun da kuruyor, adam ne daha ne yapsın? Kartal’ın gizli kahramanı Atiba’dır bizce...

Dün de gördük ki, zirveye oynayan takımların işi asla kolay değil... Düşeni kalkanı, deplasmanda da olsa, büyüklere kafa tutuyor. Diyeceğimiz o ki, ya Beşiktaş ya da Fenerbahçe için puanlar asla çantada keklik değil.

Örnek mi?

Bir maç eksiğiyle yeniden liderliğe çıkan Kartal’ın Gençlerbirliği mücadelesi... Valla dörtte dört yaparak Başkent ekibinde müthiş başarıya imza atan İbrahim kardeşimizin takımı

Yazının Devamı

Niye tek forvet?

18 Şubat 2016

Zorluk derecesi yüksek maçlarda, teknik adamların tek forvetli oyun tercihine lafımız olmaz.
Ne var ki, düşme hattından kurtulmanın hesaplarını yapan, ekonomisi dibe vurmuş Mersin ile oynanan erteleme maçında tek forvete dayalı oyun taktiğini anlamakta zorlanıyoruz!
Kardeşim, Beşiktaş olarak zirvenin en iyi futbolunu oynuyorsun, şampiyonluğun favorisi gösteriliyorsun, niye tek forvet? Artı kazanmak zorundasınız, o zaman savunmayı üçle, forvet hattını ikile, topunu tüfeğini sahaya sür.
Mersin, canıyla uğraşıyor, ‘ne koparırsam kâr’ mantığından yola çıkarak savunmasına kapanıyor. Öyle ofansif oyunu tercih ettiği taktirde başına geleceğini biliyor, ne yapsın?
Böylesi bir ekip karşısına tek forveti tercih ederseniz, kapalı savunmayı açmakta zorlanırsınız, üç puanı kazanırken göbeğiniz çatlar, midenize kramplar girer!
Haaa şu var, kazanan haklıdır, eyvallah... Ancak bu oyunda tek farklı skorlar sakattır, şakaya gelmez, bunu bilir, bunu söyleriz.
Bir de Gomez’in oyundan alınması bizce asla doğru değil... Çünkü skorer oyuncu olduğunu cümle-alem biliyor. Bu tip oyuncular sahada kalmalı, skor tabelasını ne zaman değiştirecekleri belli olmaz. Gomez’in, Güneş’e tepkisini

Yazının Devamı

Nerede 2. sarı kart?

15 Şubat 2016

Büyük takım apoletini taşımak öyle kolay değil... Beşiktaş’ı durdurmak, ya da Kartal’ın pençesinden puan kapmak ayrı bir yetenek ister...

Başakşehir’i kutlamak gerekir... Çok akıllı bir taktikle mücadele ettiler, presi ön plana çıkardılar, alan daralttılar, fırsat aradılar, bu düşüncelerini de iki golle taçlandırdılar. Açıkçası Başakşehir, Kartal’ın kalesine iki kez geldi, Visca ve Mahmut’la iki gol buldu dersek, abartmış olmayız.

Ne var ki, şartlar ne olursa olsun, asla pes etmeyen Beşiktaş vardı karşılarında, işi zordu ev sahibi takımın.

İstatistiki bilgilere bakarsak, topla oynama yüzdesi Kartal’dan yana... Gelin görün ki, top isterse sabaha kadar ayağınızda olsun, ürettiklerinizi atamıyorsanız neye yarar!

Bakın ilk yarıda, dört net pozisyon var, ama gol yok! Üçünü Gomez birini Sosa golle taçlandıramadı!

Haa Beşiktaş doksan dakika süreyle kalitesine yakışan baskıyı kurmadı değil. Başakşehir’in kapalı savunma anlayışına ve sert futboluna karşın, Kartal, sürekli galibiyeti kovaladı, özellikle son on beş dakikada rakip kaleye adeta park etti, Cenk ve Atiba ile skoru eşitlerken, galibiyeti hatta farkı kaçırdı. Elbette Volkan Babacan’ın hakkını da vermek gerekir. Çok kritik dokunuşlarla

Yazının Devamı

Beşiktaş kaldığı yerden

8 Şubat 2016

Eğri oturalım, doğru konuşalım... Kim ne derse desin, Beşiktaş’ın futbolu bize keyif veriyor... İki maçı ertelenmesine karşın, Kartal bıraktığı yerden lige devam ediyor. Artı Ersan Gülüm’ün sürpriz ayrılığına da rağmen, kazanma iştahı üst seviyede. Hele hele üçüncü bölgedeki pas trafiği müthiş, rakibin elini -ayağına dolaştırıyor! Bu da ortaya kaliteli bir futbol çıkarıyor.

Beşiktaş’ı öyle kolay kolay durdurmak mümkün değil... Pas trafiğine ‘set’ çekemezseniz vay halinize.

Örnek dünkü maç... Gaziantep, puan hesapları yaparak, biraz da ofansif oyunu ön plana çıkararak gelmiş İstanbul’a... Ne var ki, Kartal’ın baskısına 38 dakika dayanabildi, Gökhan Töre’nin şutunda o ana kadar başarılı kurtarışlar yapan Alperen’in müthiş hatası farkı da birlikte getirdi.

Belli ki zirve yarışı Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında geçecek. Ne var ki, bizim kantarımızda Beşiktaş, oynadığı futbolla ağır basıyor. Tamam Fenerbahçe kazanıyor, kazanmasına da taraftarı dokuz doğuruyor! İşin özeti Fenerbahçe güven vermiyor, Beşiktaş tam tersi ayağını yere sağlam basıyor, iyi futbol oynuyor, karşılığını da farklı kazanarak alıyor.

Töre perdeyi açtı, Oğuzhan ve Gomez (2) attıkları gollerle adeta ‘şov’

Yazının Devamı

Doğru hamleler ve farklı skor

28 Aralık 2015

Anadolu takımlarının, ligin lokomotif takımlarına karşı üstelik deplasmanda oynarken, taktiği tamamen savunma üzerine kurmaları çok doğal gelebilir bazılarına, ama görsel anlamda biz karşıyız!

Bunun en tipik örneği dünkü Konyaspor... Oynadığı takım lider Beşiktaş, kolay mı? Aykut hoca bu felsefeyle sürdü takımını sahaya, ama sonuç ‘hüsran’ oldu!

Haa bi de şu var, bu oyunda savunma mı daha iyi, yoksa ofansif taktik mi? Valla herkese göre değişebilir, bizim penceremizden ise doksan dakika savunmaya kapanmak çok zordur, çünkü artı efor harcamak zorundasınız, bu da sizi zihinsel ve fiziksel olarak oyundan düşürür.

İki boksörün maçını anımsayın, birisi sürekli kapanıyor, diğeri sağlı - sollu yumruklarla yükleniyor, kapanan öyle ya da böyle nakavt oluyor! Kapanan arada bir yumruk çıkarsa da sonuç değişmiyor! Tıpkı, Konyaspor gibi 50 dakika direndi, sonuçta yere serildi!

Kartal ikinci yarıda adeta gol ‘şov’ yaptı. Oğuzhan, kapanan Konya’nın kilidini harika bir golle açarken, Gomez 64’te farkı ikiye çıkardı. Bu dakikayı es geçemeyiz. Quaresma tartışmada sarı kartı gördü, tecrübeli hoca Portekizli yıldızı oyundan aldı. Ne var ki, Quaresma bu karara tepki gösterdi. Olmadı

Yazının Devamı