Volkanlar bitmez!

1 Nisan 2016

Volkan Demirel’in kumaşının ipek mi, saten mi olduğunu tartışacak halimiz yok. Kalitesi, kalede güvenli duruşu, tecrübesi harika, bu özelliklerine gıkımız çıkmaz. Ne var ki, söz konusu Milli Takım olunca, işte burada durun!

Kazakistan maçı öncesinde yaşananları ne Volkan unutur, ne de biz! Ona yapılanları onaylamak mümkün değil. Demirel, içgüdüsel bir tepki gösterdi ve oynamak istemedi ki, bize göre yanlış. Hadi duygularına fren koyamadı, oynamak istemedi, bunun savunulur tarafı var.

Peki, aracına binip evine gitmesinin doğruluğunu kim savunabilir? Hem kaleyi terk edeceksin, hem de stadı, artı takım arkadaşlarını da yalnız bırakacaksın! Tepkiye tamam, ama eve gitmene hayır!

Dönelim bugüne... Efendim Fransa biletini aldık, doğru... Ancak bu olağanüstü başarıyı yakalama adına Fatih Terim’in, ay-yıldızlı futbolcuların ne çektiğini bir Allah bir de biz biliriz. Öyle uçurumun kenarlarından değil, her yönüyle ‘tuş’ olmuş bir takıma yeniden hayat vermek, mangal gibi yürek ve de yetenek ister.

Kimine göre bu bir ‘mucize’, kimine göre müthiş bir başarı... Bize göre mi? Mucize değil arkadaş, alın teri, alın teri. Çalışmanın, inanmışlığın bir zaferidir Milli Takım’ın finallerde yer alması. 13

Yazının Devamı

Orman tarihe geçti

25 Mart 2016

Beşiktaş sevdalıları 11 Nisan’da evlerine kavuşacaklar, hasretlerine son noktayı koymanın heyecanı içindeler şu sıralar.

İnönü Stadı’na 17 yaşında ‘çırak gazeteci’ olarak ‘merhaba’ dediğim günün fotoğrafı hafızamda kazılı. Dile kolay 43 yılım o stadın kah basın tribününde, kah soyunma odalarının koridorlarında geçti. Şeref Stadı ve Fulya Tesisleri bizim ikinci evimiz gibiydi...

Beşiktaş’a kimin bir çivi çaktığını, kimin çakmadığını en iyi bilenlerdeniz... Tesisleşme anlamında Efsane Başkan Süleyman Seba’nın hizmetlerini unutmak mümkün mü? Kulüp tarihinde Seba’nın yeri ayrıdır, yaşarken heykelinin dikilmesi, caddeye ve spor salonuna adının kazınması hizmetlerinin en büyük kanıtıdır. Bir kez daha Seba’yı saygıyla anıyorum.

Gelelim asıl konumuza... Üç yıldır önümüzü çeviren Beşiktaşlı taraftarların, ‘Stad ne zaman bitecek ağabey?’ sorusuyla hep karşılaştım. Dilimiz döndüğünce anlattık, ekonomik sıkıntıları öne çıkardık. ‘Bitecek arkadaş bitecek... 42 bin kişilik stat yapmak kolay mı?’ diyerek taraftarları teselli ettik, ama ikna oldular mı, hayır!

Başkan Fikret Orman stada ilk kazmayı vurdu, açılış tarihleri verdi, yetiştiremedi! Ne var ki gecesini gündüzüne kattı, orada yatıp kalktı,

Yazının Devamı

Hakeme rağmen!

20 Mart 2016

Zirveye oynayan iki takımın kalan haftalarda işlerinin kolay olmadığını bir çok kez dile getirdik. Her takımın bir hesabı var, kimi klasmana girmeyi, kimi de kırmızı bölgeden sıyrılmayı hedefliyor.
Örneğin Antalya, Eto’o gibi bir dünya markasını kadrosunda barındırıyor, artı etkili oyuncuları var. Onlar da tehlike bölgesinin şimdilik uzağındalar. Ne var ki, üç puanlı sistemde sekiz hafta kaldığını da gözardı etmemek gerekir.
Nitekim, konuk takım lider Beşiktaş’a taa ki gole kadar kafa tuttu, pres yaptı, alan daralttı, pozisyonlara da girmedi değil. Ancak, savunma ile özellikle Boyko’yu aşamadılar. Oğuzhan’ın golü dışında, konuk takım savunması, öyle aman aman çok ciddi pozisyonlar vermedi.
Öff ki öff! Valla gına geldi sizi yazmaktan biz sıkıldık, sizler her maçta eliti olsun, olmasın hata yapmaktan bıkmadınız! Alın size Hüseyin Göçek... Angelo’nun top eline çarparak yön değiştiriyor penaltının babası, Göçek ‘devam’ diyor. Bu pozisyonun iki dakika öncesinde Atiba cezaalanı içinde formasından çekiliyor, bunu da Göçek pas geçiyor. Hadi burdan yakın! Ne diyelim biz de şaşırdık vallahi! Kritik pozisyonlarda ‘doğru karar ver’ diye sana taktılar o FIFA kokartını! Yat -kalk skora dua

Yazının Devamı

Korkmaz'a ayıp ettiler

18 Mart 2016

Kurumları yönetmek ve başarıya taşımak bilgi-beceri ister. Hele hele üç büyükleri yönetmek hiç kolay değildir. Paranız-pulunuz çok olabilir, adımlarınızı atarken kılı kırk yarmak zorundasınız, alacağınız her hatalı karar sizi çıkmaz bir yola sokar!

Tıpkı Galatasaray gibi... Tamam ekonomik kriz var, saha sonuçları tam bir hayal kırıklığı, UEFA ile başı dertte, bunların hepsi doğru. Ekonomik krizi aşabilmek ve kriterlere uymak için yönetim gecesini-gündüzüne katmış, çırpınıyor, bunu da biliyoruz.

Aslan için lig treni kaçmış, bir bilinmeze doğru koşuyor!... Bu oyunda her zaman ‘1 numara’ olacaksınız diye bir kural yok! Takımların inişli-çıkışlı grafikler çizmesi bu işin doğasında var.

Mustafa Denizli evine döndü, bu kez de teknik adam krizi patladı Galatasaray’da... Medyada her gün papatya falları açıldı, biri geliyor, biri gidiyor!

Günlerdir teknik adam krizini çözemeyen, eline-yüzüne bulaştıran yönetimden diğer sıkıntılara çare olmasını nasıl bekleriz Allah aşkına? Orhan Atik’in ismini bilirim, ama yakinen tanımam... Böylesi zorlu süreçte takımın başında sahaya çıkması bile müthiş özveridir, kutluyoruz.

O olsun, bu olsun derken yönetim Aslan’ı kalan 9 haftada Jan Olde Riekerink’e teslim

Yazının Devamı

Lanet olsun hepinize

16 Mart 2016

Valla işimiz, ancak maçı yorumlamak içimden hiç gelmiyor!
Diyeceksiniz ki, hayat devam ediyor. Yoo hayat devam etmiyor, masum hayatlar sönüyor, her gün şehitlerimizi toprağa veriyoruz.
Televizyonları açmaktan korkar hale geldik!
Bir yanda şehit haberleri, diğer yanda bombalı saldırılar ve ölen yüzlerce insanımız.
Hayır, isyan ediyorum, ciğerimiz yanıyor, ciğerimiz! Ne tadımız kaldı, ne de tuzumuz!
Ne oldu bizlere? Aynı bayrak altında yaşıyoruz, aynı havayı soluyoruz. Bu ülkeye kimsenin ihanet etmeye hakkı yok, olamaz da!
O tetikleri çekenlere, masum insanlarımızı öldürenlere lanetler yağdırıyorum.

Yazının Devamı

Tolga ve Kerim

13 Mart 2016

Şenol Güneş, Quaresma’yı Trabzon’a saklamış, Kerim’i Rize’de on birde sahaya sürmüş. Vallahi iyi de yapmış. Niye mi?

Kerim hem çabuk hem de teknik. Artı sağlam... Yıkabilene aşkolsun... Bu özelliklerinin tamamını Rize’de ortaya koydu, rakip savunmanın başını döndürürken, harika bir golle olası puan kaybına da set çekti. Kerim, topla rakip savunmanın arasına girerken, başta Gomez olmak üzere arkadaşlarına da koridorlar açtı. Nitekim Gomez, ilk yarıda iki net pozisyonu gole çeviremezken, kendisi de şaşırdı, biz de!

Her maçta bir gizli kahraman çıkar ortaya, bu sayı zaman zaman ikiye de çıkabilir. Kerim mi, yoksa Tolga mı? Vallahi tercih zor... Benim kantarımda Tolga daha ağır bastı. Neden mi?

Sosa’nın 16’da kullandığı frikik atışında mükemmel bir golle perdeyi açarken, Marcelo dört dakika sonra eline sahip çıkamadı (!), yardımcı hakemin uyarısıyla Serkan Çınar, penaltı noktasını gösterdi. Doğru da yaptı. İşte o an maçın kırılma anıydı. Tolga, Deniz’in penaltı atışında harika bir kurtarış yaparken, Kartal’ın fitilini ateşledi. Tolga’nın ilerleyen dakikalarda yaptığı kritik kurtarışları da unutursak, ayıp ederiz. Yenilen tek golde hatası yoktu.

Tüm hatlarıyla rakip kaleye park eden

Yazının Devamı

Ligin kurtarıcıları

11 Mart 2016

Süper Lig’in zirvesi nefes kesiyor, alt tarafta ise yangın var!
Sezonun bitimine 10 hafta kala Fenerbahçe ve Beşiktaş şampiyonluk apoletini takma yarışında adeta yapışık kardeşler. Düşme potasına aday sayısı bol! Eskişehir, Sivas ve Mersin topun ağzındalar. Ne var ki, torbada tam tamına 30 puan var. Kayseri, Trabzon, Antalya ve Çaykur Rize bile tehlike sınırında!
Ligin fotoğrafı böyle... Bu da MHK’nin işini epey zorlaştırıyor. Dememiz o ki, MHK’nin hakem atamalarında yükü ağır, kılı - kırk yarmak zorunda! Ne var ki, bu kritik süreci omuzlayacak hakem sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini sağır sultan biliyor!
Hakem değiliz, ama bizim de bir kantarımız var. Hakemlerimizin iyi niyetine asla lafımız yok. Uluslararası arenadaki gururumuz Cüneyt Çakır, maalesef iç hatlarda iyi değil!
Geriye ne kalıyor? Ali Palabıyık, Mete Kalkavan, Halis Özkahya, Bülent Yıldırım ve Fırat Aydınus... Form grafiklerinin diğerlerine oranla üst düzeyde olduğunu söylemeden de geçemeyiz.
Kritik haftalar ve maçların ağır yükünü bu beşli kaldırır diye düşünüyorum. Bu düşünce, asla yönlendirici ya da MHK’nin işine karışmak gibi algılanmasın. Sezon başından bu yana ‘sıfır’ hatayla maç yönettiklerini

Yazının Devamı

Bursa çetesi!

7 Mart 2016

Fenerbahçe’de Alves ve Caner cezalı, Gökhan sakat, Nani’nin ağrıları varmış (!), evde kalmış. İyi ki yok takımın el freni arkadaş! Liderin kadro derinliği, inanılmaz... Hasan Ali Kaldırım Caner’i, Şener ise Gökhan Gönül’ü aratmıyor. Tam tersi, Hasan kulvarında müthiş kanat bindirmeleri yaptı, Şener’de oynadığı futbol ve attığı golle bizce zorluk derecesi yüksek maçın kahramanı oldu.

Bu oyun asla skor tabelası ile doğru orantılı değil! Bakın, ilk yarıda top kontrolü tamamen Akhisar’dan yana idi. Öyle ki Fenerbahçe’nin ofansif oyuncuları Volkan Şen, Van Persie ve Alper’in bindirmeleri pozisyon üretme adına asla yeterli olamadı.Fenerbahçe, baktı olmuyor, uzaktan şut denemelerine sarıldı. Nitekim ilk yarıda önce Diego uzaktan denedi, top yan direği yaladı, olmadı. Bu kez Şener sahne aldı, 35’de uzaktan sağıyla falsolu vurdu, Lucas uzandı, top önce direğe ardından filelere giderken, işin rengi de tamamen değişti.

Akhisar’ın ligde bulunduğu konum asla rastlantı değil. Avrupa’yı kovalıyor, iyi de futbol oynuyor. Dün de iyi mücadele etti, lider puan aradı, kontrolü elinde tuttu, ama bu özelliğini ofansa yansıtamadı, yani topu rakip alana taşımakta aynı başarıyı gösteremedi.

Fenerbahçe Volkan

Yazının Devamı