Beşiktaş gerçeği!

23 Aralık 2010

Kimi alırsanız, alın... Fernandes, Simao ve Almeida... Asla Beşiktaş’taki görünen gerçekleri ortadan kaldırmaz. Ümraniye tam bir yabancı mezarlığı, bu bir... Süper Lig’de zirve Kartal’a çok uzak, hatta mucizeye endeksli bu iki... Türkiye Kupası’nda Kartal’ın bir üst turu yakalayıp, yakalamayacağı da soru işaretleriyle dolu, bu üç... UEFA’da Kartal’ın zirveye kanat çırpacağının hiç bir babayiğit garantisini veremez bu da dört...
Gelelim şu son yabancı transfer ataklarına... Yönetim kanadı zor durumda. Onlar sezonun hayal kırıklıklarıyla biteceğini bal gibi biliyorlar. Ne yapsınlar? “Denize düşen yılana sarılır” misali, onlar da günü kurtarmanın, gündemi değiştirmenin hesapları içindeler. Ne yaparsanız yapın, kimi getirirseniz getirin, ortadaki fotoğraf bu beyler!
Sakın ola, yeni transferlere sığınıp, Beşiktaş’taki gerçekleri görmezlikten gelmeyin...
Lig gerçeği de ortada...
Yani Trabzonspor hep yenilecek, Beşiktaş da tüm maçları kazanacak, zirveye ortak olacak!
Güldürmeyin Allah aşkına!
Baksanıza, koca Beşiktaş, Türkiye Kupası’nda bile kapasitesi sınırlı, mütevazı kadroya sahip Konya Torku Şekerspor’u yenerken bile zorlanıyorsa varın gerisini siz düşünün!

Yazının Devamı

Sorun değil, çözüm üret

20 Aralık 2010

Galatasaray'ın ligdeki grafiği yönetim kanadını da köşeye sıkıştırdı, adeta sırat köprüsündeler! Yönetim, ekonomik politikayla övünüyor, stada sığınıyor, ancak sportif başarı anlamında tutunacak dalları yok! Taraftar borç sıfırlanmış, ya da stad açılmış, açılmamış, ona bakmıyor... Onlar için varsa yoksa sportif başarı, gerisi sadece detay!
Bu olumsuz fotoğrafın oluşmasında bir çok neden sıralanabilir... Yanlış transfer politikası, Rijkaard'ı göndermek, yerine daha önce denenmiş, ama aşının tutmadığı, hatta Romanya'da işsiz dolaşan Hagi'yi getirmek bugünkü gidişatı tetikleyen ana faktörlerdir.
Hagi'nin geçmişine lafımız yok... Ancaaak, her büyük oyuncu, asla iyi teknik adam değildir... İyi teknik adamlık, bir takım donanımlar gerektirir. Hagi, bu donanımların çok uzağındadır bizce!
Niye mi? Her başarısız maç sonrası konuşmaları tuhaf, böylesi büyük bir camianın hocasına hiç ama hiç yakışmıyor! Ağzından çıkanları, ya kulağı duymuyor, ya da işine gelmiyor!

Sorumluluk aldı
Bu anlamda Hagi'nin çok gafı var, saymakla bitmez!
Birine çok takıldım: Hagi, diyor ki, "Yürüyen takım aldım"...

Yazının Devamı

Avrupalı Kartal

16 Aralık 2010

Schuster'in dilinin kemiği yok! Ne zaman ne söyleyeceği, ne zaman ne yapacağını asla kestiremezsiniz!
Kaldı ki, Rapid Wien'ın formalite maçı olduğunu cümle alem biliyor...
Ancak kalkıp, Avrupa kulvarındaki tek gururumuz Beşiktaş'ın hocası, "elimde güç olsa bu maçı oynatmam" diye konuşması ne derece doğru bir yaklaşımdır?
Bize göre yanlış...
Hoca böyle konuşursa, o maça seyirci gelir mi?
Gelmez...
Gelse, formalite de olsa, tribünler dolsa, kulübün kasasına birkaç kuruş girse fena mı olur? Hoca böyle konuşursa, o oyuncu grubu maça nasıl konsantre olur? Neyse ki, oyuncular Allah'tan hocanın bu sözlerini duymamışlar!

Yazının Devamı

Aday bile olamaz!

11 Aralık 2010

Neymiş efendim kaptanlık apoleti Guti’ye verilecekmiş! O apoleti takmak bir dizi donanımlar gerektirir. Her yönünüzle, sahada ve de sosyal yaşamda örnek olmak birinci şarttır. Guti, yıldız futbolcu olabilir, ancak ne tavırlarıyla, ne de saha içinde profesyonelliğe aykırı hareketleriyle asla o apoleti takamaz, bırakın aday bile olamaz! Bunun gündeme bile getirilmesi hem ayıptır, hem de İbrahim Üzülmez gibi ‘örnek’ bir sporcuya haksızlıktır. Onca tecrübesine karşın hâlâ kuralları bilmiyorsa, o sorumluluğu nasıl alacak, arkadaşlarını nasıl yönlendirecek?
Guti, önce sahada nasıl kalınır, onu bilecek!
Bünyamin Gezer’e kimse kızmasın. Çıkardığı iki kart da haklı, çünkü kurallar bunu öngörüyor.
Guti, zaten maça kötü başladı, oyunda kaldığı süreçte biri hariç hatalı paslar attı, üstüne üstlük, çok kritik ve zorluk derecesi yüksek maçta arkadaşlarını gereksiz yere yalnız bırakarak, onlara ihanet etti!
Schuster efendi, başına buyruk, hareket ediyor! Oyuncuları kampa almıyor, hadi bunu es geçtik, peki takımı böylesi bir mevsimde günübirlik maça götürmesine ne demeli? Mevsim kış, kar fırtına çıktı, havalimanı inişlere kapatıldı. Varsayım ama, olabilirlik yüzdesi fazla...
Yolların

Yazının Devamı

O an!

6 Aralık 2010

Her maçın bir kırılma noktası, ya da başka bir deyişle o anı vardır. İlk yarının uzatma bölümlerinde Volkan Şen'in, İbrahim Üzülmez'e bilerek yaptığı faul kesinlikle sarı, yani doğru... Ne var ki, sarıdan sonra yaptığı alkışlama hareketi sanki biraz masumaneydi. Ancak hakem Aydınus, kendisine yapılmış gibi algıladı ve kuralı devreye soktu, Volkan'ı oyun dışı bıraktı. Ama Volkan Şen'in sahayı ağır adımlarla terk etmesi ve seyirciyi tahrik etmesini de ona yakıştıramadık. Koşarak gitse, hiçbir tepki görmeyecek. Yazık, ortada giden bir maçta arkadaşlarını hem yalnız bıraktı, hem de takımının kaderiyle oynadı!
* * *
Şampiyonlar Ligi'nde hayal kırıklığı yaşayan Bursaspor, artık rotayı lige çevirirken, zorlu deplasmana 'galibiyet' parolası ile geldi, oyun stratejisini buna göre oluşturdu. Zirvenin ortakları arasında söz sahibi olan Bursa'nın teknik patronu Sağlam'ın bu düşüncesi doğruydu. Ne var ki, düşünceleri arasında Volkan Şen'in amatörce kırmızı kartı görmesi yoktu.
Beşiktaş, zorluk derecesi yüksek maçta, ofansif oynadı, risk aldı. İlk yarıda Ali Kuçik'in kafa şutunda topu üst direkten dönen Beşiktaş, Volkan Şen'in oyun dışı kalmasıyla birlikte aldı sazı eline, oyunun tüm

Yazının Devamı

Futbolun cilvesi!

29 Kasım 2010

Zirve Galatasaray’ın çok uzağında artık! Hatta onlara mucize gerekiyor! Beşiktaş ise yakın, dün Ali Sami Yen’de altın madeni buldu!
Galatasaray, bıçak sırtında, pes etmemek adına varını-yoğunu ortaya koyuyor, ama olmayınca olmuyor.
İyi oynuyor, baskı kuruyor, üretiyor, ama atamıyor! Atsa da bir işe yaramıyor!
Tıpkı dün olduğu gibi!
Beşiktaş da keyifsiz, onlar da sıkıntılı!
Bu olumsuzluklara karşın, böylesi derbilerin tadı-tuzu, bir başka oluyor. Hem keyif, hem de heyecan veriyor.
Futbolu kantara koyarsak, kim ne derse desin Galatasaray ağır bastı dün. Çok adamlı bindirmelerle üst üste pozisyon üreten Galatasaray, gelin görün ki, ilk yarıda golü bulan Beşiktaş.

Yazının Devamı

Hagi de kurtaramaz!

22 Kasım 2010

Süper Lig’de zirve yarışında müthiş bir Anadolu rekabeti var. Bir tarafta Trabzonspor, diğer tarafta Bursaspor...
Bu ikiliyi kovalayan ve Şota’nın göreve gelişiyle birlikte çıtayı yükselten, oynadığı futbolla beğeni toplayan Kayserispor, yarıştaki diğer iddialı Anadolu takımı.
Ya üç büyükler?
Ne siz sorun, ne biz söyleyelim! Onların tadı-tuzu hiç yok!
Fenerbahçe ve Beşiktaş yarıştan kopmamak için çırpınıyor!
Ya Galatasaray? Koptu, kopacak, bitti, bitecek! Rijkaard gönderildi, Hagi getirildi. Hoca değişimi de, Aslan’ı ayağa kaldırmaya yetmedi!
Taraftar, takımdan umudunu kesmiş, futbolculara ve yönetime sırtını çevirmiş! Yönetim adeta dağılmış, bıçak sırtında!

Yazının Devamı

Guti’nin cesareti

15 Kasım 2010

İlk yarının bitimine doğru, Murat Kalkan’ın, Tabata’ya yaptığı hareket kesinlikle faul... Çünkü, Murat, tamamen topa hamle yapan Tabata’yı itiyor. Pozisyonu iyi süzen Abdullah Yılmaz örnek olacak bir hareketle penaltı noktasını gösteriyor. Diyeceksiniz ki, “Böylesi pozisyonlar çok yaşanıyor, ama verilmiyor.” Doğru, bu anlamda pozisyonu iyi süzen Abdullah Yılmaz’ı kutluyoruz..
Gelelim Guti’ye...
Kasımpaşa maçında çok kritik bir pozisyonda penaltıyı atamadı, eleştirilerin hedef tahtası oldu. Ne var ki, aynı Guti, yine zorluk derecesi yüksek ve de kritik bir maçta kazanılan penaltı atışını kullanma cesaretini gösterdi. Aynı Guti, “Uzun boylu ve sol ayaklı futbolcular, topu kalecinin sağına atamaz” yorumlarını Gençlerbirliği karşısında rafa kaldırdı. Hem kaleciyi, hem de sevgili hocamız Denizli’yi terse yatırdı! Attığı gol bir anlamda kırılma noktasıydı maçın...
Bir maç olsun ki, Schuster’i eleştirmeyelim! Düşünün, Bobo yok, Nobre yedek, yani forvet çökmüş. Elde bir forvet var, o da Fatih Tekke. Ne var ki, Schuster, Tekke’nin defterini tamamen dürmüş! Kanat oyuncusu Quaresma’dan golcü yaratmaya çalışıyor.
Olacak iş mi?

Quaresma ne yapsın?O zaman Nobre’yi niye yedek oturtuyorsun

Yazının Devamı