Alan Yau’dan yeni girişim

3 Aralık 2017

Marka 2017’nin konuşmacılarından; Wagamama, Hakkasan markalarının yaratıcısı Alan Yau, yeni teknoloji platformu Softchow’la yemek teknolojisine geçişini anlatacak

Geçen pazar Marka Konferansı’nın hazırlıkları vesilesiyle B.J. Cunningham’ın Alan Yau’yla yapacağı “Restorancılıktan Yemek Teknolojisine Geçiş” seansının provasına konuk oldum. Alan Yau; Hakkasan, Wagamama, Park Chinois gibi restoranların yaratıcısı.

Şimdi Londra’da yeni açtığı Yamabahçe adlı pop-up pideci ile pideyi dünyaya yayıyor. Yamabahçe açılır açılmaz dolup taşmaya başladı, Yamabahçe’deki lahmacunu bırakın Londra’yı İstanbul’da hiçbir yerde yiyemezsiniz. Tatbak’la yarışacak ayarda.

Gastronominin bir ülkeyi pazarlamada en etkili araç olduğunu düşünüyor Alan Yau. Bunun için de Yamabahçe ile büyük bir misyonu var.

Restorancılık hikayesi son derece ilginç başlıyor. Babası şef olduğu için restoran sektörünü iyi biliyor ve çok zor olduğu için nefret ediyor başta, yemek yemeyi çok sevse de. Sonra iyi bir restoran konsepti yaratmak istiyor, fast food ilgisini çekiyor. Kentucky Fried Chicken’ın bir yöneticisinin mentörlüğünde önce Hong Kong’a gidiyor, McDonald’s’ta çalışıyor 1988’de; Hong Kong McDonald’s en çok ciro yapan

Yazının Devamı

‘Aile Arasında’ özel bir gösterim

2 Aralık 2017

Gülse Birsel’in benim hayatımda çok özel bir yeri var.

Üniversiteden mezun olduğumda ilk iş görüşmesine gittiğim ve birlikte çalıştığım ilk genel yayın yönetmeni.

Daha sonra rahmetli Ercan Arıklı beni Aktüel’e transfer ederken “Herkesi böyle kandırıyor, kanma” dediğinde iyice aklımı karıştırmış ve şahane Bazaar kızlarıyla vedalaşırken Aktüel’de beni nelerin beklediği konusunda iyice uyarmıştı.

Sonuç, Aktüel de, Gülse Birsel yönetiminde Harper’s Bazaar da benim için üniversiteden daha eğitici okullar oldu.

Onlar sayesinde işin mutfağını da vitrinini de en iyilerinden öğrenme şansım oldu.

Bu hafta Gülse Birsel’in senaryosunu yazdığı, Ozan Açıktan’ın yönettiği ‘Aile Arasında’ için gerçekten de aile arasında bir özel gösterim yaptı.

Çok sevdiğim gazeteciler bu gösterime katıldı, sonrasında da Gülse ile birlikte fotoğraflar çekerek ‘Basının Güzel Kızları’ Whatsapp grubumuzda paylaştı. Ben orada olamadım, ama kalbim ordaydı. Şimdi filmi izlemek için sabırsızlanıyorum.

Basının en zor beğenen kadınları bile bu kadar beğendiyse, bu kadar güldüyse demek ki tamamdır, olmuştur.

Yazının Devamı

Sahne heyecanı beni sardı

30 Kasım 2017

Her yıl programını heyecanla beklediğim Marka Konferansı bu yıl benim için ayrı bir heyecan kaynağı.

Çünkü bu yıl katılımcılar arasında ben de varım.

13-14 Aralık’ta Hilton Bomonti’de gerçekleşecek organizasyonda alanlarının önde gelen isimlerinden Nick Jones, Matthew Slotover ve Enis Karavil ile sahnede röportaj yapacağım.

Size biraz içeriden bilgi vereyim.

Hazırlıklar son hızla devam ediyor, ardı ardına toplantılar yapılıyor, her detay ince ince düşünülüyor.

Ayşegül Yürekli Şengör’ün Marka’yı 18 yıldır nasıl zirvede tuttuğunu bu kez yakından deneyimleme şansı buluyorum.

İçerik bizim işimiz fakat sahnede olmak karşındaki insanla birebir röportaj yapmaya ya da bilgisayar başında çalışmaya benzemiyor.

İşte çalışan kadının dramı!

Yazının Devamı

Uber’de nasıl trafik cezası yedim?

28 Kasım 2017

18 yaşından beri ehliyetim var ama cumartesi akşamı hayatımın ilk trafik cezasını yedim.

Hem de araba kullanmadan, sadece bir araç içinde arka koltukta otururken!

İnönü Stadı’nın önünde araba durduruluyor.

Olağan bir trafik polis kontrolü derken, polis şoförün telefonunu istiyor, telefondaki Uber aplikasyonuna bakıp 4000 liralık trafik cezası yazıyor.

Bunu yazarken de şoföre soruyor, “Sen Ubercilerin Whatsapp grubunda yok musun?”

“Gruptaki şoförler bizim burada kontrol yaptığımızı yazmıştı, neden bu yoldan geldin?” diye şoförü azarlıyor.

Üstüne ben daha hiçbir şey soramadan ehliyetimi isteyip bana da 292 liralık bir trafik cezası yazıyor!

Yazının Devamı

Hızlandırılmış Hong Kong turu

26 Kasım 2017

THY’nin İstanbul - Hong Kong hattının 15. yılı şerefine bir grup gazeteci Hong Kong’a uçuyoruz, THY Basın Müşaviri Yahya Üstün ile birlikte.

Hong Kong, Uzakdoğu’nun en güzel büyük şehirlerinden biri. Çin’in güneydoğusunda, eski İngiliz sömürgesi, şimdi ise tamamen bağımsız. Sadece bir finans merkezi değil, Uzakdoğu kültürünü ve yemeklerini sevenlerin favorisi. Zaten o yüzden İstanbul-Hong Kong uçuşları hep dolu. Sadece yerli müşterilerle değil tabii, yabancı yolcular ağırlıkta THY’nin uçuşlarında. Ne de olsa THY ‘Widen Your World’ sloganının hakkını veren global bir şirket.

Hong Kong’un geleneksel noodle’cısı

Hong Kong’da ilk dikkat çekenler güzel restoranlar, sonsuz alışveriş, ünlü mimarlardan dev binalar. Sokakta gezerken dev binaların arasında kendinizi küçücük hissediyorsunuz. İlk akşam daha saat farkına alışamadan bir Türk restoranına gidiyoruz, The Sultan’s Table. Restoranın dekoruna hayran kalıyoruz, yemekler daha iyi olabilir, ama yine de Hong Kong’da bu kadar güzel bir Türk restoranı bulmak bizi hem şaşırtıyor, hem de sevindiriyor. Ertesi sabah Ngong Ping adlı teleferikle Hong Kong’a tepeden bakanlar da, soluğu Disneyland’de alanlar da oluyor, Central’da kalıp şehri gezenler

Yazının Devamı

Ayla daha çok övgüyü hak ediyor

25 Kasım 2017

Son zamanlarda izlediğim en iyi Türk filmi: Ayla.

Gişede başarılı olsa da sinema eleştirmenleri de basın da Ayla’ya hak ettiği değeri ve yeri vermedi.

Basın daha çok yapımcı Mustafa Uslu ve yönetmen Can Ulkay’ın senarist Yiğit Güralp’le arasındaki gerilime odaklandı.

Oysa ilişkilerden çok ortadaki filmi konuşmak gerekiyordu.

Filmi tartışacak olan eleştirmenler de filme hak ettiği ilgiyi göstermedi.

Bizde âdet, sanat dünyasında da belli isimlerin dokunulmazlığı var, filmlerini beğenseniz de beğenmeseniz de iyi yönetmen ya da iyi oyuncu sıfatını bir kere aldılarsa, bir daha yaptıkları iş kötü bile olsa kimse söylemeye cesaret edemiyor.

Ünlü yönetmenlere iyi değil diyemedikleri gibi iyi olana da hakkını teslim etmedikleri oluyor.

Ayla, gerçek görüntülerden oluşan belgesel ve film görüntüleriyle iyi harmanlanmış.

Yazının Devamı

57 milyon kişiyi ilgilendiren Uber hırsızlık

23 Kasım 2017

Ne üstümde bulunduğum yerin para birimi var ne de gideceğim adres hakkında herhangi bir fikrim.

Ama telefonuma bakarak, yolu izleyebiliyorum, elimi cüzdanıma atmadan istediğim yerde olabiliyorum.

Tam da bunun üstüne Uber’in kullanıcı ve sürücü bilgilerini hacker’lara kaptırdığı ve üstelik onlarla savaşmak yerine 100 bin dolarlık fidyeyi ödedikleri ortaya çıkıyor.

Tam 57 milyon kişinin hesabı söz konusu.

Ad, soyadı, email’in yanı sıra kredi kartı bilgileri de var tabii çalınanlar arasında.

Uber, yasalara aykırı davranıp hacker’larla işbirliği yapıyor.

Bu, hacker’lara yeni bir kazanç kapısı sağladığı için asla kabul edilmemesi gereken bir şey.

Yazının Devamı

Bir dergiden gökdelenler doğdu

21 Kasım 2017

THY’nin İstanbul-Hong Kong uçuşunda medyayı yakından ilgilendiren dört yazı okuyorum Financial Times’ta.

Biri Vanity Fair’in 25 yıllık yayın yönetmeni Graydon Carter’dan boşalan yere New York Times Kitap bölümünün başındaki Radhika Jones’un getirilmesi ve dergide küçülmeye gidileceğiyle ilgili.

Carter yılda 2 milyon dolar kazanırken, Jones’un yıllık maaşı 500 bin dolar olacak.

Hayır, sadece aynı görev için erkekler kadınlardan daha çok kazandığı için değil, sektördeki büyük zararın da etkisi çok.

Dergicilikte 2012’de 13.6 milyar dolar olan reklam pastasının 2021’de 6.7 milyar dolara düşmesi bekleniyor.

Tirajın ise yüzde 23 düşmesi bekleniyor.

Okurun hafızası yok mu?

Diğeri Vanity Fair’in önceki yayın yönetmenlerinden Tina Brown’ın piyasaya yeni çıkan kitabı ‘The Vanity Fair Diaries’in eleştirisi.

Yazının Devamı