Babylon sonunda Bodrum’da!

13 Temmuz 2014

Cennet Koyu’ndaki Mandarin Oriental’da bu hafta Juju by Babylon açıldı. Bakalım Babylon, iyi müziğiyle Çeşme’den sonra Bodrum’u da fethetmeyi başaracak mı?

Bu yazın en şaşırtıcı işbirliği Babylon ve Mandarin Oriental’dan geldi. Babylon önce Alaçatı’daki sonra da Aya Yorgi’deki mekanlarıyla İstanbulluları Çeşme’ye alıştırdı. Şimdi de ilk defa Bodrum’da bir yer açtılar: Juju by Babylon. Beklenmedik bir yerde, Cennet Koyu’ndaki Mandarin Oriental’ın plajlarından birinde...
Hemen yanında otel müşterilerine özel bir plaj daha bulunuyor. Ayrıca residence sahiplerine özel bir plaj daha var. Ama şimdiden otel müşterileri de, residence sahipleri de Juju by Babylon’u tercih etmeye başlamış. Babyloncular bunu müziğe ve farklı kokteyllerine bağlıyor. Tabii insan içine karışma isteğinin de etkisi olduğu belli.
Juju by Babylon’un müziği ve kokteyllerinin yanı sıra asıl en büyük farkı, koyda doğası bozulmamış tek alan oluşu. Malum, Cennet Koyu’na denizden baktığınızda artık eskisi gibi bir cennet görüntüsü yok. Yine de buraya Mandarin Oriental gibi önemli bir markanın gelmesi turizm açısından sevindirici sayılabilir.

Kabanalarda müziğin sesini siz belirliyorsunuz

Yazının Devamı

BODRUM’DA SEZON AÇILMADI

12 Temmuz 2014

Son yıllarda Bodrum’da durum aynı; 500 liralık uçak biletleri ve 39 liralık lahmacunlar artık birer yaz klasiği olmuş durumda. Bunun sonucunda Türkbükü’ndeki işletmeciler de, Yalıkavak’taki işletmeciler de aynı şeyi söylediğinde şaşırmıyoruz.
Herkesin cümlesi aynı: Bodrum’da sezon daha açılmadı.
Geldik temmuzun ortasına, bir Bodrum değişmezi olarak yine aynı şeyi konuşuyoruz, Bodrum’da sezon hep geç açılıyor.
Üstelik bu sefer bir de Ramazan faktörü var. Elbette, Bodrum’un fahiş fiyatlarından kaçan da çok.
İşte o yüzden Türkbükü’nde de, Yalıkavak’ta da hafta içi nereye gitmek isteseniz yer buluyorsunuz.
Hafta sonu ise daha kalabalık olduğu kesin ama yine de bayrama kadar kimse sezonun açılmasını beklemiyor.
Aslında bu haliyle Bodrum daha güzel... Ama giderek kısalan sezonun fiyatlara yansıması için aynı şeyi söylemek mümkün değil.

Yazının Devamı

3 MARKADAN TAM DESTEK

9 Temmuz 2014

Birkaç fotoğrafla Paris’teki hazır giyim fuarı ‘Who’s Next’e konuk ülke olduğumuzu duymayan kalmadı. Oysa bu önemli hazır giyim fuarının bir de basına yansımayan yüzü vardı.
Aslında gelecek vaat eden marka ve tasarımcıların sunulduğu fuarda konuk ülke olduğumuz için Türkiye kökenli uluslararası 3 marka da fuarda yer aldı.
Hangileri mi? Ece ve Ayşe Ege’nin ‘Dice Kayek’i Jameel ödülünü kazandıkları Istanbul Contrast koleksiyonunu sergiledi.
Yazbukey, çok eleştirilen fotoğraflara konu olan Turkiss Delight koleksiyonunu sergiledi. Ayrıca Hüseyin Çağlayan ve Chalayan markasından ilham alınarak tasarımcılar arasında bir de yarışma düzenlendi.
Dünyada Türkiye kökenli moda markaları hâlâ son derece sınırlı.
Şimdi bu markalardan ikisinden müjdelerle devam edelim.

VSP-CHALAYAN iŞBiRLiĞi YOLDA

Moda tasarımcılığının yanında sanatçı kimliğiyle de tanınan Hüseyin Çağlayan, önceki gün VSP-Chalayan adlı bir kapsül koleksiyon hazırladığını duyurdu. Vionnet’e iki sezondur semi-couture koleksiyonlar hazırlayan Chalayan, şimdi de deri ve keten ağırlıklı bir kapsül koleksiyon için VSP ile işbirliği yapıyor.

Yazının Devamı

HERKES KENDi RUHUNUN DJ’i

8 Temmuz 2014

“Sanatın terapi etkisinden bahsedince aklımıza ilk müzik geliyor. Hayat boyunca herkes kendi ruhunun DJ’liğini yapıyor. O ana, o güne göre şarkılar mırıldanıp duruyoruz. Akıllı telefonlarımızdan bir şarkı yerine sanatsal bir fotoğraf açmak çok azımızın aklına geliyor.
Sevdiğimiz şarkılardan oluşan bir playlist’imiz var ama sevdiğimiz tablolardan oluşan bir fotoğraf galerimiz yok.
Sanatın maliyetli ve prestijli duruşu nedense aramıza hep bir mesafe sokmuş. Sanatı bize sunulma biçimi yüzünden hayatımıza dahil edememişiz. Sanatla hep sadece belli alanlarda ve belli saatlerde iletişim kurmaya programlanmışız.
Önce bu formlardan, sınırlardan kurtulmalıyız. Bu da kişinin kendi elinde olan bir şey. Sanatı hayatınızın bir parçasına dönüştürmek için mutlaka sanatçı, küratör ya da koleksiyoner olmanız gerekmiyor.
“İşe favori sanatçılarınızın sevdiğiniz işlerini telefonunuza yükleyerek başlayın” diyor Alain de Botton, ‘Istanbul Art News Magazine’e verdiği röportajda.

EN İYİ SERGİLERDEN BİRİ

Yazının Devamı

2 PARTi 5 FARK

7 Temmuz 2014

Söz konusu Anjelique ve Lucca partileri olunca, İstanbul’dan daha çok tanıdık ismin Mikonos’ta olacağını sanırdım. Öyle olmadı...
Nammos ve Kalua’da Siren Ertan-Gökhan Çarmıklı, Atıl Kutoğlu, Selim Yalın gibi Türkiye’den tanıdık isimler vardı ama sanılanın aksine partilerde çok sayıda Yunan müşteri de vardı.
Yine de iki parti saatleriyle de, tarzlarıyla da birbirinden tamamen farklıydı:
* Anjelique, Mikonos’ta bir İstanbul gecesi yaşattı; Lucca partisi ise ‘Lucca tatilde’ tadındaydı.
* Nammos’taki Anjelique partisi gece 22.30’da Anjelique mutfağından yemeklerle başladı. Mikonos’ta kimse 23.00’ten önce akşam yemeğine oturmadığı için partinin canlanması geç saatleri buldu. Asıl akşamüstü eğlencesi meşhur olan Nammos ilk defa bu kadar geç saatlerde eğlence gördü.
Kalua’daki Lucca partisi ise akşamüstü 17.00’de başladı, 22.00’ye kadar devam etti. Ortam daha rahat olunca, daha çok dans edildi.
* Anjelique, Doğuş Grubu’nun yeme-içme-eğlence şirketi D.ream’e ait artık. Bu da demek oluyor ki, kurumsallık daha ön planda. Belki de bu yüzden D.ream’in üst düzey yönetimi partide yoktu. Neyse ki Anjelique’in ve İstanbul Doors Group’un kurucularından Bülent Büyükuğur ve Berk

Yazının Devamı

Bir aceminin performans sanatıyla imtihanı

6 Temmuz 2014

Performans sanatının öncülerinden Marina Abramovic. Lady Gaga, Jay Z gibi popüler isimlerle işbirliği yaptı. Şimdi de Londra’da “512 Saat” boyunca bir sanat galerisine kapandı. Bu sergiyi gidip görmemek olmazdı

Marina Abramovic, aylardır “512 Saat”e hazırlanıyor, özel bir diyet ve sporla. Dile kolay, 67 yaşında, 64 gün boyunca günde 8 saat ayakta duracak.

Bir sergi için Londra’ya gidilir mi? Gidilir. Kuyrukta saatlerce beklenir mi? Beklenir. İçeride başınıza ne geleceğini tam olarak bilmeden emin adımlarla ilerlenir mi? İlerlenir. Sergide de olsa, her elinizi tutanın peşinden gidilir mi? Gidilir. Gözünü kapat dediğinde, ikiletmeden söz dinlenir mi? Dinlenir. Hem de akıllı telefonunuzla vedalaşmak zorunda kalacağınızı bilseniz de... Hatta daha da ileri gidip telefonumu cebimde unutmuş gibi yapayım bari, belki fotoğraf çekerim denir mi? Denir. Her yerde “Fotoğraf çekmek yasak” yazısı olmasına rağmen.

“Gözlerini kapat, hiçbir şey yapmadan otur”
Buraya gelirken baştan kabul ettim, ne derlerse onu yapacağım. Boşuna “Performans sanatının kraliçesi” demiyorlar Marina Abromovic için. Öyle bir duruşu var. Sıkıyorsa dediğini yapmayın. Bir tek fotoğraf konusunda sınırları

Yazının Devamı

MiKONOS’UN FARKI NE?

5 Temmuz 2014

Bu hafta sonu akın akın Mikonos’a gidileceği çok önceden belliydi. Dün akşam Nammos’ta Anjelique partisi ve hemen akabinde bu akşam Kalua Beach’te Lucca partisi var.
Partilerden haberleri sonra bildireceğim. Şimdi en baştan başlayalım.

EĞLENCE UÇAKTA BAŞLIYOR
Avrupa yakasında oturanlar için Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan uçmak demek; köprü engelini aşmak ve bitmek bilmez yol demek. İtiraf etmeliyim, gözümde büyüyor önce. Sonra havalimanına gelince fikrim tamamen değişiyor. Dünyanın en sakin havalimanı olabilir burası. Kalabalık yok, her şey tıkır tıkır işliyor. Bizim kadar kargaşaya alışanlar bocalıyor buradaki sükuneti ve düzeni görünce. O kadar tuhaf geliyor.
Atlasjet’in İstanbul-Mikonos uçağı dolu. Sertab Erener-Demir Demirkan çiftinden İstanbul Doors Group’un kurucularından Bülent Büyükuğur’a, hatta bekarlığa vedaya giden kalabalık bir gruba uçakta herkes son derece neşeli.

Yazının Devamı

“SANSÜRLESEYDiM DAHA MI iYiYDi?”

2 Temmuz 2014

Dünyanın sayılı sanat koleksiyonerlerinden biri Charles Saatchi.
Londra’da en çok ziyaret edilen çağdaş sanat galerisi Saatchi’nin de kurucusu. Geçen yıl Londra’nın ünlü restoranlarından Scotts’s’da şiddetli bir tartışma sırasında eşi Nigella Lawson’ın boğazını sıkarken görüntülenmişti.
Televizyondaki yemek programlarıyla tanıdığımız Nigella Lawson, bu fotoğrafların ardından bir açıklama yapmadan sırra kadem basmıştı.
Tam 7 hafta sonra da Saatchi ve Lawson tek celsede boşandı.
Charles Saatchi’nin kendi adını taşıyan Los Angeles merkezli bir internet sitesi var; saatchiart.com.
Burada tam 40 bin sanatçının eseri satılıyor. Son zamanlarda saatchiart.com’un daha çok gündeme gelmesinde ise; Saatchi ve Lawson’ın boşanmalarına da neden olan kavga fotoğraflarından ilham alınan işler etkili.

Yazının Devamı