Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kanallarda tekne turu yapmaktan, şehirde bisikletle gezintiye çıkmaktan ve tabii sonsuz yeme-içme seçeneğinden vakit bulabilirseniz, Amsterdam’a kadar gidip de kaçırmamanız gereken ne var?

Amsterdam’a kadar gelmişken mutlaka gidilmesi gereken

3 müze var: Van Gogh Müzesi, Rijksmuseum ve Stedelijk Müzesi.

Van Gogh hayranları için Van Gogh Müzesi, klasiklere düşkünler için Rijkmuseum, modern sanat ve tasarım meraklıları içinse Stedelijk Müzesi doğru adres.

Tabii bunların yanısıra Banksy eserlerinin yer aldığı Moca Müzesi de görülebilir.

Haberin Devamı

Hemen yanında pırlanta müzesi ve daha ileride çanta ve cüzdan müzesi bile var.

Şaşırıyor muyuz?

Hayır.

Amsterdam’da müze çok, Van Gogh’dan Rembrandt’a birçok sanatçının evi aynı zamanda, birçok sanat akımının doğduğu yer.

En çok ilgimi çeken Stedelijk oluyor.

Peki ama neden?

Koleksiyonda 1880’den günümüze sonsuz eser var.

Peki ama hangi sanatçılar?

Kazimir Malevich, Piet Mondrian, Gerrit Rietveld, Nola Hatterman, Charley Toorop, Barnett Newman, Yves Klein, Roy Lichtenstein, Ed van der Elsken, Yayoi Kusama, Sheila Hicks, Barbara Kruger, Jeff Koons, Anselm Kiefer, Maarten Baas, Nan Goldin, Marlene Dumas…

Özellikle Barbara Kruger’in eserleri önünde herkes birer profesyonel fotoğrafçı edasıyla çekimde.

Ana serginin tasarımı ve kürasyonu düşündürmek üzerine kurulmuş, sadece entelektüellere değil, aynı zamanda 7 gün 24 saat Instagram’da yaşayan Y ve Z kuşaklarına da hitap ediyor.

Zaten günümüzde her müzenin yapması gereken tam da bu.

AMSTERDAM’DA MUTLAKA GÖRÜLMESİ GEREKEN MÜZE

Stedelijk’te tanıdık bir kitap

Amsterdam’ın modern sanat ve tasarım müzesi Stedelijk’e birkaç yıl önce Marcel Wanders sergisi için gittiğimde, çıkışta müzenin hediyelik eşya dükkanına uğramış ve sanat, tasarım ve mimariyle ilgili sonsuz kitap arasında kaybolmuştum.

Gestalten Yayınevi’nden o zaman yeni çıkmış olan Seyhan Özdemir ve Sefer Çağlar’ın mimarlık ofisi “Autoban”ın kitabını görünce çok mutlu olmuştum.

Şimdi ise yine tanıdık bir ismin kitabını görünce gururlanıyorum. Kitabın başlığı: Kim korkar çağdaş sanattan?

Geçen yıl henüz piyasaya çıkmadan okuma şansım olmuştu kitabı. Jessica Cerasi ve Kyung An’ın çağdaş sanat hakkında temel bilgileri eğlenceli bir şekilde anlattıkları kitap, Thames&Hudson yayınevinden önce İngiltere’de yayımlandı.

Haberin Devamı

Jessica Cerasi ile Kyung An New York’ta Guggenheim Müzesi’nde staj yaparken tanışmışlar.

Yıllar sonra, Kyung An, Guggenheim’da çalışmaya devam ederken, Jessica Cerasi ise Londra’da Carroll&Fletcher Galeri’de çalışırken bu kitabı Skype üzerinden konuşarak birlikte yazmışlar. Jessica Cerasi ile Arzu Demirer sayesinde tanışmıştım, çünkü adı sizi yanıltmasın, babası Türk ve Arzu’nun kuzeni.

Jessica, Türkçe bilmiyor ama Türkiye’ye sık sık gidip geliyor. Türkiye’deki sanatçıları da yakından takip ediyor.

En çok dikkatini çeken isimler Cevdet Erek ve Kutluğ Ataman. Jessica’nın annesi İngiliz, 30 küsur yıldır müzayedeevi Christie’s Londra’nın yöneticilerinden.

Kendisi sanatla içiçe büyümüş ama anne-babası da dahil olmak üzere çevresinde birçok kişinin çağdaş sanata mesafeli yaklaştığını ve hatta çağdaş sanattan çekindiğini söylüyor Jessica.

Haberin Devamı

Bu kitabı da o yüzden yazmaya karar vermişler.İçinde Kanye West’in albüm kapağı için çağdaş sanatçılarla yaptığı işbirliklerinden, Takashi Murakami gibi sanata işadamı bakış açısıyla yaklaşan sanatçılara birçok eğlenceli detay da var.

A’dan Z’ye sırf konu başlıkları bile çok eğlenceli. Okurken hiç farkında olmadan çok şey öğreniyorsunuz.

Amsterdam’da Stedelijk Müzesi’nde karşıma çıkması sevindirici, umarım yakında Türkiye’de de karşımıza çıkar.