Öyle bir geçti ki yaz...

Geleneksel yaz sonu değerlendirmemizi yapıyoruz. Bu yaz eğlence hayatı bakın nasıldı? En çok nerelere gidildi, neler yapıldı?

Suma Beach bu yazın favori plajıydı. Roger Waters’ın konserinde müthiş bir şov izledik.

Bu yaz yaz gibi geçmedi. Plajlardan gece kulüplerine en olmadık yerlerde bile gündem her zamankinden farklıydı. Tatilden çok konuşulan Gezi’ydi. Her şey 31 Mayıs’ta Rihanna konseri ile aynı anda başladı, uzun süre her şeyi takip edebilmek için verilen uğraşlar ve uykusuzlukla devam etti. Buna rağmen yaz eğlencesinden de mahrum kalınmadı. İşte bu yazın eğlence
hayatı böyle geçti...

Mikonos Türk düğünlerine ev sahipliği yaptı
Cunda: Bu yazın en popüler tatil yeri Bodrum ve Çeşme değildi. İş dünyasının çok önceden keşfettiği Cunda, bu yaz ünlü yıldızların ve tabii magazincilerin de akınına uğradı. Orman içindeki Ortunç Club’dan Sobe Otel’in Patricia Koyu’ndaki sessiz sakin plajına kadar birçok yer geç de olsa keşfedildi. Biraz daha uzağa kaçmak isteyenler ise yüksek fiyatlarına rağmen Kalem Adası’nı tercih etti.
Mikonos: Eskiden Yunan adalarına birkaç günlük kaçılırdı, oysa bu yaz İstanbul gece hayatının tanınmış isimleri Yunan adalarında ev tutmaya başladı. Mikonos’ta ev tutanlar haftanın yarısını sessiz sakin, kalanını ise Nammos’tan Kalua’ya eğlenceli plajlarda masaların üstünde dans ederek geçirdi. Hatta geçen hafta sonu Ajda Pekkan da Nammos’ta masaların üstünde elinde mikrofon kendi şarkılarını söylüyordu. Bu anı görüntülemek ve sosyal medyada anında paylaşmaktan Nammos’taki Türkler yorgun düştü.
Ayrıca bu yaz Mikonos birçok Türk düğününe de ev sahipliği yaptı. Çok yakında Mikonos’ta Türk mekanları da görürsek şaşırmayacağız. Doğuş Grubu ve Maça Kızı ortaklığından Serdar Bilgili’ye birçok Türk yatırımcı otel yapmak için Mikonos’ta bu yaz yer baktı. Yine de büyük ekonomik krize rağmen fiyatların yeterince düşmediğinden şikayet ettiler. Bakalım, gelecek yaz Türkler Mikonos’u sadece müşteri olarak değil yatırımcı olarak da işgal edebilecek mi? Bakalım, Doğuş Grubu halen görüştüğü Nammos’u da çok yakında alacak mı?

Roger Waters’ın konserini kaçıranlar üzüldü
Bodrum: Yunan adaları, Çeşme ve Cunda sayesinde Bodrum daha sakin ama güzel bir yaz geçirdi. Bir tek Yalıkavak marina uzun uzun tartışıldı, çok beğenenler de oldu, Bodrum’a hiç yakışmamış diyenler de. Beğensek de beğenmesek de yabancı turistleri çekmek için ne kadar önemli olduğu konusunda hemfikirdik.
Çeşme: Çeşme’nin bu yaz en çok konuşulan butik oteli Alavya oldu. Alavya’nın barı Fogo çok popülerdi.
Bir de müzik gece 1.00’de aniden kesilmeseydi.
Çeşme’nin yükselen yıldızı Alaçatı değil, Alaçatı’nın Hacı Memiş mahallesiydi. Bu sokakta yer alan Asma Yaprağı da hâlâ yemek için en popüler yerlerden. Sailor Alarga bu yaz hep tıklım tıklımdı. Paparazzi’de pazar akşamları sahneye çıkan Yol grubunun birçok hayranı oldu.
Roger Waters: Roger Waters The Wall konseri hem günün anlam ve önemine daha uygun olamazdı hem de müthiş bir prodüksiyondu. Bu konseri kaçıranlar üzülmekte çok haklıydı.
Suma Beach: Bu yaza kadar Kilyos’taki favori plajımız Burc Beach’ti. Bu yaz yeni açılan Suma Beach ise hemen popüler oldu. Bunda tabii Karaköy’deki rezidans Suma Han’la Taksim’in sabaha karşı dolan kulübü Wake Up Call’un işbirliği yapmasının da etkisi çok. Plajı kadar sabaha kadar süren partileriyle de konuşuldu. Gece partilerden sonra çadırlarda konaklayanlar da oldu.

Karaköy’ün yıldızı daha da parladı
Sedef Adası: Adada eğlence önce Elio Sedef’le başladı, bu yaz bir de Club Ada Sedef eklendi. Club Ada Sedef’te her cuma Havana Salsa grubu sahneye çıktı. Akşamüstü partilerine mekanlar shuttle servisi de verdi.
Karaköy: Taksim ve Beyoğlu’na gidilemeyince Karaköy’ün yıldızı daha da yükseldi. Yalnız Bej, Karaköy Lokantası ve Maya değil, pizzacı Komodor, manzaralı teraslı Ferahfeza gibi yeni yerler de sık sık ziyaret edildi.
Tükenmişlik sendromu: Eğlence hayatında bile herkes durup durup tükenmişlik sendromundan şikayet etti. Şaşırdık mı? Hayır.
İçki düzenlemesi: Sigara ve gürültü yasaklarından sonra bu yaz en çok tartışılan konu içkiye getirilen kısıtlamalardı. En çok ne konuşuldu? Evet, her ülkede olduğu gibi bizde de kısıtlamalar olmalıydı ama bu kadarı da fazla değil miydi?
Şimdi ise yazı çekiştirerek uzatmaya çalışıyoruz. Eylül ve ekim planları yaparak... Haksız mıyız? Hayır.