Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Günün anlam ve önemi belli. Günlerdir 2016 değerlendirmeleri yapıyor, 2017 için dileklerde bulunuyoruz. Uzun zamandır ilk defa bir yılın bitmesini bu kadar çok istedik. İlk defa yılın son gecesinde programlar yapılmadı, evde olmanın tadı çıkarılmaya çalışıldı, hava ve elektrik durumuna rağmen.

Son yıllarda yılbaşı gecesinin zorunlu eğlencesinden bıkanlar 1 Ocak partilerini tercih ediyordu. 1 Ocak’ta geceden kalma olsalar da, sabaha kadar dışarıda eğlenmiş ya da evde televizyon karşısında yayılmış olsalar da...

Haberin Devamı

Eskiden yılın ilk günü geceden kalanlara kendine gelmek için önerilerle geçiştirilirdi. Evde bol bol dinlenin; monopoli, tabu gibi minimum efor gerektiren oyunlar oynayın denirdi. Son birkaç yıldır yeni yılbaşını 1 Ocak olarak kabul edenler artıyordu. Daha sakin, daha az şaşaalı ve tabii daha az masraflı olması nedeniyle. “Yılbaşında eğlenmek zorunda olmaktan artık bıktık, hiçbirimiz bu baskıyla istediğimiz gibi eğlenemiyoruz” diyenler de oluyordu.

Şimdi ise durum farklı. Ne dün gece ne bugün yılbaşı kutlayacak halimiz var.

Bugün yapılabilecek en iyi şey belli, sevdiklerinize zaman ayırın. Birlikte sinemaya mı gidersiniz, Netflix dizilerinden birine mi kapılırsınız, hava şartlarına rağmen Belgrad Ormanı’nda ya da Boğaz’da sağlıklı yaşam yürüyüşüne mi çıkarsınız, mahallenizin buluşma noktalarından birine yayılıp gelene gidene de laf yetiştirip uzun saatler mi geçirirsiniz, bilmem. Ne yapın ne edin, bugün kendinizi mutlu edecek bir şey yapın. 2016’nın ağırlığından kurtulmak için bu gerekli. Pazar rehavetine sakın kapılmayın.

Yeni yılın ilk günü

2017’de neler olacak?

Sağlıklı yaşam takıntısı giderek daha da artacak. Glutensiz, laktoksuz beslenenlerin sayısı şaşırtacak. Yürüyüş ve pilates gibi sakin egzersizlerden koşu ve boks gibi daha tempolu, adrenalinli olanlara geçilecek. Özellikle dövüş sporlarına ilgi daha da artacak. Şaşırtıcı mı? Hayır.

3. havalimanının açılışı seyahat alışkanlıklarını da, turizmi de etkileyecek. Tabii yurt dışında da doğru tanıtım çalışmaları yapılırsa.

Arnavutköy’ün yükselişi aynı hızla olmasa da devam edecek. Dolapdere yeni müze, galeri ve yeme-içme mekanlarıyla yıldızı parlayan semt olacak.

Haberin Devamı

Gece hayatında birkaç mekan dolaşmak söz konusu olmayacak. Tek mekanda en uygun fiyata eğlence arayışı devam edecek. Bkz. İstanbul’un klasiklerinden biri haline gelen yılların Sunset’i bile fine dining ile yetinemeyeceğini anlayıp daha uygun fiyatlı bir bölümle, After Sunset ile karşımıza çıkıyor.

Uygun fiyat ve rahatlık ön plana çıktıkça küçük lokantalar da daha çok tercih edilecek. Önemli şefler fine dining mekanlarının dışına da çıkıp kendi küçük ve uygun fiyatlı alternatiflerini de yaratacak. Yeni Lokanta’nın şefi Civan Er’in Kanyon’da yenilenen Tazele’si bunun ilk örneklerindendi. En son örneklerden ise Kaan Sakaryave Derin Sarıbaş’ın Basta’sı var.

Yemek ve canlı müziğin bir arada olduğu mekanların sayısı artacak. Bu durumda sahneye çıkacak bu kadar çok yetenek olmadığının farkına varılacak. DJ’lerde olduğu gibi sahneye çıkan isimlerde de yine aynı isimler arasında bir kısır döngü yaşanacak. Aynı kişi birden fazla mekanda sahneye çıkacak.

Haberin Devamı

Yine en çok tartışılan konulardan biri “Hayat devam etmeli mi?” olacak. Yaşanan her büyük üzüntüde ertelenen, iptal edilen organizasyonlar artık yavaş yavaş gündemden etkilenmemeye çalışacak. Ne olursa olsun hayat devam edecek.

Korunaklı mekanlar tercih edilecek. Göz önünde olma isteği sadece sosyal medyayla giderilecek.

Yükselen güvenlik önlemleri sayesinde AVM’ler de bu korunaklı alanlardan sayılacak.