ACISIYLA tatlısıyla, sevinciyle hüznüyle bir yıl daha geride kaldı.
Yeni yıldan üç gün yedik bile...
Kuşkusuz yıl içinde dünyada ve ülkemizde pek çok olay oldu.
Dünyada ve ülkede yıla damgasını vuran olaylar ve isimler seçiliyor.
Geçen bir yılda yaşanan bazı olayları şöyle film şeridi gibi gözümüzün önünden geçirelim isterseniz...
Örneğin; İzmir’de asayişle ilgili olarak hafızalardan silinmeyen en önemli olay; mayıs ayında bir seri katilin üç günde üç kişiyi katletmesiydi...
Bornova’da zengin karı-kocanın öldürülmesi ve faillerinin henüz bulunamayışı asayişe müessir olaylar arasında ilk sırada yerini aldı. Metro inşaatındaki kazan patlaması ile belediye otobüslerinin karıştığı ölümlü kazalar da geçen yıl polis kayıtlarına giren önemli olaylar arasına girdi.
* * *
İş ve çalışma dünyasında önemli gelişmeler yaşandı.
Tariş işçileri de günlerce direndi, hakkını aradı...
Yine hak arayan KENT A.Ş. işçileri yargıdan ‘işe dönme’ kararı aldı. Ancak işçilere Kent A.Ş.’de iş başı yaptırılmadı. Soruna CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu el koydu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyeye bağlı şirketlerde işe başlamaları sözünü verdi.
İş dünyasında yine çok sayıda iş yeri kapısına kepenk vurdu, kriz nedeniyle zor duruma düşen firmalar ayakta kalma mücadelesi verdi. Ama...
Yine de İzmirli firmalar, yüzde 80’lik bir oranla vergisini ödedi.
Örneğin; Arkas, beşinci kez yine İzmir’de vergi rekortmeni oldu.
* * *
Gelelim politikaya ve politikacılara...
Malum ‘kaset skandalı’ tüm ülkede olduğu gibi İzmir’de de bütün dengeleri değiştirdi.
Baykal gitti, Kılıçdaroğlu geldi...
İzmir’de il başkanlığı koltuğuna önce Ekrem Bulgun, sonra Rıfat Nalbantoğlu oturdu...
‘Polit büro’ şefi Öder Sav’ın hükümranlığı sırasında CHP’nin İzmir’deki patronu Abdürrezzak Erten idi...
Partinin ipleri Kılıçdaroğlu’nun eline geçince patronluk koltuğuna bu kez Alaattin Yüksel oturdu.
Dengeler değişti, dün tahterevallinin yüksekteki kısmında oturanlar,bugün alçak kesiminde oturmaya başladı.
CHP’de kuşkusuz sadece bunlar olmadı...
Örneğin; partiden ihraç edilen Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak geri döndü...
Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, ihraç istemiyle disipline verildi, ancak Yüksek Disiplin Kurulu ‘cezaya gerek yok’ dedi.
20 aydır cezaevinde tutuklu olan eski Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran özgürlüğüne kavuştu.
İzmir’in milletvekili sayısı 24’ten, 26’ya yükseldi.
12 Eylül’de referandum yapıldı...
CHP’nin ağır topları İzmir’de her ne kadar yüzde 70-80 oranında ‘hayır’ oyu çıkacak dese de yüzde 63’lük oy oranıyla yetindi.
Ancak...
“İzmir’de ‘Evet’ oyları, ‘Hayır’lardan az çıkarsa görevimi bırakırım” diyen AKP İl Başkanı Ömür Kabak, üç ay sonra sözünü tuttu ve istifa etti.
Kabak’tan boşalan koltuğa ise ‘Milli Görüş’ geleneğinden gelen eski MÜSİAD Başkanı Ömer Cihat Akay oturdu.
2009’a ‘Faşist İzmir’ yakıştırması yapan BDP’liler damga vururken...
2010’a ise, İzmir’i ‘Sümüklü çocuğa’ benzeten AKP’li Hüseyin Çelik’in sözleri damga vurdu.
* * *
Yerel yönetimlerin ise öyle ‘dişe dokunur’ bir icraatını geçen yılda da göremedik.
Genellikle kültür, sanat ve sosyal belediyeciliğin öne çıktığı icraatlara tanık olduk.
Nitekim, ‘yılan hikayesi’ne dönen metro ihaleleri geçen yıl da KİK’lendi...
Bazı ihaleler Kamu İhale Kurumu’ndan (KİK) döndü...
Aliağa -Menderes Banliyö Hattı’nın güney aksı ağustosta, kuzey aksı ise kasımda (eksiklerine rağmen) hizmete girdi.
* * *
Eğitim alanında İzmir’de, geçen yıl olumlu adımlar atıldı. İsmi tartışma yaratan Katip Çelebi Üniversitesi kuruldu.
Üniversite sınavlarında zirveye yeniden tırmanmaya başladık.
* * *
Sağlıkta ise İzmir yine organ nakillerinde öncü kent olmaya devam etti.
Sağlıkta Dönüşüm Projesi, tüm yurtta olduğu gibi İzmir’de de fiyaskoyla sonuçlandı.
* * *
Kültür ve sanatta Uluslararası İzmir Festivali dışında ses getirecek başka bir organizasyon yapılmadı.
* * *
Sporda ise Bucaspor büyük bir başarıya imza attı ve İzmir’i Süper Lig’de temsil etmeye başladı.
Umarım, 2011’de çıktığı lige geri dönmez.
Herkesin, sağlıklı, mutlu ve bol kazançlı bir yıl geçirmeleri dileğiyle...
BLOG
DERYA BULUNMAZ: CHP’nin yeni yönetimiyle ilgili saptamalarda bulunan Turan Karakaş’a aynen katılıyorum. Sözlerinin altına imzamı atarım. CHP, gerçek köklerinden uzaklaşmamalı, emek ekseninden kesinlikle dışarı çıkmamalı.
ÖZGÜR CİHANGİR: CHP’ningenel seçimlerde iktidar olabilmesi için partili belediye başkanlarının daha çok çalışması, daha çok halkın içinde olması ve kendi koltuklarından ziyade İzmir’i düşünmeli gerekmektedir.
KAZIM ÖZTÜRK: Hüseyin Çelik gibiler ve üyesi olduğu partinin borazanlığını yapanlar, istedikleri kadar İzmir’i aşağılasınlar, karalasınlar, boşuna. Altın çamura bulanınca değerinden bir şey kaybetmez. İzmir ve İzmirliler için ne söylerlerse söylesinler boş. Biz kimin ne olduğunu çok iyi biliyoruz.
AKIN KORKMAZ: AKP’li Hüseyin Çelik’i İzmir’de konuşturan işadamları iktidara yaranmak, genel seçimlerde milletvekili adayı mı olmak istiyorlar? Eğer öyle bir niyetleri varsa bunu açık açık söylesinler.
