CHP’DE bugünlerde Sezen Aksu’nun o ünlü “Geri Dön” şarkısı dillerden düşmüyor...
Özellikle siyasi geleceklerini Baykal’a bağlayanlar imza topluyor, evinin önünde çadır kuruyor.”İnadına Baykal”, “Baykal gitme kal, istersen ceketimi al” diye bağırıyor.
Tamam...
Bir ülkede vatandaşların yasadışı dinlenmesinden, evlerine gizli mikrofonlar, kameralar yerleştirilmesinden, bunların şantaj aracı olarak kullanılmasından devlet sorumludur.
Ana muhalefet partisi liderine yapılan bu komplonun sorumlularını ortaya çıkarmak başta Başbakan olmak üzere İçişleri ve Adalet Bakanı’nın namus borcu olmalıdır.
Aksi takdirde, komplonun bir parçası olmaktan kurtulamazlar.
Gelelim, olayın baş mağduru olan Baykal’a...
Eğer Baykal, halkın sesini dinlemek yerine, parti içindeki ‘kurşun askerler’in isteği doğrultusunda geri dönerse yapılacak ilk seçimde CHP’nin olası iktidarı da suya düşer.
Geçmişteki seçimlerde “Baykal’a rağmen” CHP’ye oy verenler, bu kez sandığa bile gitmez.
Peki bundan sonra ne olacak?
Baykal, geri döner mi?
Yoksa partinin başına yeni bir isim mi geçer?
Bana göre, Baykal’ın gitme zamanı gelmiştir.
Kesinlikle geri dönmemeli.
Hafta sonu yapılacak olan kurultayda delegelerin tamamının bile Baykal’a oy vermesi yetmez.
Hattâ partinin üst yönetimi tamamen değişmeli.
Özellikle “Politbüro” olarak nitelendirilen ve yaş ortalaması 70’in üzerinde olan isimler bir kenara çekilmeli ve görevlerini gençlere bırakmalı.
Böylece Baykal’ın önümüzdeki kurultayda yapmak istediği vitrin değişikliği de bu sayede gerçekleşmiş olur.
Nitekim, Baykal istifa ederken yaptığı konuşmasında, “Bütün Türkiye olarak hepimiz hileye ve şerre dayalı bir kalleşlik politikasına dur demek zorundayız. Umarım bütün bu yaşananlar ve benim istifam, Türkiye’de yeni bir uyanışın başlangıcı olur. İnşallah bir kez daha şerden bir hayır çıkar, hile hurda yapanlar değil, dürüst ve namuslu olanlar kazanır” demedi mi?
Dedi...
Olası erken ya da zamanında yapılacak seçimde, yenilenmiş bir CHP, iktidarın en güçlü adayı olur.
Eğer komplocular ortaya çıkar ve Baykal tamamen aklanırsa o zaman 2012 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Çankaya’ya bile oturabilir.
Yoksa...
Üzerinde atılı iddialar, toplumun kolay kolay da onaylamayacağı görüntüler olduğundan, Baykal’ın yeniden CHP’nin başına gelmesi partiyi zor durumda bırakabilir.
Hattâ 1999 seçimlerindeki gibi baraj altında bile kalabilir.
Bu nedenle, Baykal’a “Geri dön” çağrısı yapmak yerine, hafta sonundaki kurultay öncesinde güvenilir bir kamuoyu araştırma şirketine (örneğin, son genel seçimde hedefi 12’den vuran şirketler var) “üç-beş sorudan oluşan” bir anket yaptırılabilir.
Ankette, “Baykal geri dönsün mü?” diye sorulabilir.
“Partinin başında kimi genel başkan görmek istiyorsunuz?” denilebilir.
Adaylar şu anda kamuoyunda ismi telaffuz edilenler de olabilir.
Sürpriz isimler de çıkabilir.
Böylece, kurultay öncesinde seçmenin nabzının tutulacağı “mini bir seçim” yapılmış olur.
Anket sonucu kurultayda açıklanır ve delegeler oylarını çıkan bu sonuca göre kullanır, CHP’nin iktidara gidecek rotası da belirlenebilir.
Neden olmasın?