TÜRK- İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, geçtiğimiz hafta İzmir’deydi...
Uluslararası Kimya, Enerji, Maden ve Genel İşçi Sendikaları Federasyonu’nun Konferansı’na katıldı.
Kumlu, burada yaptığı konuşmada kriz nedeniyle dünyada milyonlarca kişinin işsiz kaldığına dikkat çekti.
Ve Türk- İş Krize Karşı Emek Masası’nın son verilerini açıkladı.
Kumlu’nun verdiği bilgilere göre; son bir yıl içinde konfederasyona bağlı sendikalara üye 42 bin 296 işçi işten çıkarıldı.
52 bin 172 işçi ücretsiz izne ayrıldı.
Krizin en fazla vurduğu sektörlerin başında gelen metal, gemi, tekstil, petrol ve çimento iş kollarından da aynı zamanda en çok işçi çıkarıldı.
Türk -İş Başkanı, kayıt dışı çalıştırmanın yaygınlığı nedeniyle gerçek rakam veremediklerini söyledi ve “Tahminimiz kriz yüzünden 500 bini aşkın işçi işinden oldu” dedi.
Kumlu, krizin nedenlerini ve kırızden çıkış için yapılması gerekenleri şöyle sıralırıyor:
Dünyada yaşanan krizin temel nedeni sosyal devlet politikalarından uzaklaşılması.
Tüm sorunların panzehiri, neoliberal politikalar nedeniyle terk edilen sosyal devlet uygulamalarına yeniden dönüştür.
Bu kriz, ücretleri düşüren, kamu harcamalarını azaltan, zenginlerin vergilerini düşürüp yoksul sınıfların doğrudan veya dolaylı vergilerini artıran, tüm kamu hizmetlerini paralı hale getiren ve kamuyu üretim alanından çekip, her şeyin özelleştirilmesini savunan ekonomik ve siyasi politikaların sonucu ortaya çıktı.
O zaman bütün bu yapılanların tam tersi uygulamalara başlanmalı.
Bu politikalar, sistemin aynı zamanda en büyük müşteri kitlesi olan emekçilerin toplam gelirlerini en az seviyeye indirdi.
Bu nedenle emekçilerin ücretleri artırılmalı.
IMF ve Dünya Bankası’nın önerdiği iktisat politikaları bugün yeryüzünde yaygınlaşan, küresel bir sorun haline dönüşen yoksulluğun, çevre sorunlarının, hatta global ısınma sorununun arka planında yatan nedenlerin başında geliyor.
Doğru söze ne denir...
Ama...
Asıl önemli olan, bu söylemin eyleme dönüştürülmesi değil mi?
Türk İş yönetimi, siyasilerin güdümüne girmeden, korkmadan, yılmadan toplumsal muhalefetin öncülüğünü yapmak için daha kaç kişinin işten atılmasını bekliyor acaba?
Bunca yoksulluk, bunca adaletsizlik yetmedi mi?
* * *
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Kimse bizi sokaklara çıkmaya, sokaklara dökülmeye mecbur bırakmasın. Artık kimseden akıl alacak durumda değiliz. Akıl veya öğüt verme yerine çözüm arayışları, çözüm önerileri sunmak gerektiği düşüncesindeyim. Esnafın durumu ortadadır” diyor.
Gerçekten de kimse akıl alacak durumda değil...
Herkes zorda...
Esnaf gibi üretici zorda, 5 kuruşluk mesaiye tepki gösteren memurlar sokaklarda...
Emekliler ise oturdukları yerlerde tepkisini gösteriyor...
Doğru dürüst örgütlü olmadıkları için seslerini yeteri kadar çıkaramıyor.
Gerçi...
Çıkaracak sesleri de kalmadı ya...
Baykal’ı beraber okuyalım
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, sürpriz bir İzmir ziyareti yaptı.
İki önemli açılış için geldi.
Müjdat Gezen Sanat Merkezi ile 75 kişilik Kız Öğrenci Yurdu’nun kente kazandırılması...
Konak Belediyesi’nin iki ciddi çalışması.
Aslında partinin bir yandan büyük kurultay, bir yandan da iç çekişmeler yaşadığı bir dönemde beklenen bir gezi değildi bu.
Baykal, ay sonunda, sular durulduktan sonra gelecekti İzmir’e.
Ama geldi. Törenlere katıldı. Ve iki ciddi mesaj verdi.
Biri sanata ve sanatçıya önem.
Diğeri de siyasette hep güven ve sevgi ilişkisi içinde olduğu, eski dostu Dr. Hakan Tartan’a siyaseten destek!
Baykal’ın kısa İzmir ziyaretini böyle okumak gerek.
Konak Belediyesi tarafından yürütülen organizasyonlar mükemmeldi.
Kentin cadde ve bulvarları Baykal’a hazırlanmıştı.
Ve belki de uzun süredir ilk kez Deniz Baykal, İzmir’de ciddi bir sevgi çemberi yakaladı.
Aksamasız, protestosuz, pet şişesiz, düzenli bir ziyaret.
Yakın çevresinin de bu gelişmeyi hoşnutlukla izlediğine tanık oldum.
Son dönemlerde Baykal’ın gezi programlarındaki kalite ve düzenin arkasındaki ‘gizli ismi’ Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş’in keyfi de dikkat çekiciydi.
Düzen ve başarı...
Baykal’a moral veren destek...
Zor muydu?
Geçmişte neden olmadı?
Geçmişte, genel sekreter için yapılan görkemli karşılamalar neden genel başkan için yapılmadı?
Bu sorular parti tabanında da günlerdir konuşuluyordu.
Ama...
Baykal; Karaman’a yorucu bir gezi öncesinde İzmir’e uğrayarak, Konak Belediyesi’nin başarılı çalışmalarını ödüllendirmekle kalmadı...
Galiba gelecek döneme ilişkin de bir mesaj verdi.
Yani...
İzmirlinin konuştuğu bir mesajı...
