Çağlayan Bilgen

Çağlayan Bilgen

caglayan.bilgen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

YILAN hikeyesine dönen İzmir Metrosu’nda en zor dönemece girildi.
Özellikle, Üçyol-Üçkuyular arasındaki istasyonların inşaatı nedeniyle Hatay bölgesinde yaşayanları sıkıntılı günler bekliyor.
Çünkü...
Dün gece yarısından itibaren, İnönü Caddesi’nin büyük bölümü taşıt tarafiğine kapatıldı.
Güzergahlarda önemli değişiklikler yapıldı.
Doğrusu Hatay bölgesinde yaşayanlara Allah peygamber sabrı versin.
Nitekim Başkan Kocaoğlu da çalışmalarda artık son aşamaya gelindiğini söylüyor ve “Tünelin sonunda ışık varsa, 8 ay buna katlanacağız. Yüzdük yüzdük, kuyruğuna geldik. Bu projeyi tamamlayarak halkın hizmetine sunacağız” diyor.
Evet...
Yüzüldü yüzüldü ve kuyruğa gelindi...
Ama...
Nasıl gelindiğini bir de Hatay bölgesinde oturanlara sormak lazım.
Bu bölgede oturanlar ya da yolu Hatay güzergahından geçenlerin yaşadığı sıkıntıyı anlatmak için bu sütun yetmez.
Zaten krizde belleri iyice bükülen esnaf, bir de metro altyapı çalışmaları nedeniyle müşteri gelmeyeceği için şimdiden kâbus görmeye başladı.
Benzer sıkıntıları daha önce Fevzi Paşa Bulvarı üzerindeki bazı işyerleri de yaşamıştı.
Özellikle Çankaya’daki istasyonun bulunduğu bölgedeki işyeri sahipleri geçmişte çok zor günler geçirmişti.
Ancak, metro faaliyete geçince işleri üç beş kat arttı.
Metro istasyonu, işyerlerinin değerini artırdı.
Benzer durum sekiz ay sonra Hatay’da da olacak.
İstasyonların olduğu mevkideki işyerleri, diğerlerine göre daha çok iş yapacak.
İşyerlerinin değeri artacak.
Ayakta kalırlarsa tabii...
Gerçi Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, metro ve benzeri altyapı çalışmaları nedeniyle mağdur olan esnafın zararının bir bölümünün giderilmesi konusunda yardımcı olabileceğini söylüyor ve “Bu konuda yasal düzenleme yapıldığı takdirde, esnafımızın mağduriyetini gidermeye hazırım, bundan da sevinç duyarım” diyor.
Esnaf kökenli olan başkanın bu konuda samimi olduğuna inanıyorum.
Başkanın her konuda çözüm üretmesi beklenemez...
Ancak çevresinde sayıları 14’ü bulan danışmanları, hukukçuları biraz kafa patlatıp bu sıkıntıyı azaltmanın yollarını aramalı.
Bölge esnafına destek vermenin çeşitli yolları bulunabilir.
İllaki, yasal düzenleme mi yapılması gerekiyor?
Ya da her yapılan iş yasal çerçevede yapılıyor da sadece bu iş mi yasal olacak?
Örneğin; belediye Ramazan öncesinde erzak yardımı yapmayacak mı?
Bu paketler için çeşitli birlik ve kooperatiflerden süt, zeytinyağı, peynir gibi gıda maddesi alınacak.
Oysa...
Paketlere konulacak başka bir sürü kalem ürün var.
Vatandaşların ihtiyaç duyduğu ürünler, pekalâ Hatay’da bu işi yapan esnaf aracılığıyla temin edilebilir.
Mağdur olan esnafın üzerinden alım yapılabilir, böylece bir nebze de olsa nefes almaları sağlanabilir.
Yani...
Dar gelirlilere yapılan destek gibi metro mağdurlarına da yardımcı olunabilir.
Veya, bu bölgedeki vatandaşların belediyelerle olan ilişkilerinde bir takım kolaylıklar getirilebilir.
Benim ilk etapta aklıma gelenler bunlar. Belediye meclisinin kararıyla başka konularda da destek sağlanabilir.
Yeter ki istensin.

Haberin Devamı

Gandi Kemal’in affı yok
GEÇEN hafta bu sütunlarda “temiz toplum” için yerel yönetimlerdeki yolsuzluk ve usulsüzlüklerin üzerine gidilmesi gerektiğini yazmıştık.
Her fırsatta “Biz ranta değil, halkın sorunlarına talibiz” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta içinde de “Lamı cimi yok. Kul hakkı yiyenleri asla affetmeyeceğiz” dedi.
İlk işaret fişeği de hakkında yolsuzluk iddiaları bulunan Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’nin istifaya zorlamasıyla verildi.
Sıra diğerlerinde...

Haberin Devamı

TEBESSÜM
Sabırsız eşek!
NASRETTİN Hoca, eşeğine yem yetiştiremez olunca, hayvana rejim yaptırmaya başlamış.
Eşeğin yemini yavaş yavaş azaltmış.
Bir hafta sonra nalları dikmiş.
Bu duruma hocanın tepkisi şöyle olmuş:
-Ah be eşeğim, ne vardı ölecek... Açlığa ne de güzel alışmıştın.
NOT: Bu fıkranın yukarıdaki yazıyla uzaktan yakından ilişkisi yoktur.