AKP İzmir İl Başkanı Ömür Kabak ve İl Başkan Yardımcısı Sefa Bingöl, hafta içinde gazeteye geldi.
Ömür Bey, geçen hafta bu sütunlarda yer alan “Talkım verip, salkım yutanlar” başlıklı yazıma itirazı olduğunu söyledi.
İl yönetiminde kendisi dahil, kimsenin kartvizitini “Hamili kart yakınımdır” diyerek kullanmadığını savunan Kabak şunları söyledi:
“Keşke kartvizitimizi kullanabilsek de işsiz insanların yüzünü güldürsek. Ama, biliyorsunuz memur alımları KPSS’yle yapılıyor. Parti binasına her gün onlarca insan iş için geliyor. Yüzlerce, binlerce iş talebi var. İşsizlik çok büyük sorun, çözmeye çalışıyoruz. Ne mi yapıyoruz? Şimdilik partiye iş için gelenlerin taleplerini alıyoruz, ayrıca İŞ- KUR’a başvurması gerektiğini söylüyoruz. Sonra da özel sektörde elemana ihtiyacı olan partili işadamı, sanayiciye yönlen-diriyoruz. Ayrıca tayin, terfi ve atamalarda hiçbir şekilde müdahalemiz olmuyor. Bu konularda parti içinde de çok eleştiriliyoruz. Hattâ, sırf bu yüzden İl Genel Meclisi üyelerinin çoğunu karşıma aldım.”
İzmir’de parti örgütü olarak hiçbir bürokrata baskı yapmadıklarını, tayin ve atamasını gerçekleştirmediklerini de iddia eden Kabak, geçtiğimiz günlerde Kemalpaşa Devlet Hastanesi’nde yaptığı incelemenin de teftiş olmadığını, başhekim yardımcısının aile dostu olduğu için hastaneyi gezdirdiğini savundu.
Kabak, ayrıca hastanelerin bilgisayar donanım ve altyapı işlerini yapan Başkan Yardımcısı Fatih Yıldırım’ın yıllardır bu işle uğraştığını ve ihalelerde makamını kullanmasının söz konusu olmadığını söyledi.
İl yöneticilerinden Fırat Aytekin’in müteahhitlik yaptığını ve Karayolları Bölge Müdürlüğü’nden aldığı sinyalizasyon ihalelerinde parti rozetinin etkisinin olmadığını iddia etti.
Kabak ile birlikte gelen Sefa Bingöl de gümrük müşaviri olarak Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğü’ne gittiğini, ancak kendisine hiçbir şekilde ayrıcalık yapılmadığını vurguladı.
Zaten, Kabak ve Bingöl gelmeden bir gün önce telefonla arayan İzmir Gümrük Muhafaza Başmüdürü Nazım Bütün de yılların bürokratı olarak kimseye ayrıcalık yapmadığını savundu ve şöyle dedi:
“Ben bir partinin değil, devletin bürokratıyım. Çeşitli zamanlarda, hemen her partiden bazı milletvekilleri arayıp bazı isteklerde bulunuyor. Kimse bana yasal olmayan bir iş yaptıramaz. Bu kişi vekil de olabilir, il başkanı da... Çünkü ben herkese eşit olmak zorundayım.”
Sefa Bey’i yeni tanıdım.
Ancak, Ömür Kabak’ı, Burhan Özfatura’nın belediye başkanlığı döneminden beri tanırım.
İyi niyetli, dürüst, şeffaf ve çalışkan birisi olarak bilirim.
Umarım, Ömür Bey’in i yi niyeti ve dürüstlüğü, çevresindekiler tarafından suiistimal edilmiyordur.
Ve umarım, iyi niyetinin kurbanı olmuyordur.
Gandi barışı ve MHP ile yakınlaşma!
CHP’nin yeni Genel Sekreter Yardımcısı Abdürrezzak Erten, Gandi Kemal ile birlikte partide esmeye başlayan barış rüzgarlarına kendini kaptırdı. Erten’in “Kucaklayıcı ve barışçı yaklaşımı” İzmir’deki parti tabanından alkış aldı. Ayrıca, Erten’in, “Ben partili arkadaşlarımla değil gerici, muhafazakâr, yobaz insanlarla mücadele edeceğim. Üniversite yıllarımda MHP’ye karşıydım, şimdi Meclis’te onlarla kol kola geziyorum. Bunu yaparken kendi partililerimden öc almam” şeklindeki sözleri de olası bir CHP-MHP koalisyonuna hazırlığın ipucu olarak yorumlandı.
