İki basit soru soracağım: 1) Babanızın doğum yeriyle sizinki aynı mı?
2) Halen, doğduğunuz yerde mi yaşıyorsunuz?
Şimdi cevaplarınızı Türkiye geneliyle karşılaştırın:
Türkiye halkının 3’te 2’si doğduğu yerde yaşamıyor.
Ve babalarıyla ayrı yerlerde doğmuşlar.
İstanbul’dakilerin yüzde 72’si başka bir kentte doğmuş.
Dahası var:
Halkın yüzde 21’i bulunduğu yerde yaşamaktan memnun değil. Çocuklarının, başka bir yere göçmesini istiyorlar.
“Göçmen toplum” bir türlü yerine oturamıyor.
Siyasi gözlemci Tarhan Erdem’e göre bu veriler, bize Türk halkının değişim özlemini, tutkusunu, iştahını gösteriyor.
* * *
Erdem geçen gün NTV “Yazı İşleri”nde, bu değişim iştahının, anayasa referandumunda “Evet”e hizmet edeceğini söyledi.
Tarhan’a göre soru, “Değişim olmalı mı?” şeklinde formüle edilir ya da anlaşılırsa seçmen buna destek verecekti.
Çünkü toplum, “Şu andaki halimden kötüsü olmaz” diyerek daima değişimden yana oy kullanıyordu.
1950’de Menderes’e, 1965’te Demirel’e, 1977’de Ecevit’e, 1983’te Özal’a ve 2001’de Erdoğan’a “Değiştir” diye oy vermişti.
* * *
Erdem’in bu teşhisini önceki gece “Canlı Gaste”de kamuoyu araştırması yapan üç siyasi gözlemciyle değerlendirdik:
Ertan Aydın (Pollmark), Adil Gür (A&G) ve Bülent Tanla (ESTİMA)...
İlke olarak Tarhan Erdem’in tezini doğruluyorlar.
“Referandum, hükümet için 29 Mart yerel seçimlerindeki gibi bir güven oylamasına dönüşürse kutuplaşma doğar ve AKP zorlanır. Ama yeni bir anayasa ihtiyacı öne çıkarsa ‘evet’ çıkabilir” görüşündeler.
Bu tespit, iktidar ve muhalefetin muhtemel stratejilerini tahmini kolaylaştırıyor:
İktidar, değişim talebine yüklenecek, “Gelin elbirliğiyle bu köhne Anayasa’yı değiştirelim” diyecektir.
Muhalefet ise referandumu “AKP için güven oylaması” olarak sunacak ve cepheleşmeye çalışacaktır.
İlk tespit bu!
* * *
İkinci önemli tespit:
Durum şu anda “başa baş” görünüyor.
Bülent Tanla, “Oylar halen yüzde 40-40 veya 45-45 eşit” diyor. Sonucu, kalan yüzde 10’un belirleyeceğini söylüyor.
Ertan Aydın’a göre ise halen yüzde 41 “Evet” var. “Hayır”lar yüzde 14’lerde... Arada 28’lik bir kesim “İçeriğe göre karar veririm” diyor. Aydın’a göre de sonucu, eğitim düzeyi ve gelir durumu yüksek bu kesim belirleyecek.
* * *
Peki referandum sonucu ne getirir?
Bu konuda ortak görüş şu:
Referandum sonucu seçim sonucunu garantilemez.
Yani “Hayır” çıkarsa bu hükümetin sonu olmayabilir.
Tıpkı “Evet”lerin AKP’yi ihya etmeyeceği gibi...
Adil Gür, 1982’yi hatırlattı:
O zaman Evren’in anayasasına yüzde 90’ın üzerinde “Evet” diyen halk, bir yıl sonra Evren’in işaret ettiği partiye hezimet yaşatmıştı.
Tanla, bu tezi bir örnekle destekledi:
“Özal siyasi yasakları referanduma götürdüğünde oylar başa baş çıkmıştı. Ama sonraki seçimde ANAP referandumdaki oyunun çok altında kaldı.”
Ama referandum sonucu “Hayır” olursa bunun sandıkta AKP’nin işini zorlaştıracağını, “Evet” çıkarsa seçimi erkene çekip Erdoğan’a cesaret ve ivme kazandıracağını tahmin edebiliriz.