Neden sadece mısır?

7 Ağustos 2022

İstanbul’da varılan mutabakat sonrasında tahıl koridoru sorunsuz çalışmaya başladı. Ukrayna’dan tonlarca ağırlıkta mısır taşıyan gemiler birer birer limanlardan ayrıldı. Ancak, aylarca Ukrayna tahılı, ama daha çok buğdayının ülke dışına çıkması tartışılırken, gelen birinci gemide de ikincisinde de ve hatta gelen diğer gemilerde de ilk partide tonlarca mısır taşındı. Bu durum akıllara şu soruyu getirdi: Ukrayna buğdayı nerede? Silolarda çürüyeceği için bir an önce çıkması gerektiği söylenen buğday neden gemilere yüklenmiyor? Neden sadece mısır sevkiyatı yapılıyor? 

Mısır da elbette tahıl kapsamına giriyor ama buğday tartışırken, ilk etapta neden hiç buğday sevkiyatı yapılmadığını Ukraynalı yetkililere sordum; ayrıntıya girmediler, sadece “Gönderilen ülkelerin tüketim önceliği” şeklinde bir yorum yaptılar. Ayrıca ticari anlaşmalar ve kontratlar gereği mısıra öncelik verildiğini belirttiler. ‘Toplamda dünyaya Ukrayna’dan gönderilecek tahıl miktarının 23 milyon ton olduğunu’ hatırlattılar ve ‘zaman içinde buğdayın

Yazının Devamı

Akdeniz’e dolanacak kablo

31 Temmuz 2022

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, bu hafta Avrupa turundaydı. Veliaht Prens önce Atina, ardından da Fransa’ya geçti. Bu ziyaret, Ukrayna Savaşı yüzünden alternatif enerji kaynağı arayışına giren, fiyatların düşmesi için daha fazla petrol üretmesi ve ihraç etmesi konusunda Suudi Arabistan’a baskı yapan Avrupa için önemliydi. Özellikle de 3 Ağustos’ta yapılması planlanan OPEC toplantısı öncesinde... 

Ancak bu ziyaretlerde en dikkat çeken anlaşma, Yunanistan ile Suudi Arabistan arasında, Avrupa’yı Asya’ya bağlayacak, denizin altına döşenecek kablo anlaşmasıydı. İki ülke şirketleri, aslında mayıs ayında bu anlaşma için mutabakata varmış ve proje “East to Med Data Corridor” (Doğu’dan Akdeniz’e Veri Koridoru) adını almıştı. Veliaht Prens’in Atina ziyaretinde de iki ülkenin desteğiyle telekomünikasyon şirketleri arasında (MENA HUB-Suudi Arabistan/ TTSA Yunanistan) ortak girişim için imzalar atıldı. Bu anlaşmanın hedefi dijital iletişim ağlarıyla Güney Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de

Yazının Devamı

BM Genel Sekreteri anlatıyor

24 Temmuz 2022

Tahıl koridoru planı için müzakereler nihayet tamamlandı. Ukrayna tahılının yanı sıra Rus gıda, gübre ve hammaddelerinin dünya pazarlarına ihracı için ayrı ayrı anlaşma imzalandı. 24 Nisan’da başlayan süreç, 23 Temmuz’da noktalandı. Tarihi imzaların atıldığı gün Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bu üç ayın perde arkasını ve bundan sonrasını konuşma fırsatı buldum. 

O açıklamaları paylaşmadan önce izlenimlerimi aktarmak isterim. Öncelikle karşımda uzun süredir taşıdığı yükü omuzlarından atmış, rahatlamış ama yorgun bir Genel Sekreter gördüm. Cuma günü tarafların artık üzerine müzakere edeceği bir şey kalmadığından, Guterres, törende dünyaya vereceği mesajlara odaklanmıştı. BM Genel Sekreteri, sürecin “mutlu sonla” bitmesinin keyfini yaşıyordu. Hatta bunu, “Burada olmanın benim için özel bir anlamı var. Nisan ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret edip bu konuda destek istemiştim. Sonrasında Rusya’ya ve Kiev’e gittim, teklifte bulundum; Ankara’da

Yazının Devamı

Beyaz Saray’ın ‘samimiyet’ sınavı

17 Temmuz 2022

ABD Temsilciler Meclisi, Türkiye’ye F-16 satışı için “kısıtlamalar” getiren bir tasarıyı onayladı. Tasarı, Meclis’te 179’a karşı 244 oyla kabul edildi. En önemli şart şu: Türkiye kendisine satılacak F-16’larla Yunan hava sahasını ihlal etmeyecek. Yasaya göre ABD Başkanı, bu satışın Amerika’nın çıkarına olduğunu da kanıtlamak zorunda.  

Kabul edilen tasarı ilk bakışta büyük sıkıntılar yaratacak gibi görünüyor ama Ankara’daki yetkililer nispeten rahat. Bunun nedenini biraz araştırdım. Gördüğüm tablo şu: Ankara’daki kaynaklar, şayet ABD Başkanı Joe Biden daha önce ilan ettiği pozisyonlarına samimiyetle bağlı kalırsa, bu süreci atlamanın yollarını bulacağını düşünüyor. Biden, satışın ABD’nin çıkarlarına uygun olduğunu, “Türkiye NATO üyesi, F-16 sistemleri NATO savunması ve ABD’nin çıkarları için önemlidir” tezi üzerinden kanıtlayabilir.  

Türk yetkililer, ikinci koşulun Biden’ı daha fazla zora sokacağını düşünüyor. Ama burada da

Yazının Devamı

Bakanın kaleminden Boris

10 Temmuz 2022

Birleşik Krallık’ta Boris Johnson’ı başbakanlık koltuğundan eden iki önemli olaydan birincisi, Kovid salgını döneminde İngiliz vatandaşları evlerine tıkılırken Başbakanlık’ta parti yapmış olması ve bunun fotoğraflarının ortaya çıkmasıydı. 

İkincisi ise Muhafazakâr Parti’nin Parlamento’daki Grup Yöneticisi Chris Pincher hakkında çıkan taciz iddialarıydı. Daha doğrusu bu iddialar karşısında Başbakan’ın hareketsiz kalmasıydı. 

Johnson, İngilizlerin son yıllarda gördüğü en sıradışı başbakandı. Aslında göreve geldiği ilk günden beri karakteri, açıklamaları ve yaptıklarıyla tartışmaların her zaman odağındaydı. Onu “İngiltere’nin Donald Trump’ı” olarak görenler az değildi. Tabii, böyle bir karakteri siyasi rakiplerinden dinlemek merak uyandırıcı. 

Son dönemde okuduğum, eski Avrupa Bakanı Alan Duncan’ın “En heyecanlı yeri: 

Bir Bakanın özel günlükleri” isimli kitabı da, bu açıdan sürükleyiciydi. Duncan, Brexit konusunda Boris Johnson ile sert polemiklere girmiş ve onun

Yazının Devamı

Niinistö ne demek istedi?

3 Temmuz 2022

Tarihi bir NATO Zirvesini geride bıraktık. Kuşkusuz bu zirvenin, İsveç ve Finlandiya için anlamı çok daha farklıydı. Rusya’nın Ukrayna saldırısı sonrasında NATO’ya üye olmak için başvuru yapan iki ülke, zirve öncesinde Türkiye’nin çekincelerini gidermeye çalıştı. Madrid’de yapılan yaklaşık 4 saatlik zirve sonrasında taraflar, beklentilerini karşılayan bir metin üzerinde uzlaştı. 

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, o uzlaşmadan sonra Finlandiyalı gazetecilerin sorularını cevaplandırırken, “YPG, mutabakatta Türkiye’nin istediği gibi nitelendirilmedi; insani yardımı sürdürebileceğiz” dedi. Bu ifadeler, ister istemez şaşkınlık yarattı. Finlandiya Cumhurbaşkanı ile, zirveden bir gün sonra görüştüm. Niinistö, kendisine bu sözlerini hatırlattığımda, şu şekilde açıklık getirdi: 

“Biraz daha netleştireyim. Finlandiya uluslararası iş birliği çerçevesinde Kürt halkına insani yardımda bulunmuştu. Aşı göndermiştik. YPG ya da diğer örgütlere hiçbir yardımda bulunmadık. Bu

Yazının Devamı

Dünyanın bitmeyen sınavı: Mülteciler

26 Haziran 2022

20 Haziran Dünya Mülteci Günü’ydü. Halen savaşlar ve çatışmalar nedeniyle 100 milyondan fazla insan yerlerinden edilmiş durumda. 23 ülkede süren çatışmalardan doğrudan ya da dolaylı etkilenen nüfusun toplamı 850 milyon. Daha da önemlisi, artık çatışmaların süreleri uzuyor, bu da mültecilerin geri dönüşlerini zorlaştırıyor. 

Son dönemde bu trajik tablo Ukrayna savaşıyla bir kez daha dünyanın gözleri önüne serilmiş olsa da, yanı başımızda Ukrayna’dan daha vahim ve artık 10. yılını geride bırakmış ama hâlâ sonu görünmeyen bir Suriye savaşı var. Bugün 4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye, bu insanların geri dönüşü için uygun şartları sağlamak için uzun süredir Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’yle çalışıyor. Bu çalışmanın ayrıntılarını bu hafta Türkiye Temsilcisi Philippe Leclerc’e sordum. Leclerc, her hafta ortalama 800 mültecinin Suriye’ye döndüğünü anlattı: 

‘Şartlar tam

Yazının Devamı

Birleşik Krallık’ın sınavı

19 Haziran 2022

Bir süredir İngiltere’de gündeminin üst sıralarında göçmenler ve Ruanda krizi var. Birleşik Krallık’ın demokrasi geçmişi ve değerlerini de tartışmaya açan bir krizden bahsediyoruz. İngiltere dışında uluslararası kuruluşların yürüttüğü tartışma, ülkenin kendi içinde de ciddi bölünmeler yarattı. Dahası, uluslararası hukukçular, siyasetçiler, din adamları bu kriz yüzünden Boris Johnson hükümetini hedefe koydu. Tartışmanın özeti şu: 

İngiltere Başbakanı Boris Johnson geçtiğimiz günlerde ülkeye kaçak yollarla gelen sığınmacıları Orta Afrika ülkelerinden Ruanda’ya gönderme planını açıkladı. Bunun için hazırladığı bir planı da kamuoyuna duyurdu. Bu karara ve politikaya karşı çıkan insan hakları örgütleri, İngiltere Yüksek Mahkemesi’ne dava açtı. Ancak İngiliz Yüksek Mahkemesi, hükümetin arkasında durup “kafile yola çıkabilir” kararını verdi. Bu aşamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) devreye girdi ve kendisine yapılan bir

Yazının Devamı