YEREL seçimlerde başarılı olamayan genelde başarılı olmayı hayal etmesin.
Geçmişin deneyimleri hep bunu bize söylüyor.
94’te Refah Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanmasaydı, bugün AKP olur muydu?
Recep Tayyip Erdoğan ismini duyar mıydık?
O günün kararları bugünün sonuçlarıdır.
Daha önce de yazmıştım.
Yine hatırlatayım.
Hürriyet Gazetesi’nde bugün yazı işleri müdürü olan Serdar Devrim, o dönemde KONDA’nın şirket müdürüdür.
Seçime dört gün kala Devrim, Anavatan Partisi’nin İstanbul Fulya’daki seçim merkezinde Mesut Yılmaz’ın kardeşi Turgut Yılmaz, Cem Kozlu ve ANAP’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayı İlhan Kesici’ye elindeki son anketi sunar.
Kararsızlar dağıtıldıktan sonra durum şöyledir:
1. İlhan Kesici (ANAP) yüzde 24.9, 2. Zülfü Livaneli (SHP) yüzde 24.7, 3. Recep Tayyip Erdoğan (RP) yüzde 23.1, 4. Bedrettin Dalan (DYP) yüzde 15.5...
Devrim anlatır ve uyarır:
“Diyorum ki, mealen: Beyler, elimizdeki son ankete göre, birinciyle üçüncü arasında sadece 1.8 puanlık fark var. Demek ki üç aday da bu seçimi kazanabilir. Ankette ANAP önde görünüyor ama istatistik açıdan bu bir şey ifade etmez. Yani? Yanisi şu: Bu tablodan Refah Partisi galip çıkar!”
* * *
Neden bu anıyı hatırlatıyorum bir kez daha...
Anlatayım.
Serdar Devrim, Turgut Yılmaz, Cem Kozlu ve İlhan Kesici’ye hangi uyarıda bulunmuştu.
“Vurucu bir hamle indirmezseniz, bu seçimi Recep Tayyip Erdoğan kazanabilir...”
O günün konjonktürüne göre Devrim’in bir önerisi oldu mu, ANAP nasıl bir hamle yapabilirdi bilemiyorum.
Ama sonucu biliyorum.
Recep Tayyip Erdoğan (RP) yüzde 25.19, İlhan Kesici (ANAP) yüzde 22.14, Zülfü Livaneli (SHP) yüzde 20.30, Bedrettin Dalan (DYP) yüzde 15.46...
* * *
İstanbul’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyük bir heyecan yarattığı, AKP’yi yıprattığı, Başbakan’ın da sinirlerini bozduğu bir gerçek...
Davos’taki çıkışı, Başbakan’ın her konuşmasında Kılıçdaroğlu’nu hedef alması bir siyasi stratejinin parçası...
Davos’taki çıkış seçim gününe kadar oylara nasıl bir katkı yapar bilemiyorum. Ancak Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nu direkt hedef alması bana göre önümüzdeki günlerde siyasi bir zaafa dönüşür.
Bir genel başkanın bir büyükşehir belediye başkanına bu kadar yüklenmesi bir çekincenin kanıtıdır.
Ve halk bunu hissedecektir.
Davos’un yansıması Anadolu’da Erdoğan’a prim yazdırabilir ama İzmir’de AKP’ye negatif yansır. Demokrasiye bağlı, diplomasiyi bilen, siyasi nezaketi unutmayan İzmirliler oylarını bunu dikkate alarak kullanır.
* * *
94’teki seçimlere gönderme yaparak bir ayrıntıya daha dikkat çekmek istiyorum.
Eğer muhalefet iktidar yürüyüşü başlatmak istiyorsa yerel seçimlerde bunun mesajını verebilmeli.
Bakıyorum...
ANAVATAN’ın, Demokrat Parti’nin İzmir gibi bir şehirde hala büyükşehir adayı yok.
Peki bu partiler nasıl atılım gerçekleştirecek, ilçe adaylarına nasıl destek çıkacak?
Her ikisi de çok geç kaldılar.
94’te Refah’ın İstanbul ve Ankara’yı alması Türk siyasetinde çok önemli değişikliklere neden oldu.
