EGS’nin İpekyolu’na Danıştay freni

EGS’yle ilgili gelişmeleri bugüne kadar aşama aşama sizlere ilettim.
Grubun TMSF’yle görüşmeleri son noktaya gelmiş ve son genel kurullarla da geleceği şekillenmişti.
İlk aşama olarak EGS ortakları 280 milyon dolarlık borcun ödenmesine ilişkin anlaşmayı imzaladılar ardından EGS Holding ve EGS Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın genel kurulları yapıldı.
Sözleşmenin imzalanmasından 10 ay sonra şirket yönetim kurullarına 5 EGS ortağı ile 2 TMSF temsilcisi girdi.
Geriye kalan diğer şirketlerin genel kurulları da yapıldıktan sonra EGS şirketlerinin tamamı çalışmaya başlayacak.
Bunlar önemli gelişmeler...
Çünkü EGS’nin birçok ortağı haksız yere mağdur oldu ve şirketler uzunca bir süredir faaliyetlerini yerine getiremediler.
Öyle anlaşılıyor ki, yeni yılla birlikte EGS şirketleri Deniz A.Ş.’nin liderliğinde yeniden bir yapılanmaya gidecek ve çarkı döndürmeye çalışacak.
* * *
Ama şunu özellikle belirtmeliyim; EGS’nin gerçek kurtuluşundan söz edeceksek, o zaman iki önemli projesinin de hayata geçmesi gerekiyor. Bunlardan birincisi İpekyolu, ikincisi de İzmir Basmane’deki Dünya Ticaret Merkezi...
Bakanlar Kurulu, EGS Holding’in EGS Bank’ta neden olduğu kamu zararına karşılık el koyduğu şirketlerden Sakarya İpekyolu Vadisi Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş.’ye (Sisbaş) Sakarya-Kocaeli arasında serbest bölge oluşturmak ve işletmek için izin vermişti.
TMSF de serbest bölge kurma izni verilen şirketi düzenleyeceği açık artırmayla satmayı ve elde edeceği parayı EGS Holding’in borcundan düşmeyi planlamıştı.
Bakanlar Kurulu kuruluş aşamasında serbest bölge için yaklaşık 15 bin dönüm yapılaşmaya açık olmak üzere 80 bin dönüm arazi tahsis etmişti.
Ancak Danıştay bu kararı Mimarlar ve Mühendisler Odası’nın açmış olduğu davalar sonucunda çevre faktörleri, arazinin büyüklüğü, yeterince fizibilite yapılmadığı gerekçeleriyle 2006 yılında nihai olarak iptal etmişti.
Kararın ardından yeni fizibilite raporu hazırlanmış ve arazi planları yapılmıştı. Yeni projeyle yapılan başvuru Bakanlar Kurulu tarafından uygun görüldü ve 10 Temmuz 2007’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak Bakanlar Kurulu’nun onayladığı yeni proje, eski projeye göre çok daha kısıtlı bir yapılaşma izni vermişti. Eski projede 15 bin dönüm olan yapılaşma hakkı bu kez 2 bin 700 dönüme inmişti. 2000 yılında Booz Allen & Hamilton Inc adlı danışmanlık firması hazırladığı raporda araziye kullanım hakları ile birlikte toplam 81- 282 milyon dolar arasında değer biçmişti. Ancak ekonomideki hızlı büyüme ve hızlanan yabancı yatırımcı akını Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde varlık fiyatlarını artırdı.
* * *
Danıştay 10’uncu Dairesi’nin son kararı yürütmeyi durdurma şeklinde çıktı.
Konu, Dava Daireleri Genel Kurulu’na gidecek.
Tekrar dairesine gidecek, esası incelenecek; derken yine aylar süren bir bekleme süreci başlayacak.
Tekrar ediyorum.
İpekyolu projesi aslında Türkiye için bir fırsattır. Hazır 26 Kasım’da serbest bölgeler yasası çıkmışken ve dünya kriz sonrası yeniden yapılanacakken; o bölgede bir yatırım fırsatı çok anlamlı olacaktır.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Bölgesi’ne üye ülkeler, Doğu Avrupa ülkeleri, BDT ülkeleri ve Türk cumhuriyetlerinden oluşan büyük bir pazara yönelik çalışması planlanan İpekyolu Projesi’nde başlangıç boyutlarında 100 binden fazla kişiye iş imkanı sağlanması öngörülüyordu.
* * *
Projenin son hali küçültülse de kalan alan İzmir’deki Ege Serbest Bölge’den yüzölçüm olarak daha fazla...
ESBAŞ’ta 15 bine yakın kişi çalışıyor ve Türkiye’nin gözbebeği bir üretim merkezlerinden biri konumunda.
EGS’nin Denizli’deki serbest bölgesi çalışıyor.
Ancak Denizli ekonomisi bugünlerde sıkıntı yaşıyor.
Kentte çarklar dönmeye başlayınca burası da yoluna devam edecektir.
* * *
Tabii Dünya Ticaret Merkezi’ni de ayrıca düşünmek gerekiyor.
Yıllardır bitmeyen davalar bu yatırımı da riske soktu.
Dilerim en kısa sürede Basmane’yle ilgili karar da verilir.