YAŞAR Üniversitesi’nin Bornova kampusüne inşaat halindeyken gitmiştim. Cuma günü İstanbul’dan gelen gazeteci dostlarımızla bir araya gelmek için gittiğimde çok farklı bir üniversite buldum.
Gençler için her şey düşünülmüş, her türlü teknoloji kullanılmış, eğitim kadrosu güçlendirilmiş, sosyal projelere ağırlık verilmiş.
Kampuste dolaşırken; kendimi bir butik otelde zannettim, ya da lüks bir alışveriş merkezinde...
Türkiye’de ilklerin adamı Selçuk Yaşar, yine hayal ettiği ve çok önem verdiği üniversiteyi dört dörtlük yapmış.
Bir eğitim kurumu için beş, altı yıllık geçmiş, çok yeni sayılır.
Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı, 1999 yılında Yaşar Üniversitesi adıyla bir üniversite kurma kararı aldı. 2002 - 2003 eğitim yılında da ilk öğrencilerini aldı.
Kurumsallaşma zaman alır; inanıyorum ki birkaç yıl sonra Yaşar Üniversitesi’nin ismini daha fazla duymaya başlayacağız.
Nitekim son dönemde çok farklı etkinliklere de evsahipliği yapıyorlar.
Gazetelerin ekonomi sayfalarını yöneten kişileri bir araya getirmek gerçekten zor bir iştir.
Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü İbrahim Ekinci, Hürriyet’ten Vahap Munyar, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Vatan’dan Ercan İnan, Bugün’den Celal Toprak, Sabah’tan Tarık Yılmaz, Habertürk’ten Barış Karcıoğlu, ekonomi gazeteciliği hakkında düşündüklerini öğrencilerle paylaştılar.
* * *
Gazeteciliğe ben de ekonomi servisinde başladım. Şansıma, o dönemde ekonomi gazeteciliğinin yükselen bir grafiği vardı. Gazeteler 70’lerin sonuna doğru ekonomi sayfalarına yer vermeye başladılar.
Şimdilerde ise gazetelerin büyük bir kısmı ekonomi haberleriyle dolu. Vahap Munyar, panelde söyledi. Rekor, 22 sayfayla Hürriyet’te...
Bundan bir süre önce Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, “Ekonomi Basın Tarihi” başlıklı çok güzel bir kitap yayınladı.
Projenin fikir babaları Celal Toprak ve Vahap Munyar’dı.
Kitabı karıştırdığınızda ekonomi gazeteciliğiyle İzmir’in çok özel bağlarının olduğunu fark edeceksiniz.
İlk yayın, Osmanlı döneminde 1912’de İstanbul Ticaret Odası tarafından çıkarılan ekonomi dergisi.
Ama ilk ekonomi gazetesi, 1942 yılında Ahmet Sukuti Tukel’in kurduğu İzmir’deki Ticaret Gazetesi oluyor.
O zamana kadar gazetelerde ekonomi haberi denilen şey; pahalılık, yasak et kesimleri gibi küçük küçük haberler...
Düzenli ekonomi sayfası hazırlayan ilk günlük gazete Milliyet, ilk ekonomi servisi şefi de Ali Gevgilili. 1969’da Abdi İpekçi’nin zorlamasıyla başlamış, akademik niteliği ağır basan bir sayfa.
Diğer gazetelerde ise ekonomi, istihbarat servisi içindeki polis-adliye gibi uzmanlık alanlarından biri olan ve tek muhabirle izleniyor.
O dönemin haberciliğinde tarım, esnaf, 27 Mayıs İhtilali sonrasında sendikalar, işçi-işveren, 70’li yıllarda sanayi var. Borsa deyince akla ticaret borsası geliyor.
* * *
1980 yılında önemli bir gelişme oluyor. Necati Doğru, Haldun Simavi’ye günlük bir ekonomi gazetesi çıkarılması gereği üzerine bir rapor hazırlıyor.
Simavi, 12 Eylül’den dolayı bunun dört sayfa olarak gazetenin içine girmesi gerektiğini düşünüyor. Burada yeni bir habercilik geliştiriliyor. Necati Doğru’nun başlattığı olayda; Şemsi Yücel, Ruhi Sanyer ve Milliyet’in de yazarı olan Selim Türsen gibi bugün de ekonomi basını içerisinde yer alan dostlarımız görülüyor.
İkinci önemli gelişme ise Adnan Düvenci’nin Demokrat İzmir gazetesi, Dinç Bilgin tarafından İzmir’de satın alınıyor ve bu gazete “Rapor” isimli bir ekonomi gazetesine çevrilmeye çalışılıyor.
Hürriyet’le beraber ortaklık içerisinde yapılmaya çalışılıyor ama başarılı olmuyor bu deney. Hürriyet bu sefer Dünya’yı siyasi gazeteden ekonomi gazetesine çeviriyor. Rapor da farklı bir formatta yoluna devam ediyor. 90’ların başında da Gözlem; Çetin Gürel’in yönetiminde yine İzmir’den Türkiye’ye yayılıyor.
* * *
Özetle...
Ekonomi gazeteciliğinde İzmir çok önemli bir merkez ve laboratuvar oldu.
Olmaya da devam ediyor.
