Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

29 Mart uzak bir tarih değil.
Belediye başkanlarımızı seçtik, meclis üyelerini, İl Genel Meclisi üyelerini...
Yaşanan tartışmaları, kavgaları şöyle bir hatırlayın.
Aday olabilmek için söylenenleri, unutmaya çalıştığımız çirkinlikleri...
Sloganları, laf atmaları, iftiraları...
O koltuklardan en azından birine sahip olmak için araya adam sokmaları, liderlere şirin gözükmek için yapılanları, oradan oraya transferleri...
Anlamak mümkün mü?
Dünün en keskin solcuları AKP’nin listelerine girmek için çaba gösterdiler.
Milli Görüşçüler, MHP’de...
MHP’dekiler Demokrat Parti’de...
ANAP’takiler CHP’de...
CHP’dekiler, AKP’dekiler her yerde...
Nerede ilke, nerede etik, nerede siyasi duruş, dünya görüşü...
Buna demokrasi diyorlar.
Sonuca gitmek için her şeyin mubah kabul edildiği bir yol haritası demokrasi olabilir mi?
Böyle bir siyaset Türkiye’yi nereye götürür?
Biz böyle demokrasi istemiyoruz.
* * *
Türkan Saylan son yolculuğuna uğurlanırken bunları düşündüm.
Vazgeçilmez makamları, koltuk mücadelelerini...
Shakespeare’in muhteşem oyunlarındaki entrikalara şapka çıkartacak ayak oyunlarını...
Şişen egoları, komplekslerinden kurtulamayan sözde demokratları...
Türkan Saylan, ne belediye başkanıydı, ne milletvekili, ne de bakan...
Siyasetten hep uzak kalmıştı.
Politikanın dansözlerini hep uzağında tutmuştu.
O bambaşka bir yol seçmişti.
Sivil toplumu...
Doktorluğu da öyleydi.
Kimsenin pek yanaşmadığı, ilgilenmediği cüzam gibi bir alanda çalışmıştı, Anadolu’yu karış karış gezmesi onun toplum liderliğinde önemli bir rol üstlenmesini sağlamıştı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, işte Türkan Saylan’ın gördüklerinin, duyduklarının, yaşadıklarının, hissettiklerinin eseridir.
Dernek bugün düşündüğümüzden de daha büyük ve köklü bir organizasyon haline gelmiştir.
* * *
Değerli okurlar...
Türkan Saylan topluma şunu göstermiştir.
Koltuklar gelip geçicidir.
Önemli olan insanların o makamlara kattığı değerdir.
Topluma yararlı olabilmenin yolu sadece siyasetten geçmiyor.
İlle de belediye başkanı, ille de milletvekili, ille de bakan ya da genel başkan olmaya gerek yoktur.
Geçmişin fotoğraflarına, arşivlerine giriyorum.
Bu kadar görkemli cenazeyi çok az görüyorum.
Atatürk’ü tüm Türkiye uğurlamıştı.
Mareşal Fevzi Çakmak‘ın cenazesinde büyük kalabalıklar var.
Uğur Mumcu teröre lanetin bir simgesi olmuştu.
Bülent Ecevit’e toplum saygısını göstermişti.
Türkan Saylan’ı son yolculuğunda on binler uğurladı.
Sivil toplumun, çağdaşlığın, topluma adanmış bir hayatın sembolü olarak...