Didem Özel Tümer

Didem Özel Tümer

didem.tumer@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Adım adım yerel seçime doğru giderken, geçtiğimiz günlerde bir yazımda bahsettiğim şey oluyor. Başta büyükşehirler olmak üzere belediye başkan adaylıkları için birden fazla isim ortaya atılıyor. Elbette bir kısmı isteği yansıtıyor bir kısmı da nabız yoklama için yapılıyor. Bunlardan biri İzmir için son dönemde gündemde. Ankara kulislerinden edinilen ilk izlenim o ki, bir kere İzmir’in taliplisi çok. Sırası geldikçe, ete kemiğe büründükçe anlatırız. Kulislerdeki bir başka iddia da, geçen seçimde İzmir’de CHP adayına destek veren İYİ Parti’nin 2024 Mart’ında yapılacak seçimde, İstanbul ve Ankara’da CHP adayını desteklemek karşılığında, İzmir’i CHP’den istediği. Bunun için de ilk kez milletvekili seçilen, İYİ Parti’nin Kalkınma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale’nin aday gösterilmeye hazırlandığı. Üst üstte bir kaç kez Özlale’nin adı nabız yoklama çalışmaları yaptığı yönünde haberlere konu olunca aradım ve “Nabız yokladığınız doğru mu?” diye sordum. İşte cevabı:

Haberin Devamı

“İddia doğru değil. Ben, iyi bir milletvekili olmanın sorumluluğuyla sadece seçim bölgemde yani İzmir 1. Bölge’de, ilçeleri geziyorum. Orada sivil toplum kuruluşlarıyla, muhtarlarla buluşuyorum; o ilçenin sorunlarına dikkat çekiyorum. Dikkat çektiğim sorunların çok önemli bir kısmı da İzmir’in Ankara’dan yeterli kaynak alamamasından dolayı yaşadığı problemler. Burada daha çok dikkat çekmek istediğim şeylerden bir tanesi, İzmir büyükşehirler arasında sorunlarını çözmüş, yaşaması çok rahat bir şehir olarak algılanıyor fakat öyle bir şey yok. İzmir’in arka tarafına gittiğiniz zaman... Alsancak, Karşıyaka ve Kordon, Güzelyalı, Urla’dan ibaret görmediğiniz zaman, İzmir çok ciddi problemleri olan ve problemlerin her gün artığı bir şehir. Buna dikkat çekmek istiyorum.”

Özlale milletvekili olarak bölgesinde yaptığı çalışmaların belediye başkanlığı için “nabız yoklama” olarak algılandığını söyledi ve “Görevlerimizden biri. Bu yapıldığı zaman hemen belediye başkan adaylığına yorulması üzücü” dedi. Ama hemen arkasından da şunu ekledi, “Milletvekilliğinin halkta geldiği algı açısından üzücü ama sevindirici bir haber de var. İnsanların beni bir belediye başkan adayı olarak görmesi çok gurur verici. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında memleketimden vekil seçildim, bu benim için çok büyük gurur. Bunun kadar gururlu olan bir şey de insanların beni bir belediye başkan adayı olarak görmesi, onu bana yakıştırmaları. Bu, çok sevindirici bir şey.”

Haberin Devamı

Özlale İzmir’e mi hazırlanıyor

‘En iyi şekilde temsil etmeye çalışırım’

Özlale hakkındaki söylentilerin genellikle “aynı kaynaktan” yayıldığını ve buna bir de “İYİ Parti’nin, İstanbul ve Ankara’yı bırakıp İzmir’i istediği” iddiasının eklendiğini belirtti. Özlale bu konuda şunu söyledi:

“İYİ Parti şu ana kadar hiçbir partiyle yerel seçimlerle ilgili ittifak görüşmesi yapmadı. Bizim şu anda tek odak noktamız, 26 Ağustos’ta düzenleyeceğimiz Büyük Taarruz Etkinliği ve milletvekillerinin sahada halkın sorunlarını dinleyerek onları çözmeye çalışması. Herhangi bir partiyle ittifak görüşmesi yaptığımız doğru değil.”

Haberin Devamı

Peki kendisine gurur veren yakıştırma, partisinin verdiği bir görev haline dönerse? Bunu da sordum Özlale’ye; “Sorumluluk üstlenir misiniz? Kendinizi buna hazır hissediyor musunuz?” Kısaca “hazırım” dedi diyebilirim:

“Kalkınma Politikaları Başkanlığını 3 senedir yürütüyorum, Altılı Masa’nın hükümet programını yazan kişilerden birisiyim, partinin Seçim Beyannamesini yazan kişiyim. Dolayısıyla, şu ana kadar bana verilen görevleri elimden geldiğince ciddiyetle, parti sorumluluğuyla yapmaya çalıştım. Bundan sonra bana hangi görev verilirse İYİ Parti’yi en iyi şekilde temsil etmeye çalışırım. Belediye başkan adaylığı da olabilir, başka bir şey de... Önemli olan, partimizin bana güvenmesi ve bana vereceği görevi en iyi şekilde yapmaya gayret etmem.”